SAYGI ÖZTÜRK
Milletvekili Genel Seçimleri öncesiydi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık Dairesi Başkanlığı'nda bir yetkiliye, uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili bilgi almak için gitmiştim. ANAP'ın Van milletvekili adayının dosyası önündeydi.
''Bu kişi yakında milletvekili olacak. Gelin de siz uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele edin'' dedi...
Müthiş bilgiler vardı. Aday listelerinin yayımlandığı Resmi Gazetede de soy adlar farklıydı. Bu kişinin dosyasında yer alan ne kadar bilgi varsa önemli bölümlerini tarih ve dosya numaralarını, hakkındaki suçlamaları, yapılan işlemin sonucunu da not aldım. Haberde tek eksiğim suçlanan kişinin Emniyet'te çekilmiş yaftalı fotoğrafıydı. Onu da elde ettim.Haberim o dönem çalıştığım gazetede manşetten ''Skandal'' başlığıyla duyuruldu.
Haberde adı geçen milletvekili adayı Mustafa Bayram'dı. Bayram hakkında Diyarbakır DGM takipsiz kararı vermiş, oğlu Hamit Bayram ise o günlerde yine firardaydı.
Mustafa Bayram, oğlu Hamit Bayram Van'da Emniyet'in basılmasıyla, uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla yeniden gündeme geldiler. Olayın da bir de bilinmeyen yönleri var. O yüzden bazı yetkililere haksızlık ediliyor.
''KÖPEKLİ ARAMA İÇİN''
Malatya Emniyet Müdürlüğü, Hamit Bayram'ın uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olarak Malatya'ya geleceğini belirledi. Hamit Bayram'ın Malatya'da 38 kilo eroini teslim edeceği bilgisine ulaşılmıştı. Yolda pusu kuruldu ve her türlü önlem alındı.
Hüsnü Özbuz'un kullandığı otomobille Hamit Bayram Malatya girişinde gözaltına alındı. Emniyet'e götürüldü. Otomobili ve üzerleri didik dikik arandı. Hamit'in iç çamaşırı arasında 9 gram eroin ile 5 gram afyon sakızı çıktı.
Hamit Bayram ve şoförü sorgulandı. Polisin elinde bazı bilgiler vardı. Ancak, malın kime teslim edileceği bilinmiyordu. Hamit Bayram'ın Malatya'da yapılan sorgusundan istenilen sonuç elde edilememişti. Bayram 38 kilo malı değil, satacağı eroinden numune getirmişti. Ancak ifadesinde kendisinin kullanıcı olduğunu öne sürdü. Böylece daha az bir cezayla kurtulmak istiyordu.
Sorguda iyice sıkıştırılan Bayram, Malatya'da satmak istediği eroinin şimdi Van'da olduğunu, gerekirse uyuşturucunun yakalanmasını sağlayabileceğini söyledi. Bu arada polis, tatmin olmamış, otomobilin ''zula'' olarak adlandırılan bölümünde de uyuşturucu olabileceğini göz ardı etmemişti.
MALATYA'DAN VAN'A: GELİYORUZ
Malatya Emniyet Müdürlüğü, Van'da yapacağı araştırmalar için Van Emniyet Müdürlüğü'ne bilgi verdi. Malatya E mniyet Müdürlüğü Kaçarkçılık Dairesi'nde görevli bir şube müdürü'nün başkanlığında 11 kişi, yanlarında Hamit Bayram ve şoförüyle birlikte Van'a geldiler.
Hamit Bayram'ın Malatya'da gözaltına alındığını, Bayram ailesi aynı saatlerde öğrenmişti. Hamit Bayram, bazen önden bazen arkadan bir otomobille uzaktan izlenirdi. Bu kez otomobil arkadan izliyordu. Hamit'in gözaltına alındığı öğrenilmiş, buna göre de önlemler alınmıştı. Hamit'in Van'dan götürüldüğünü Malatya'da görevli bir avukat biliyordu.
Malatya'dan gelen 11 kişilik ekip, Van Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubesi'nde bulunan köpekle otomobilde uyuşturucu olup olmadığını araştırmak istedi. Bu amaçla otomobil Bölge Trafik Müdürlüğü'nün hemen yanında bulunan kademeye çekildi.
Sivil işçilerin çalıştığı Emniyet kademe binasında, otomobil ''köprü''ye çekilip altı kontrol edilirken, köpekli aramada gerçekleştiriliyordu.
ANKARA VE İSTANBUL PLAKALI
Malatya'dan gelen polisler oradaydı. Bölge Trafik Müdürlüğü'nde ise ekipler dışarıda olduğu için bir nöbetçi ile 4 polis memuru bulunuyordu. Bölge Trafik Müdürlüğü'ne 06 Ankara ve 34 İstanbul plakalı otomobillerle gelenler ise Mustafa Bayram ve adamlarıydı. Trafik Şube Müdürlüğü geleni-gideni çok olan bir yer olduğu için bu gelişlerde başta dikkat çekmedi. Ancak, gelenlerin niyeti daha sonra anlaşıldı. Onlar Hamit ve şoförünü kurtarmak için oradaydılar..
