
SANAT UZMANININ GRUP SEKS ANILARI BÜYÜK GÜRÜLTÜ KOPARDI...
Kitap ve yazarı Catherine Millet, yeni Melissa P. olarak tanıtılsa da gerçek öyle değil. Grup seks anılarını tüm çıplaklığıyla kaleme alan Bayan Millet, Melissa P. gibi bir genç kız değil, Fransa’nın tanınmış modern sanat uzmanlarından biri. Toplam satışı dünya çapında 2.5 milyonu bulan kitap, Millet’nin bekâretini kaybettikten kısa süre sonra Fransa’nın en ünlü kulüplerinde, evlerinde ve Boulogne Ormanı’nda yaşadığı grup seks partilerini anlatıyor...Nuray Soysal/ Tempo Dergisi
Catherine Millet, bir röportajında, “Her kadının fantezileri vardır. Benimkiler gerçek oldu'' diyor. Bu ay Erko Yayıncılık’tan çıkan “Catherine M.’nin Seks Yaşamı'' isimli kitap, Fransa’da 2001 yılında yayımlanmış ve büyük gürültü koparmıştı. “Birlikte olduğum erkeklerin çoğunun isimlerini ve yüzlerini hatırlamıyorum'' diyen Madame Millet, Fransız entelijansiyasının saygın bir bireyi ve ülkenin en ünlü küratörlerinden biri.
54 yaşında anılarını yazan Catherine Millet, 18 yaşında bekâretini yitirdiğini, bir hafta sonra da kendini grup seks partilerinde bulduğunu anlatıyor.
“Catherine M.’nin Seks Yaşamı'' isimli kitabı Fransa’da 400 bin sattı ve büyük tartışmalara yol açtı. Bayan Millet, Hustler dergisindeki en vahşi porno mektuplarına taş çıkartacak şekilde grup seks anılarını bu kitapta anlatıyor. Anılarda, çocukluğundaki mastürbasyon öykülerinden Boulogne Ormanı’nda arabada seks yapmasına kadar birçok ayrıntı yer alıyor. Yaklaşık 5 bin erkekle birlikte olduğunu ancak sadece 49’unun ismini sayabileceğini söyleyen Millet’nin anıları, sadece cinsel eylemleri tarif eden bir tarzla yazılmış. Bu haliyle 1970’li yıllarda filme çekilen -ve başrolünü Catherine Deneuve’ün oynadığı- Joseph Kessel’in ‘Gündüz Güzeli’ romanını hatırlatıyor. Zaten ruh ve ten arasına keskin bir çizgi koyan Millet de anılarının bir yerinde, ‘Gündüz Güzeli’nden ne kadar etkilendiğini yazıyor.
‘Gündüz Güzeli’, gündüzleri sırf zevk için bir genelevde çalışan burjuva bir kadının ikili yaşamını anlatıyor.
Catherine Millet anılarında, “Kendimi en çok, Paris’in ünlü eş değiştirme kulübü Chez Aimee’de bir masanın üstünde yatarken ve isimsiz adamlarla sırayla birlikte olurken evimde gibi hissediyordum'' diye yazıyor.
Millet, seksi, özellikle de grup seksi sevdiğini anlatıyor. Bunun nedenini de genç yaşlarında utangaç bir kız olmasına ve ilişki kurmakta zorlanmasına bağlıyor. Mezarlıklar, saunalar, tren istasyonları, sanat galerileri, ormanlık alanlar, arabalar... Millet için yerler ve insanlar önemli değil. Hatta seksin türü bile. Anılarda dikkat çeken; zevk, orgazm gibi kelimelerin olabildiğince az kullanılması ve aşk, sevgi sözcüklerine hiç yer verilmemesi.
Catherine Millet, eylemleri sırasında konuşmak, flört etmek, para almak ya da sado-mazoşist bir eylemin tarafı olmak istemiyor. “Sadece entelektüel ve profesyonel merakımı gidermek istiyordum'' diyor.
Millet, ne yaptığı işten, ne de aldığı tepkilerden herhangi bir rahatsızlık duymuş. Anılarını kendi adıyla yayımladıktan sonra, “Neden bir takma adla yazmadınız'' sorularına, “Bunu asla düşünmedim'' diye cevap veriyor ve ekliyor: “Zaten kitabı yazmaya başlamadan önce ismini koymuştum. Dahası, Catherine Millet imzalı bir ‘Catherine M.'nin Seks Yaşamı’ kitabı eğlenceliydi. Bu, Catherine M. kişiliği ile sanat çevresinde çok iyi tanınan Catherine Millet’nin aynı hizaya getirilmesiydi.'' Entelektüel çevrelerde bu kadar iyi tanınan bir insanın bu kadar provokatif bir kitap yazmasını da editör merakına bağlıyor Millet.
Tepkiler farklı
Kitap Fransa’da yayımlandığında, farklı tepkilerle karşılandı. Feministler onu cesaretinden ve dürüstlüğünden ötürü kutlarken; bazı entelektüeller Millet’nin seks anılarında sosyal ve siyasi bir nitelik bulamadıklarını söylediler. Millet ise, amacının o dönemin feminizmini yüceltmek olmadığını, sadece ‘gerçekleri’ yazdığını söylüyor. Millet, sayfalar dolusu seks sahnelerinden ve grup seks deneyimlerinden (ki bunların arasında hatırı sayılır miktarda lezbiyen ilişki de var) söz eden kitabın ‘cinsel özgürlük’ değil, ‘bireysel özgürlük’ için yazıldığını söylüyor.
