Mehmet Fırıncı, Bediüzzaman yaşasaydı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlayıp, tebrik edebileceğini belirterek şöyle konuştu; ‘‘Bediüzzaman Said Nursi hayatta olsaydı, Erdoğan’ı tebrik eder ve alkışlardı. Mesela şu anda noksan kalan bir şey var, Ayasofya… ‘Bu kadar güzellikler yaptınız, Ayasofya’yı da açın’ derdi.’’
'GÜLEN İLE SAİD NURSİ ANLAYIŞININ ALAKASI YOK'
Fetullah Gülen hareketi ile Said Nursi hareketinin arasında hiçbir bağın olmadığını vurgulayan Fırıncı şunları söyledi, ‘‘Bediüzzaman Said Nursi otel odasında ayağa kalkarak ‘katiyen menfi harekete iznim yok! Bizim hareketimiz müspet harekettir, cihad-ı manevidir’ dedi. Dolayısıyla günümüzde konuşulan bu meselelerle Said Nursi anlayışının katiyen alakası yok. Fethullah Hocaefendi’nin tarzı başka Said Nursi’nin tarzı başkadır. O bir din adamı olarak hizmet yapmaktadır, ama Said Nursi’nin koyduğu tarz değildir.’’
’17 – 25 ARALIK BİZE BAŞKA ŞEYLERİ GÖSTERDİ’
‘Fethullah Gülen hareketi dini hareket midir?’ sorusunu cevaplayan Fırıncı, 17 – 25 Aralık’ta yaşanan olayları örnek göstererek, Gülen Gurubu’nun artık dini bir hareket olmadığını belirtti. Fırıncı ‘‘Evvela dini bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Ama 17 – 25 Aralık bize başka şeyleri söyledi. Bir taraftan çok masum insanlar da var. Ama son Çağlayan Adliyesi’ndeki hadiseler de hakikaten şaşırttı. Ahmet Taşgetiren Bey gibiler güzel tarif yapıyorlar. ‘Cemaatken şöyleydi, örgütken böyle oldu’ diye. Yani cemaat olduğu bir zaman var, örgüt olduğu bir zaman var. Dolayısıyla ne diyeceğimizi şaşırıyoruz’’ dedi.
'SAİD NURSİ MÜSLÜMANLARA BEDDUA ETMEMİŞTİR'
Mehmet Fırıncı; Fethullah Gülen’in bedduasının hatırlatılması üzerine, Bediüzzaman Said Nursi’nin Müslüman kardeşlerine yönelik tavrını örnek gösterdi. Bediüzzaman’ın Müslümanlara beddua etmediğini söyleyen Fırıncı sözlerine şöyle devam etti, ‘‘Genel olarak şer kuvvetleri, düşman kuvvetleri ‘Allah onlara fırsat vermesin’ gibi beddualar etmiştir. Müslüman kardeşleri için katiyen öyle bir şey yapmamıştır. Mesela Emirdağ’da Emirdağ müftüsü Üstad aleyhinde konuşuyor. Talebesi de gelip, ‘müftüyle konuştum senin hakkında böyle söyledi’ diyor. Üstad da ‘çık dışarıya sen benim kardeşimi bana düşman etmek istiyorsun’ diyerek kovuyor hizmetten.’’