Yaşam
  • 18.6.2003 01:43

SATANİSTLERE " CANAVARCA CİNAYETTEN " ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI

İstanbul Ortaköy’de ‘şeytana kurban etmek amacıyla Şehriban Coşkunfırat’ı öldürdükleri’ iddiasıyla yargılanan ve kendilerini ‘satanist’ (şeytana tapan) olarak nitelendiren Zinnur Gülşah Dinçer, Ömer Çelik ve Engin Aslan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca Çelik ve Arslan hakkında, Coşkunfırat’ı öldürdükten sonra tecavüze teşebbüs ettikleri gerekçesiyle 2 ay 15 gün hapis cezası verildi. 4 yıldır tutuklu olan sanıklar, İnfaz Kanunu’na göre şartlı tahliye hükümlerinden faydalanmaları halinde 12 yıl 7 ay sonra serbest kalacak. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada daha önce sanıklar hakkında ‘kasten adam öldürmek’ ve ‘hırsızlık’ suçundan 25’er yıl 20’şer gün hapis cezası verilmiş; ancak karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay, suç vasfının Türk Ceza Kanunu’nun 450/3 maddesi gereğince ‘canavarca ruh saikiyle adam öldürmek’ olduğunu belirterek, bu şekilde karar verilmesini istemişti. Coşkunfırat’a, öldürdükten sonra tecavüz etmeye teşebbüs ettikleri belirtilen sanıklar Çelik ve Arslan’a ‘naaşa hakaret’ suçundan da ceza verilmesi istenmişti. Davanın son duruşmasına tutuklu sanıklar Zinnur Gülşah Dinçer, Ömer Çelik ve Engin Arslan ile öldürülen Şehriban Coşkunfırat’ın ailesi müdahil olarak katıldı. Duruşmada, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ‘bozma kararına’ karşı diyeceği sorulan Dinçer, ‘diyeceği olmadığını’ söyledi. Engin Arslan, Yargıtay’ın kararına katılmadığını ifade ederek, “Söylenecek çok şey var; ama söylemek istemiyorum.” dedi. Ömer Çelik ile Z.Gülşah Dinçer de, karara karşı saygılı olduklarını söyledi. Mahkeme heyeti, daha önceden ‘kasten adam öldürmek’ suçlamasıyla sanıklar hakkında verilen 24 yıl hapis cezasını, ‘canavarca ruh saikiyle adam öldürmek’ suçundan ömür boyu hapis cezası olarak değiştirdi. Sanıklar hakkında, öldürdükleri Coşkunfırat’ın üzerinden kişisel eşyalarını çaldıkları gerekçesiyle ‘hırsızlık’ suçundan 6’şar ay 20’şer gün hapis cezası verildi. Hırsızlık suçundan verilen ceza, daha sonra 20’şer gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit cezasıyla cezalandırılmaları şeklinde değiştirildi. Sanıklar Arslan ve Çelik, öldürdükleri Coşkunfırat’a tecavüz etmeye teşebbüs ettiklerinin belirlendiği ifade edilerek ‘naaşa hakaret’ suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza daha sonra 10 gün geceli gündüzlü hücre hapsi olarak değiştirildi. Karara göre, 4 yıldır tutuklu olan sanıkların 12 yıl 7 ay daha cezaevinde yatmaları gerekiyor. Öldürülen Coşkunfırat’ın ailesi, kararda ‘naaşa hakaret’ olarak verilen cezanın, ‘zorla ırza geçmek’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek karara tepki gösterdi. Hukukçular, “Madem naaşa hakaret edildiği kanaati var, o halde öldürüldüğü için karşı koyma durumunda olmayan bir kişiye tecavüz etmeye çalıştıkları için sanıklar hakkında TCK 178/1 maddesi değil, TCK 61 ve TCK 416/1 maddelerinin uygulanması gerekirdi. Bunun cezası 2 ay 15 gün değil, en az 4 yıl 8 ay hapis cezası olması gerekirdi.” dedi. Öldürülen Şehriban Coşkunfırat’ın babası Mehmet Coşkunfırat, cezaların caydırıcı olması gerektiğini belirterek, kızını canavarca öldüren üç kişiye en ağır cezanın verilmesini istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer’in, Şehriban Coşkunfırat’ı yanlarına alarak, 13 Eylül 1999’da piknik yapmak amacıyla Ortaköy Mezarlığı’nın yanındaki ormanlık alana gittikleri anlatılıyordu. Sanıkların ‘satanist düşünceye sahip oldukları’, olay günü Engin Arslan’ın ‘şeytandan mesaj geldiğini ve Şehriban Coşkunfırat’ın öldürülmesini istediğini’ söylediği kaydedilen iddianamede, bunun üzerine Ömer Çelik’in maktulenin boğazını sıktığı, Engin Arslan’ın ağzını ve burnunu kapattığı, Zinnur Gülşah Dinçer’in de bacaklarını tutarak Coşkunfırat’ı öldürdükleri belirtiliyordu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:10

İLGİLİ HABERLER