Yazarın, kitabını 70’li yılların özgür seks ortamına gönderme olarak düşünenlere de bir cevabı var: “Asla feminist olmadım. Her şeyden önce 70’li yıllardaki feminizm, cinsiyet savaşına dayanan bir feminizmdi ki, yaşam tarzım böyle bir savaşa uygun değildi.'' Millet’ye göre, kitabının bu kadar büyük gürültü koparmasının tek nedeni seks. “Seks herkesi ilgilendiren bir şey'' diyor Millet ve kitabını şöyle anlatıyor: “Bu kitap, pornografi, psikoloji, sosyoloji ya da sosyolojiyle açıklanmayan yeni bir şey getiriyor. Bu, cinsel deneyimleri aktaran bir kitap değil, bir tanıklık. Okurlar bunu anladılar. Birileri cinsel deneyimlerini en samimi ve en somut biçimde anlatıyor. Bu da okura kendi deneyimleri ve arzularıyla onunkileri karşılaştırma olanağı sunuyor.'' Anılarındaki soğuk ve uzak tarz konusunda da çok fazla eleştiri aldığını belirten Millet, “Bazıları, ‘Bu kadın hiçbir duygu belirtisi göstermiyor’ dediler. Ama bu tür bir yazı beni özgürleştirdi'' diyor. Millet, kendi mesleğinden bir örnekle açıklıyor bu durumu: “Bir sanatçıdan etkilendiğim zaman, eserine hep belirli bir mesafeyle yaklaşırım. Kitabımı yazarken de insanları korkutmak ve şoke etmek istemedim.''
Pornografi nedir?
“Catherine M.’nin Seks Yaşamı'', Catherine Millet’nin ilk kitabı değil. Daha önce “Fransa’da Modern Sanat'' isimli bir kitap yazan Bayan Millet, geçen sonbaharda da “Dali ve Ben'' isimli Salvador Dali’nin yazılı eserlerini çağdaşlarıyla karşılaştıran bir kitap yazdı.
Catherine Millet, kitabını bir buçuk yılda yazmış. Kitabın Fransız yayımcısı Denis Roche, Millet’nin arkadaşı ve komşusu. Yayınevi Seuil ise avant-guarde yapıtlarıyla ünlü. Catherine Millet, kitabı yazma hikâyesini şöyle anlatıyor: “Yıllardır bu kitabı yazmayı hayal ediyordum. Bir akşam yemeğinde bu projeden Denis Roche’a bahsettim. Bana, ‘Gerçekten istersen, yarın kontrat imzalarız’ dedi. Böylece her şey resmiyete bağlanmış oldu.'' Yazara yönelik tepkiler, aynı zamanda kitabın promosyonuna da yardımcı oldu. İlk tepki, gönüllü seks kölesi olan bir genç kadının hikâyesinin anlatıldığı “O’nun Hikâyesi'' romanının yayıncısı Jean - Jacques Pauvert’den geldi. Pauvert, Millet’nin kitabını intihar eden erotizmin kurbanı ilan etti. Michel Schneider ise seks hakkında yazmanın devrimci hiçbir niteliği olmadığını söyledi. Millet’nin, “Bu, porno değil'' iddiaları ise “Pornografi nedir?'' sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Catherine Millet’ye en çok yöneltilen sorulardan biri de bu. Acaba anılarını bir sanat eseri olarak görüyor mu? Ya da başkalarının sanatı üzerine yıllardır yazı yazan biri olarak bu kitap kişisel sanatının bir ürünü sayılabilir mi?
Millet, “Yazı yazan herkes gün gelir kendi kitabını yazar'' diyor ve “Benim işim yazı yazmak'' diye düşündüğü çocukluk yıllarından itibaren böyle bir kitap yazmayı hayal ettiğini anlatıyor. Tabii bunda 50’li yaşlara gelmiş olmasının ve sekiz yıldır monogam bir ilişki sürdürmesinin de etkisi var. Paris’in Bastille semtinde, modern sanat eserleriyle dolu bir apartman dairesinde yaşayan Millet, 30 yıl önce kurduğu 30 bin tirajlı aylık sanat dergisi Art Press’in editörlüğünü yapıyor.
Peki, onca gürültüden sonra pişmanlık var mı? “Neden olsun ki'' diyor yazar, “Bir bestseller yazmış olmaktan neden pişmanlık duyayım?'' Bu arada Fransa’da kitabın hemen ardından Millet’nin arkadaşı Jacques Henric’in bir albüm kitabı yayımlandı: “Catherine M. Efsanesi.'' Henric, çeşitli zamanlarda Millet’nin çıplak fotoğraflarını çekmişti ve albümde bu fotoğraflar yer alıyordu.
“Catherine M.’nin Seks Yaşamı'' Fransa’da tiyatro oyunu oldu. 2003 yılında Fontaine Tiyatrosu’nda gösterilen oyun, Jacques Malaterre tarafından sahneye konmuş, Catherine M.’yi de Marie Matheron oynamıştı. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:51