Ekonomi
  • 8.5.2007 15:09

ŞEKERBANK GENEL MÜDÜRÜ: SEKTÖR, RİSKLERİ YÖNETECEK GÜÇTE

Şekerbank’ın "Kredi Kapınızda" hizmetinin tanıtıldığı basın toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Göktan, seçimler nedeniyle oluşabilecek siyasi riskin bankacılık sektörünü ne şekilde etkileyeceğine dair sorular üzerine, bankacılığın zaten risk yönetme ve risk taşıma mesleği olduğunu, siyasi riskin de bunlardan birini oluşturduğunu söyledi.
      Göktan, sektörün bunu yönetebilecek bir risk olarak gördüğünü ifade ederek, şu görüşleri aktardı:
      "Bankacılık kesimi siyasi riski yönetebilecek güçte ve bu riski zaten aldı. Ben bunun bankacılık sektörü ve ülke ekonomisini fazla etkileyeceği kanaatinde değilim. Önemli olan ekonomideki yapısal dönüşümdür. Hem para, hem mali politikalar açısından ülke önemli bir dönüşüm yaşamıştır. Kısa süreli bir seçimde siyasi risk yönetilebilecek bir risktir ve büyük dalgalanmalar meydana getirmeyeceğini düşünüyorum.
      Çünkü Türkiye hala yabancıların ilgi gösterdiği, yatırım yaptığı bir ülkedir. Büyük miktarda yabancı sermaye girmiştir, girmeye devam ediyor. Bunlar çok ufak hareketlilik getirebilir. Belki faizlerin bir miktar düşmesini bir süre geciktirebilir. Ama büyük ölçüde hiçbir değişikliğe sebep olmaz. En kötü senaryo bile makro dengeleri ve para politikalarını öyle iki üç ayda değiştiremez." Kasım ayı ile erken seçim tarihi arasında da çok büyük zaman farkı bulunmadığını ifade eden Göktan, bu durumun da sektör açısından pek bir şey değiştirmeyeceğine dikkat çekti.
      Tek parti iktidarı ile koalisyon hükümetine ilişkin bir soru üzerine de Göktan, tek parti iktidarının ülkede istikrar ve güven ortamı sağlamasından dolayı iyi olduğunu vurguladı.
     
     "18 MİLYAR DOLARA ULAŞAN AKTİF BÜYÜKLÜĞE ULAŞACAĞIZ"
      Şekerbank Genel Müdürü Göktan, ortaklık kurdukları Turan Alem Securities JSC ile oluşturdukları ve 2007-2010 yıllarını kapsayan büyüme stratejileri çerçevesinde; inşaat, gıda, tarım ve turizm sektörlerine desteklerinin devam edeceğini, küçük işletmelere ve KOBİ’lere olan katkıların çoğalacağını, mikro kredilerde büyüyeceklerini maydetti.
      Yine bu strateji kapsamında 18 milyar dolara ulaşan aktif büyüklüğe ulaşmayı hedeflediklerini belirten Göktan, bu büyüklük ile Türkiye’deki bankalar içinde rekabet etme şansı bulacaklarını ifade etti.
      Anadolu bankacılığı adını verdikleri yaklaşımla banka şubesi olmayan yörelere ve yeni müşterilere ulaşmayı planladıklarını aktaran Göktan, bu yıl sonunda şube sayısını 240’a çıkarmayı, 2010 yılında ise şube sayısını 350’ye ve şu anda 3 bin 500 olan personel sayısını 5 bine çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
      Göktan, bankanın hedefleri arasında yöresel banka olma niyetinin de bulunduğuna işaret ederek, "Özellikle Balkanlar ve Orta Doğu’da büyümek istiyoruz. Üsküp, Kosova, Bosna Hersek gibi yerlerde şube açmayı düşünüyoruz. Bu konuda girişimlere başladık. Zannediyorum bu yıl çalışmalar bitecek. İlk olarak Üsküp’te, daha sonra Bahreyn’de yurt dışı şubesi açmayı düşünüyoruz" diye konuştu.
     
     "2010 ÖZ KAYNAK HEDEFİ 1 MİLYAR DOLAR"
      Sermaye artırımına ilişkin olarak da Göktan, kendilerinin ve yabancı ortaklarının tekrar sermaye koymaları sayesinde ortaklık kuran bankalarda yeniden sermaye artıran ilk banka olduklarını söyledi.
      Göktan, sermaye artırımından sonra banka öz kaynaklarının 750 milyon YTL’ye çıkacağını, 2010 hedeflerinin ise 1 milyar dolara ulaşmak olduğunu kaydederek, "Sermaye artırımı için düğmeye bastık, süreç devam ediyor. Haziran ayı içinde tamamlanacak" dedi.
      Yabancı ortaklarının Türkiye’deki siyasi süreci nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruyu ise Göktan, "Türkiye’ye çok iyi bakıyorlar. (İyi ki Türkiye’ye yatırım yaptık. Türkiye çok müthiş bir ülke. Bizim için Batıya açılma kapısı) diyorlar" şeklinde yanıtladı.
      Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının, yaptıkları sektör incelemelerinde banka hesap hareketleri ile banka ve sigorta muameleleri vergisiyle (BSMV) ilgili tespit ettikleri kaçaklara dair de Göktan, şunları kaydetti:
      "BSMV vergisi, işlem üzerinden alınan vergidir. Müşteriye böyle bir işlem yaparsanız bir vergi söz konusu oluyor. Bunu saklamak, gizlemek mümkün değil. Bankalar, bugün Türkiye’de ve dünyada en gelişmiş elektronik sistemleri kullanıyorlar. Bu zaman ayarlı, otomatik işleyen sistem. Böyle bir sistem, bu vergiyi işlem yapıldığında muhasebeleştirir ve vergi kısmına atar. Bunun saklanması ve kaçağa düşürülmesi gibi bir şey söz konusu olmaz."

 

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:23

İLGİLİ HABERLER