Eğer yolunuz Hakkari'ye, Van'a düşürse otomobillerin tamamının plakasının 34 ve 06 olduğu dikkatinizi çekecektir. Bu plakaların takılmasının nedeni, eğer aracınız Hakkari, Van plakalıysa başka yerlere gidince ''kuşkulu araç'' diye sıkça aranıyor. İşte bu aramalardan kurtulmak için yöre halkı böyle bir yol izliyor.
Otomobil aranırken, Hamit Bayram ve şoförü orada ne arıyordu? Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri, ''arama sırasında o kişinin bulunması gerekiyor. Aksi halde otomobile polisin uyuşturucu koyduğunu öne sürebilir'' dediler. Polisin elindeki suçlular kaçırılırken silah kullanmaması ise büyük zaaf olarak nitelendiriliyor. Çıkarılan son yasalar polisi son derece ürkek yaptı. Kimse sorumluluk altına girmek, yargılanmak istemiyor. Ayrıca, karşılarından ''tehlikeli'' olarak bilinen Bayram ailesinin mensupları olunca, misafir polisler ürkek, korkak davranıyor. Polisin, Bayram'a ve şoförüne kelepçe takmaması ise onun güvenini kazanıp uyuşturucuyu teslim etmesini sağlayama dönük bir plan olarak görenler de var.
VAN'DA 2 YILDA 873 KİLO UYUŞTURUCU
Van'da son iki yılda 873 kilo eroin yakalandı. Bu dönemde Mustafa Bayram ve yakınlarından uyuşturucu kaçakçılığından gözaltına alınan olup olmadığını araştırdım. Olmadığını öğrendim.
İran üzerinden gelen uyuşturucu Van'da toplanıyor. İlk müşterisi burada bulunuyor ve İstanbul'a sevki gerçekleştiriliyor. Yapılan anlaşmalarda ''mal teslimi'' genelde İstanbul'da yapılıyor. Uyuşturucunun İstanbul'da tesliminde ne yazık ki bazı kamu görevlileri de geçmişte kullanılmıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Başmüfettişleri Osman Olgun ile Ümit Aksoy şu anda Van Emniyet Müdürlüğü'nde olayı soruşturuyor. Van ve Malatya Emniyet Müdürlüğü arasındaki yazışmalar, olay sonrası tutulan tutanaklar inceleniyor, Hamit Bayram'ın Malatya'da gözaltına alınışı, tutanaklar ve araştırmanın başlangıcıyla ilgili diğer bilgiler de hem Emniyet Genel Müdürlüğü, hem de Malatya Emniyet Müdürlüğü'nden istendi.
Van'da olanlar bir ''Susurluk'' değil. Hatta Susurluk'la benzerliği de yok. Bu olay çok farklı. Son olayda, Emniyet birimlerinin Hamit Bayram'ı kaçırılmasında ihmali var. Oysa Susurluk bambaşka ve bu olayla karşılaştırılması mümkün olmayan ilişkilerdi. Son olay polise büyük bir itibar kaybına yol açtı. ''Yüz kızartıcı'' gelişmeler oldu. Mutlaka bunun hesabı da sorulur.
BOMBALI EYLEMLE İLİŞKİSİ
Bazı meslektaşlarımız, Van Valisi Hikmet Tan'a yönelik bombalı eylemin uyuşturucu mafyası tarafından gerçekleştirildiği kanısında. Uyuşturucu kaçakçılarının valiye bombalı saldırı yapmasını gerektirecek ne var?
Van'da kullanılan C-4 patlayıcısının, PKK'nın kullandığı patlayıcıyla terkibinin aynı olduğu Kriminal Polis Laboratuvarı kayıtlarıyla da ortaya çıktı. Son bir yılda tam 88 kilo C-4 yakalandı.
Son eylemin başarısız olması, eylemde sivil yurttaşların ölmesi böyle bir eylemi kimsenin üstlenmemesine yol açtı. PKK niçin başarısız bir eylemi üstlensin. PKK'nın siyasi kanat sorumlusu Zübeyir Aydar ''bu eylemi biz yapmadık'' diyor. Ancak askeri kanat sorumlusu Murat Karayılan'ın ne yaptığından da habersiz...
Van'da pazartesi günü müfettişler çalışmaya başladı. Van'dan sonra Malatya'ya geçecekler. Ön rapor düzenleyecek ve ardından bazı kişiler ''soruşturmanın selameti'' için görevden alınabilir. Ortada müthiş bir tedbirsizlik var. Böyle bir tedbirsizliğin arkasında başka şeyler mi var acaba? Asıl bunun üzerinde durulmalı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:34