SAHTE ŞEYHİN HAYATINI KARARTTIĞI BİR GENÇ KIZIN TRAJEDİSİ...
İSTANBUL - Tuzla'nın Akfırat beldesinde, etrafı tellerle çevrili geniş bir alanın ortasında, küçük bir kulübenin içindeydi. Siyah başörtülü yüzünden yaşlar süzülüyordu. Yatağın kenarına ilişmiş, üzerine kilitlenen kapının açılmasını bekliyordu. Ancak, üç gün kimse gelmedi.
Bir süre sonra kulübenin perdesini aralamaya cesaret etti. Bir ceylan gördü. Hayatında ilk kez gördüğü bu ceylana gülümsedi. Günlerini, aralık perdeden etrafındaki ceylanları, devekuşlarını izleyerek geçirmeye başladı.
Beyaz gelinliğe veda
Bir gün, beyaz sakalları göğsüne kadar inen bir ihtiyar geldi. Bu 'şeyh'ti, adı Yaşar Yılmaz'dı. Şeyh, onu evlendirdiğini söyledi. İnce bileğine bir bilezik taktı. Nikâh namazından sonra beyaz bir örtüyle yüzünü kapattı. Genç kız anladı ki, hayalini kurduğu beyaz gelinliği hiçbir zaman giyemeyecek. Şeyh çıktı.
Sonra küçük adımlar duydu, kendine yaklaşan. Beyaz örtüsü kalktı, ilk kez kocasını gördü. Liseye giden bir çocuktu. Yatağın iki ucunda oturdular. Hiç konuşmadılar. Konuşma hakları yoktu.
Önce ablası gitti
Gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında yüzü kapalı. F.Ş. olarak anılıyor. Herhangi bir suç işlemedi. Sadece geleceğini belirleyenlere boyun eğdi.
F.Ş. Bursa'da doğdu. Üç kardeşin en küçüğüydü. Babası Üstün Ş. bir market işletiyordu. 15 yaşındayken, ablası Leyla, adını bile bilmediği bir kişiyle şeyhin isteği üzerine evlendirildi.
Tarikat içinde çocukların birbirleriyle evlendirildiğini biliyordu. Karşı çıkmaya hakkı yoktu. Ama bir mucize bekliyordu. Üç yıl önce korkuyla beklediği gün geldi. Babası, 20 yaşındaki F.Ş.'ye, ''Şeyh seni evlendirecek.
Hazırlan'' dedi. İstemediğini söyledi, ağladı, ama boyun eğdi.
Aynı gün hemen Akfırat'a götürüldü. Yaşar Yılmaz, Kasımpaşa'da imamlık yaparken 'Edep Grubu' adında bir grup kurmuş ve buraya 100 ev yaptırmıştı.
1998 yılında belde olan bin haneli Akfırat'ta, şimdi 5 bin kişi yaşıyor. En yakın yerleşim birimi Tepeören beldesine üç kilometre uzaktaki Akfırat'ta, otobüs ve minibüs yok. Çalışanlar her sabah servislerle işlerine bırakılıp, her akşam toplanıyor. Beldede sadece üç market var. Hiçbiri de Tekel ürünü satmıyor.
İlk durak kadın hoca
F.Ş. burada 'kadın hoca' olarak adlandırılan bir kişinin evine yerleştirildi. Dışarı çıkması, ailesiyle görüşmesi yasaktı. 1.5 ay sonra ''Vakit geldi'' diyerek, emanet kaldığı evden çıkarıldı.
Ve Tuzla'nın Akfırat beldesinde, hayvanların yaşadığı tellerle çevrili araziye, o küçük kulübeye getirildi. O ve 'çocuk' kocası, saatlerce hiçbir şey söylemeden oturdular. Sonunda utanarak adını sordu. ''Abdullah'' dedi. Yatağın iki ucunda birbirlerine sırtları dönüp uyudular.
Babası ağlıyordu
Bir gün babasının sesini duydu, hemen perdeyi araladı. Babası tellerin ardından, ''Evlendin mi?'' diye sordu. Genç kız, başını öne eğdi. Babasının eve yaklaşması yasaktı. Koca adamın giderken ağladığını gördü. Üstün Ş. de kızının haberi olmadan evlendirileceğini bilmiyordu.
Birkaç gün sonra 'isimsiz bina' denilen büyük binaya götürüldü. 43 daireden oluşan bir binaydı. Yeni evliler, evleri yapılıncaya kadar bu küçük dairelerde kalıyordu. 41 numaralı odaya yerleştiler. Evlilikleri boyunca birbirlerine hiç dokunmadılar.
