NURAY BÜYÜKBAŞ
İSTANBUL - Bilgi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tamer Berksoy, ocak-şubat aylarında Irak'ta bir ABD hareketi olması durumunda, savaşın kısa süreceğini ve Türk ekonomisinin bu durumdan avantajlı çıkabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Tamer Berksoy, Irak savaşı ve Türk ekonomisi ile ilgili yaptığı açıklamada, savaşın bu aylarda gerçekleşmesiyle ekonomi üzerindeki risk unsurunun ortadan kalkacağı için itici bir etki oluşabileceğine dikkat çekerek, "Bu ekonomi üzerindeki olumsuz etkinin biraz daha büyümesi demek olur. Hazırlanan raporlar Irak'a muhtemel bir hareketin ABD'ye maliyetinin 50 ila 150 milyar dolar arasında olacağını söylüyor. Dünya kamuoyu şu anda ABD'nin Irak'taki askeri hareketine çok sıcak bakmıyor. Avrupa Birliği'nin de önemli bir katkısıyla savaş kararı olabildiğince esnetiliyor" dedi.
Türkiye'nin ihracaat ayağındaki ticaret bağlantısının bilinen klasik fonksiyonel bağlarla olmadığına işaret eden Prof. Dr. Berksoy, "Dünya ekonomisi hızlanır, bizim ihracat pazarlarımızda gelir artışı olursa, ihracatımızın da artması gerekir. Böyle bir bağlantı çok güçlü değil. Bu tür bağın daha güçlü olması, oradaki gelişmeyle bağlantılı ürünler satıp satmamızla örtüşüyor. Türkiye'nin ihracat kompozisyonuna bakarsanız, ihracatımızda pek öyle büyümeyle bağlantılı bir desen yok" diye konuştu.
Döviz kurunun rekabet imkanı oluşturacak bir seyide olmasının gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Berksoy, "Bizde ihracat, döviz kuruna konuşulduğu kadar duyarlı değil. Bizde kriz olup, iç pazar daraldığı zaman ihracat adete patlar gibi artıyor. Dolayısıyla ihracat imkanlarımızı böyle bir perspektifle değerlendirmemiz lazım" dedi. Berksoy, 2003 yılında dünya ekonomisinde ve dünya ticaretinde gelişme temposunun 2002'ye kıyasla biraz daha avantajlı olacağını savunarak, eğer ekonomideki sürdürülebilir istikrara devam edilirse döviz kurunun daha düzenli olacağını kaydetti.
İç pazarda 2001'e göre bir canlanma olacağının hissedildiğini belirten Prof. Dr. Berksoy,
"Bu durum ihracatı biraz yavaşlatıcı yapabilir. Yani dışarıya satmaktansa içeride satma eğiliminin yine güçlendiğine tanık olabiliriz. Çünkü ihracat kompozisyonuna bakarsanız biz daha çok sanki iç piyasaya yönelik gibi mal üretiyoruz. Ekonominin hızlı büyüme ve kriz arasında sergilediği bu salınımın dünya ekonomisi ve ticaretindeki tempo değişmesi ya da döviz kuru hareketleri kadar kimi zaman daha da büyük ölçüde ihracatımızı etkileyeceğini düşünüyorum. Ama sadece 2003'te değil, daha uzunca bir süre ihracat ekonomimizi hareket ettirecek önemli bir talep unsuru halinde devam edecek" ifadelerini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:02