FUNDA KESKİN
İSTANBUL - ''Çıkar amaçlı suç örgütü kurup'', Tuzla'ya bağlı Akfırat Beldesi'nde halkın dini duygularını istismar ederek kendisine ve yandaşlarına menfaat sağladığı, küçük yaşta kız ve kadınları imam nikahı bahanesiyle sahiplenip zorla ırza geçtiği iddiasıyla tutuklanan sahte şeyh Yaşar Yılmaz ve 27 suç ortağı hakkında, İstanbul DGM'de yürütülen soruşturma tamamlandı.
DGM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davanın iddianamesinde, kendini Mehdi ilan ettiği öne sürülen Yaşar Yılmaz'ın ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek'', ''hürriyeti tehdit'', ''zorla ırza geçmek'' ve ''ruhsatsız silah bulundurmak'' suçlarından 11 yıl 6 aydan, 34 yıl 6 aya kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Örgütün kasası olarak görev yaptığı öne sürülen Mustafa Şeyhoğlu'nun 7 yıl 6 ay ile 18 yıl, tetikçisi olduğu öne sürülen Harun Ersin'in ise 4 yıldan 9 yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
KADIN HOCALARA DA DAVA AÇILDI
Sahte şeyh Yaşar Yılmaz ile birlikte gözaltına alınan ve savcılık sorgularının ardından serbest bırakılan Seher Çar, Zübeyde Eren, Hüsniye Demiriş ve Asuman Uysal da davanın tutuksuz sanıkları arasında yer aldı.
İddianamede, Seher Çar, Zübeyde Eren, Hüsniye Demiriş ve Asuman Uysal'ın hoca lakabıyla anıldıkları, tapu işleri ve evlenme işlerinden mesul oldukları belirtildi. Mahalle sorumlusu olduğu öne sürülen Asuman Uysal'ın, örgütün lideri Yaşar Yılmaz'a kadın ayarlama fiillerinden sorumlu olduğu ifade edildi.
BELEDİYE BAŞKANI SOYLU DA YARGILANACAK
Asker kökenli bir kişi olarak yerleştiği Akfırat Beldesi'nde belediye başkanı seçilen Mehmet Ali Soylu hakkında da, örgüt içinde yer almadığı halde dışardan çeşitli vesilelerle örgüte yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Yaşar Yılmaz'ın, Kasımpaşa'da imamı iken emekli olarak beldeye yerleştiği ve kendisine itaat etmeyenleri cehennem azabıyla korkuttuğu ifade edildi. Kendini Mehdi ilan ettiği belirtilen Yılmaz'ın, beldede yayınladığı 8 maddelik talimat da iddianamede yer aldı.
ÇEVRECİ ŞEYH
Beldeye ilk yerleşenler arasında yer alan Yaşar Yılmaz, kendi kurallarını vaaz edip 8 maddelik talimatlarına yer verdi. Yılmaz'ın talimatları şöyle:
''- Sokaklarda çocukların top oynamayacakları, oynayanların ise cezaya müstahak olacakları,
- Bir yere arabalara binilerek gidilmeyeceği,
- Bisikletlere her çocuğun kendi bahçesinde binebileceği. Aksi taktirde jandarmanın alıp götürmeye hakkının olduğu,
- Ağaçlara dokunulmasının lanet yağdıracağı.
- Hz. Nuh zamanındaki tufanın geri geleceği,
- Bilhassa sedir dallarına dokunanlara Allah'ın lanetinin bulaşacağı,
- Dere boylarında ağaç kesen kimselere karşı 1 milyar lira ceza kesileceği,
- Karı-koca kavgası, çoluk çocuk dövme olayı, radyo ve televizyonun aşırı ses kirliliği yaptığı için dikkat edilmesi, çocukların dışarı salınmaması gerektiği, aksi taktirde çingenelerce kaçırılıp tecavüz edileceği.''
IRZINA GEÇİLDİĞİ İDDİA EDİLEN KIZ BAKİRE ÇIKTI
Yaşar Yılmaz tarafından imam nikahlı olarak 14 yaşındayken zorla ırzına geçildiği ve şeyhten 2 çocuğu olduğu öne sürülen 17 yaşındaki Fatma Meral'in adli tabipten alınan raporlar sonucu bakire olduğu ve doğum yapmadığı tespit edildi.
15 tane eşinin olduğu iddia edilen Yaşar Yılmaz'ın soruşturma sonunda biri resmi nikahlı olmak üzere 3 eşinin olduğu belirtildi. Şeyhin imam nikahlı eşi olduğu belirtilen Tuğba Çelik'in 18 yaşını doldurduğu, Haziran 2000 tarihinde imam nikahlı olarak Yaşar Yılmaz'la birlikte olduğu ve bu birlikteliklerinden nüfusa kayıtlı Hatice isminde bir kızının olduğu öne sürülürken, davanın mağduru olan Fatma Şahin'in de Yılmaz'ın imam nikahlı eşi olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Yılmaz'ın Tuğba Çelik, Fatma Şahin ve resmi nikahlı eşi Nuriye Yılmaz haricinde herhangi bir kadınla ilişkisinin olduğuna dair bir belirtiye rastlanmadığı öne sürüldü. Belde halkından gasp yoluyla para aldıkları öne sürülen sanıkların bu eylemlerini gerçekleştirdiklerine dair herhangi bir bulgunun tespit edilemediği, sanıkların kimseden zorla para almadıkları iddia edildi. Dosyada yer alan sanıkların üzerlerine atılmış olan tüm suçları reddederek, bu suçlamaların o yörenin Formula 1 yarışları için seçilmiş pist alanı olmasından kaynaklandığını söyledikleri belirtildi.
DGM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davanın haricinde sanıkların ''Kara Avcılığı Kanunu'', ''298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanunu'', ''677 Sayılı Tekke ve Zaviyelerin ve Türbelerin Seddine Dair Kanun'', ''Ruhsatsız Av Silahı Taşımak'', ''Fuhuş Yaptırmak'', ''Resmi Nikah Olmadan İmam Nikahı Kıymak'' iddialarıyla yargılanmaları gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, Tuzla Cumhuriyet Savcılığı'na fezleke gönderdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:17