'Allah böyle istedi'
Evliliğinin üzerinden dört ay geçti. Evden alınarak hayvanat bahçesindeki küçük kulübeye götürüldü. Bir süre sonra Yaşar Yılmaz kapıda belirdi,
''Rüyamda gördüm seni. Allah, eşim olmanı istiyor. Seni Abdullah'tan boşadım, kendime nikâhladım'' dedi. F.Ş. ilk kez karşı çıktı. Bağırdı, ağladı. Şeyh kapıyı gösterdi: ''Git ama aileni, bir evin olduğunu unut.''
F.Ş. çaresiz, geri döndü.
'Yıkan, saçını tarama'
Şeyh Yaşar Yılmaz, F.Ş.'ye yıkanmasını, ancak saçlarını taramamasını söyleyerek kulübeden çıktı. Yaşlı adam ıslak saçlarını tararken, o ağlıyordu. Daha sonra başından aşağıya beyaz bir örtü bırakıldı. Bu kez başındaki örtüyü kimin açacağını biliyordu. Yaşadıklarını hiç kimseye anlatmaması için tehdit edildi.
Haftada bir gün, gece geç saatlerde Yaşar Yılmaz'ın şoförü onu alarak kulübeye götürüyordu. Yılmaz, önce, ''Seni boşadım'' diyor, birlikte olduktan sonra da tekrar Abdullah'la evlendirdiğini söylüyordu. Kimse, nereye götürüldüğünü sormuyordu.
Boşayıp kendine aldı
F.Ş. 14 ay Abdullah adlı ilk kocasıyla birbirlerine hiç dokunmadan ve 'her hafta Yılmaz'a götürülerek yaşadı. Sonunda şeyh Yılmaz, bir daha evlendirmemek üzere F.Ş.'yi Abdullah'tan boşadı. Artık F.Ş. her ay Yılmaz'dan 100 milyon lira alıyordu.
Bir süre sonra Yaşar Yılmaz, F.Ş.'yi 'kadın hoca' yaptığını söyledi. Ailesiyle birlikte yaşaması için Akfırat'ta bir ev verdi. Bahçeye çıkmasının bile yasak olduğunu söyledi. Artık Yılmaz'ın yanına götürülmüyordu.
F.Ş'nin çığlıkları
Bir gün evdeki tutsaklığa dayanamadı ve dışarı çıktı. Ama hemen yakalandı. Babasına kızının kirlenmiş olduğu söylendi. Kızını beldeden atması, yoksa kızının taşlanacağı anlatıldı.
O gün gözaltında tutulduğu 'isimsiz bina'da, babasından dayak yiyen F.Ş.'nin çığlıkları yankılanıyordu. Sonunda dayanamayıp babasına her şeyi anlattı.
Jandarma iz peşinde
Yaşar Yılmaz'ı, her şeyi jandarmaya anlatmakla tehdit eden aileye, susmaları için Dolayoba' da iki ev alındı. Ancak bir gün beldenin kahvehanesinde baba Üstün Ş. feci şekilde dövüldü. Çenesi kırıldı. Jandarmaya sığındılar. Jandarma, istihbarat çalışması yapılacağını, bunun için ailenin soranlara, ''Şikâyetçi olmadık'' demelerini istedi.
'Kâfir' ilan edildiler
Eve döndüklerinde, komşular üzerlerine tükürüyordu. 'Kâfir' ilan edildiler.
Altı ay evleri gözlendi. Ancak bu sırada da jandarma sürekli delil topluyordu.
13 Ocak 2003'te Yaşar Yılmaz, Gebze'de imam nikâhlı eşlerinden biriyle yakalandı. Ertesi gün, jandarmada F.Ş. ile Yılmaz yüzleştiriliyordu. Bu kez Yılmaz'ın eli kolu bağlıydı.
Yeni mekân cezaevi
Yılmaz'la birlikte aralarında köyün eski muhtarı Durmuş Karasoy'un da bulunduğu sekiz kişi gözaltına alındı. Bu sekiz kişiden üçü ve 15 kadınla F.Ş.
ile kurduğu türden 'evlilik' bağları kurduğu ileri sürülen Yılmaz, 'çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak', 'halkın dini duygularını istismar', 'ırza geçmek' suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Hazine arazisi üzerine kurulu olan şeyhin 'hayvanat bahçesi' ve 10 evi de dört gün önce yıkıldı. (Radikal)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:16