
ŞEKER HASTALARINA RAMAZANA ÖZEL TAVSİYELER...
Diyabet, yani şeker hastalığının Ramazan'da oruç tutmaya engel olup olmadığı pek çok okuyumuz tarafından soruluyor. Bu sorunun yanıtına şeker hastalığının günümüzde en çok rastlanan ve insana en çok zarar veren tehlikeli birkaç hastalıktan biri olduğunu hatırlatarak başlayalım. Diyabet, pankreasın ürettiği insülinin etkisizliği veya yetersizliği sonucu kan şekerinin yükselmesi halidir ve 2 tiptir.
TİP 1 DİYABET
Tip 1 diyabet pankreas hücrelerinde insülin yapımının durmuş ya da çok azalmış olduğuna bağlı diyabet (şeker hastalığı) türüdür. İnsülin salınımı olmadığı için dışardan insülin alınması gerekir. Çocuklarda veya gençlerde yani erken dönemlerde görülen diyabet türüdür.
TİP 2 DİYABET
Tip 2 diyabet; İnsülin seviyesine bağlı değildir pankreas normal veya normale yakın insülin üretimini ileri yaşlara kadar sürdürür, fakat fazla kilolu olma durumu gibi nedenlerden ötürü insülin, şekeri hücrelerin içerisine sokma etkisi görevini istenilen ölçüde gösteremez ve kan şekeri yükselir. Genelde 35 -40 lı yaşlardan sonra oluşur. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder.
DiYABET TANISI NASIL KONUR ?
Diyabette tanı 12 saatlik açlıktan sonra tekrarlanan ölçümlerde kan şekerinin 126'dan yüksek çıkması halinde konur. Veya OGTT denilen oral glikoz tolerans testi veya şeker yükleme testinde testten 2 saat sonra kan şekerinin 200mg'dl veya üzerinde çıkması ile anlaşılır.
GİZLİ ŞEKER
Aslında belirgin şeker hastalığı olmayan ama bir süre sonra gerçek şeker hastalığı gelişecek kimselerdir. Bu insanlar genelde kiloludurlar ve yeme alışkanlıkları bozuktur. Eğer zamanında şeker hastalığı gelişmeden önce teşhis edilir ve fazla kiloları verdirilirse şeker hastalığının gelişme riski oldukça düşer. Gizli şeker tanısında bireylere 75 gr. şeker içirilir ve eğer kan şekeri iki saat sonra yapılan ölçümde 140-199 arasında çıkarsa bu gizli şeker olarak kabul edilir. Düzgün bir beslenme alışkanlığı ile beraber yürüme ve benzeri tarzda düzenli yapılacak egzersizler, gizli şekerli bireylerin diyabet hastalığına geçişini büyük ölçüde engeller.
RAMAZAN'DA GİZLİ ŞEKER BELİRTİLERİ ORTAYA ÇIKABİLİR!
Ramazanda gizli şeker özellikle önem taşıyabilmektedir. Bunun sebebi iftarlarda aşırı şekerli gıdaların tüketilmesi sonucunda iftardan birkaç saat sonra aşırı uyuklama belirtileri görülebilir ve bu durum bireylerin kendilerinde gizli şeker olduğu konusunda onlara önemli bir ipucu olabilir. Bu durumda yapılması gereken konuyla ilgili bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
Diyabetin belirtileri:
Kilo kaybı
Enfeksiyonlara eğilim ve yaraların çabuk iyileşememesi
İştah artışı ve çok yeme
Sık idrara çıkma
Çok su içme ve susama
DİYABETLİLER NASIL BESLENMELİ
İFTAR ÖĞÜNÜNÜ İKİYE BÖLÜN
İftara önce çorba ile başlayıp hafif bir kahvaltılıkla sürdürülebilir ve mümkünse iftar öğünün kalan kısmı bir iki saat sonraya ertelenmelidir. Bu iftar öğününün ikiye bölünmesi anlamına gelir.
RAFİNE GIDALARDAN UZAK DURUN
Rafine gıdalar yerine işlenmemiş ürünler tercih edilmelidir. Pirinç pilavı yerine esmer pirinç veya bulgur pilavı beyaz makarna yerine kepekli makarna, beyaz ekmek yerine tam kepekli ekmek çavdar ekmeği veya yulaf ekmeği tercih edilmelidir.
HANGİ MEYVE
Meyve olarak glisemik indeksi düşük veya orta dereceli meyveler tercih edilmelidir. Karpuz üzüm incir, muz gibi yüksek glisemik indeksli meyeler yerine ELMA, ARMUT, ŞEFTALİ, MANDALİNA, ERİK gibi meyveler tercih edilmelidir. Örneğin sahurda alınacak bir yeşil elma diyabet hastaları için idealdir.
BAKLAGİLLERDE DURUM
Kurufasulye, mercimek, nohut, bezelye, barbunya gibi kurubaklagiller yukarıda bahsettiğimiz ikiye bölünmüş iftar yemeğinde, çorba ve kahvaltılıklardan bir iki saat sonra yenecek ideal besinlerdir.
ET VE BALIK
Şeker hastalarında et ve balıktaki kısıtlama kriteri kalp ve damar sağlığı açısından fazla yağlı ve kolesterolü yüksek etlerden ve sakatatlardan mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğidir. Zira, diyabet hastalığının damarlar üzerinde yapacağı tahribat etkisine yüksek kolesterol ve yağlı besinlerin yapacağı etkinin eklenmesinden kaçınılmış olunur.
Dr. İsmail Ağar