Gündem
  • 30.8.2005 11:09

''''SAYIN BAKAN''I BU GÖREVE ATANDIKTAN SONRA TANIDIM''''

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü''ne vekaleten tayin edilen Mine Acar, suskunluğunu Tercüman''a bozdu. Acar''ın A kadrosundan olmadığı, Bakan Atilla Koç ile yakınlığı dolayısıyla göreve getirildiği ileri sürülüyor. Eski genel müdür Lemi Bilgin''in vazifeden alınmasından sonra peş peşe istifalar gerçekleşti. 12 Bölge Müdürü protesto mahiyetinde olmak üzere, istifalarını Mine Acar''a sundu. İşte sorularımız ve aldığımız cevaplar: * Herkes konuşuyor bir tek siz susuyorsunuz. -Kavgayı tırmandırmak istemiyorum. Bekliyorum eteklerdeki taşlar dökülsün. Ben 25 yıldır Devlet Tiyatrolarında çalışıyorum; hepsi benim arkadaşım. Biz bir aileyiz. Hepsiyle dönem dönem oyunlarda birlikte olduk. * Neden size karşı bir tepki var? Siz A kadrosundan sanatçı değilmişsiniz... Öyle söyleniyor. -Bu bir gelenek. Bugüne kadar, A kadrosunda olan devlet sanatçıları bu kurumun başında geldiler. Ama, bunun aksini de size söyleyeyim: Avrupa''da çok sayıda dramaturg, Genel Sanat Yönetmeni olabiliyor. Avrupa''da birçok tiyatronun başında dramaturg kökenliler var. * Dramaturg ne demek tam olarak? -Sözlük karşılığı tiyatro bilimi uzmanıdır. Biz daha donanımlı bir grubuz. Üniversitede 4 yıl tiyatro eğitimi alıyoruz. Tiyatro sanatçıları da, konservatuarda 4 yıl eğitim alıyorlar. Üstelik 1984''de kadar konservatuar meslek lisesiydi. Aynı eğitimi alıyoruz. Ayrıca, dramaturgların bilgi donanımı da yüksek seviyede oluyor. Lisan bilirler meselâ. Bütün dünyada böyledir. Türkiye genelinde Devlet Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrolarında toplam 22 dramaturg var. Bizde bu görev yeni yeni oluşuyor. Sadece 10-15 yıllık bir geçmişten söz edebiliriz. Bizdeki gelenek mi doğru, yoksa Avrupa''daki örnekler mi? Gelenek ve etik tartışmasını belki de sürdürmek lâzım. * Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü''ne sadece sanatçıların atanması geleneğine hiç ters düşülmedi mi? -Turgut Özakman hocamız genel müdürlük yaptı. Yazardır kendisi, üniversitede öğretim görevlisidir. Tek istisna bu. Ben de üniversitelerde 10 yılı aşkındır öğretim görevlisi olarak çalıştım. Konya Selçuk Üniversitesi, Devlet Konservatuarı, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü gibi üniversitelerde tiyatro dersleri verdim. Ayrıca Ankara''daki profesyonel nitelikli özel tiyatrolarda 9 oyun sahneye koydum. 2000-2001 yılında Devlet Tiyatrolarında ''''Resimli Osmanlı Tarihi'''', ''''Yalancı aranıyor'''' adlı eserlerin yönetmenliğini yaptım ve bu oyunlar çok yüksek seyirci yüzdelerini yakaladı. Devlet Tiyatrolarının hemen hemen bütün bölgelerinde çalıştım. * Etik tartışmayı sürdürmek lâzım dediniz. Bu ne demek? -Oyuncu kavramını önce tartışmak lâzım. Bütün dünya literatüründe oyuncular, ''''act''''tan geliyor. Acting deniliyor. Bir başka ifadeyle bunlar ''''icracı'''' konumda olanlar. Ressam da sanatçıdır, besteci de sanatçıdır. * Bu durumda siz kendinizi sanatçı olarak görüyorsunuz. Öyle değil mi? -Sanatçı kavramını bu şekilde, yani daha geniş algılıyorsak evet. Sanat konusunda donanımlı, bilgi ve tecrübesi olan ve bu alt yapıda tahsil almış olan anlamında konuşuluyorsa, evet ben sanatçıyım. Ayrıca ben oyun da oynadım, oyun da yönettim. Bir çok dramaturg da bunları yaptı zaten. Sahneyi tanıma adına bunu yaptım. Teri sırtımda, heyecanı yüreğimde hissettim. * Neticede siz idarbir görev alıyorsunuz. -Evet. Ben bunun esprisini bile yapıyorum. Lady Machbeth''te oynamaya soyunmuyorum, diyorum. 