Gündem
  • 26.8.2009 00:00

SAVAŞ : 'KÜRT AÇILIMI ABD'NİN PROJESİDİR!..'

MUĞLA'nın Milas İlçesi'ne bağlı Güllük beldesinde, düzenlenen panelde Kürt açılımının ABD projesi olduğu ileri sürüldü

Güllük'te Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süheyl Batum ve Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ümit Zileli'nin konuşmacı olarak katıldıkları paneli yaklaşık 1500 kişi izledi.

Panelde ilk konuşmayı yapan Prof. Dr. Süheyl Batum, Kürt açılımı konusuna değinerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şu an için ‘Kürt Açılımı’ dediği projeyi açıklayamayacağını, çünkü ayrıntılı bilginin ABD'den henüz ona da gelmediğini ileri sürdü. Batum, “ABD'den gelince o da size söyleyecek. Başbakan Erdoğan, ‘Kürt Açılımı ABD projesidir’ diyenleri ispata davet etmiş. İspata ne gerek var. AKP'nin kendisi de bir Amerikan projesi zaten. ABD projeleri hiçbir yerde başarılı olamadı. İleride onların, ‘tek başarılı olduğumuz proje Türkiye’ demelerine engel olun. Ortak temel değerler ekseninde ortak bir siyasi çatı altında birleşin” dedi. Bu konuda son günlerin en çok konuşulan isimlerinden Sezen Aksu'ya hitaben de Batum, “Sezen hanım, idam cezası kalktığında, Kürtçe konuşma yasağı kaldırıldığında telefon açıp teşekkür etmiş miydi?” diye sordu.

VURAL SAVAŞ
Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş da, aynı konuya değinerek, “Ben belgesiz konuşmam. Plan, bağımsız ulus devletlerin tarihe gömülmesi ve yerine etnik temelde bağımlı topluluklar oluşturmaktır. ABD, bu plana hizmet etmeyecek olan parti, cemaat her neyse desteklemez. Cesaret Ödülü verip cesaretlendirmez. Bu çerçevede Kürt açılımının senaristi de rejisörü de ABD'dir” dedi. Türkiye'nin toprak bütünlüğünün hiçbir siyasal islamcının umurunda olmadığını kaydeden ve buna örnek olarak da Cemalettin Kaplan'ın “Atatürk'ün tekçi devleti yerine, Anadolu Federe Devleti'ni kurmak” sözlerini hatırlatan Savaş, eyalet sisteminin bir çözüm olarak sunulmasının “vatana ihanet” derecesinde bir sorun oluşturacağına dikkat çekti. Savaş, “Osmanlı da eyalet sistemini denedi ama ülkeyi parçalanmaya götüreceğini kısa sürede görüp vilayet sistemine geri döndü” dedi.

Ergenekon soruşturması kapsamında, gerek iddianamelerin özensizliği yüzünden gerekse soruşturmanın ‘şüpheli’ ilan ettiği insanlarla başka insanları ilişkilendirmek adına basında ‘özel hayatın gizliliği’ ilkesinin ayaklar altına alındığını belirten Savaş, “Bu şerefsizliktir. Açık söylüyorum. Ergenekon dosyalarının onda dokuzu kanuna aykırı şekilde elde edilmiş deliller üzerine bina edilmiştir. Davanın savcılarından Zekeriya Öz'ün birinci sınıfa ayrılmasının kabul edilmemiş olması ise ayrıca çok önemlidir. Birinci sınıfa ayrılma bir liyakat ölçüsüdür. Bu savcının F Tipi örgüte yakınlığını, yakın akrabaları bile söylüyor” dedi. Savaş, Ergenekon iddianamesinde ‘delil’ olarak kayda geçirilmiş bir iki belge örneği de vererek, “Azılı işkenceciler başlıklı listede Fatih Ürek, Emel Sayın ve Zuhal Olcay gibi sanatçılar sıralanıyor. ADD Genel Merkezi'nde bulunan ve Atatürk görüntüsü çizen lazer ışık demeti de iddianamede suç delili olarak kategorize edilmiş” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ümit Zileli de, Ergenekon iddianamesindeki “ilginç” iddialardan birini dile getirerek, “Şimdi sizlere söyleyeceğim şey, İlhan Selçuk'un suçlanma gerekçelerinden biridir. O da şudur: Dinlendiğini bildiği halde dinleyenler hakkında ileri geri konuşmak” dedi. “Yargıya güvenmeyen” AKP'nin, yargıyı, yapılan ve süren bir dizi operasyonla “güven duyacakları bir ortama doğru” taşıdığını savunan Zileli, “Bıçak kemiğe dayandı sözü başka toplumlara ait bir deyiştir. Bizim toplumumuzun harekete geçmesi için demek ki bıçağın kemiğe dayanması yeterli gelmemektedir. Bizim için harekete geçmek bakımından bu deyim bıçağın kemiği kıtır kıtır kesmesidir. Bu şartlarda, yok sen CHP'lisin, sen şu harekettensin bu dernektensin demeksizin hep birlikte ayağa kalkmalıyız” dedi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:32

İLGİLİ HABERLER