25 yıldır bu yapının içinde olduğum için idarkonuda da bilgiliyim. Sanatçı gibi evimden gelip prova yapıp gitmiyorum. Burada baş dramaturgluk yaptım. Sanat politikasının başındaydım. Bu idarbir görevdir. Dramaturglar beyin takımı diye anılır. Her dramaturgun dağarcığında en az 3 bin tane oyun vardır. Dramaturglar repartuvarı hazırlayan kişilerdir. * Bakanla bir yakınlığınız var mı? Hiç tanımam. Göreve atanmamdan sonra Sayın Bakanla tanıştım. Benim çizgim, duruşum bellidir. Tiyatrodaki arkadaşlarım da bunu bilir. * Çizginiz ne? Sosyal demokrat mısınız? -Ankara''daki özel tiyatrolardan benimle ilgili bilgi alabilirsiniz. Ankara Sanatevini ve Ekin tiyatrosunu arayın. Onlara sorun. Ben buralarda yıllarca oyunlar yönettim. Size bir fotoğrafımı da göndereyim. Çünkü tesettürlü diyorlarmış. * O resim çok önemli. Ama tesettürlü olmasanız da AK Parti ile veya o kesimle geçmişinizde bir ilişkiniz oldu mu? -Hiçbir ilişkim olmadı. Şu anda da hiçbir baskı altında çalışmıyorum. Siz sıkıntılarınıza bakın, işinize bakın diyorlar. * Sahneye konulacak eserlerde ideolojik bir tavrı mı benimseyeceksiniz? -Öyle şey olur mu! Biz bir önceki yönetimde benimsenen projeleri devam ettiriyoruz. Daha önceki yönetimin ilân ettiği, provaları başlayan bütün oyunları sahneye koyacağız. * Sanatçılar niye size karşı o zaman? -Bu soruları onlara sorun. Devlet Tiyatrolarına 25 yıl emek verdim; burası benim çocuğum gibi; kavga istemiyorum. Amacım bağcı dövmek değil üzüm yemek. Bütün arzum, tiyatro darbe almadan bu darboğazdan çıkabilmek. * Bu tepkiler karşısında görevinizde kalabilecek misiniz? Çünkü kamuoyunda sizin AK Parti''nin adamı olarak getirildiğiniz söyleniyor. -Böyle bir şey yok. İdari görevler zaten bir nöbet değişikliğidir. Devlet Tiyatrolarının bir görüşü, bir duruşu vardır; bunu da kimse değiştiremez. Tekrar ediyorum biz bir aileyiz, düşünce ayrılıkları olabilir. Asla bağcı dövmek gibi bir tavrım yok. Biz güzel güzel üzümlerimizi yiyelim. Şu günleri de yara almadan geçirelim. * AK Parti sizinle Devlet Tiyatrolarında kadrolaşıyor diyebilir miyiz? -Asla böyle bir şey yok. İstifa edenlerin yerine yaptığım atamaların hepsi, kurum içinden, canla başla çalışan isimler. Hepsi demokratik duruşları olan arkadaşlarımız. * Göreve atandığınızda 12 Bölge Müdürü ve idarkadrodan bir genel müdür yardımcısı istifa etti. Bunlar aynı zamanda sanatçı. Dolayısıyla bir kan kaybı ortaya çıkmış gibi. İstifa edenleri geri alacak mısınız? -Onlar istifa ettiler. Ben bir tek kişiyi görevden almadım. Topluca geri dönmek isterlerse tabibunu da konuşuruz. Devletin işi durmaz. Perde hiç kapanmamalı. (TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:14

İLGİLİ HABERLER