SEKİ'NİN DAVASINDA 2 TAHLİYE DAHA

İSTANBUL - Şarkıcı Deniz Seki'nin yargılandığı uyuşturucu davasında, Seki'nin de aralarında bulunduğu tutuklu sanıklardan 3'ü tahliye edildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, kimlik tespiti sırasında Mahkeme Başkanı Nurettin Ak'ın, tahsil, meslek ve aylık gelirle ilgili sorularını yanıtlayan Seki, lise mezunu olduğunu, dışarıdan müzik eğitimi alarak müzisyenlik yaptığını ve son 7 ay hariç aylık 20 bin TL geliri olduğunu söyledi.
Seki, çok kısa süre önce bir ev ve arabası bulunduğunu, ancak bunları sattığını dile getirdi.
Duruşmada ifadesi sorulan Seki, mahkemeye el yazısıyla hazırladığı 3 sayfalık savunma dilekçesini sundu.
Uyuşturucu ticareti yapmayı kesinlikle kabul etmediğini, sadece kendisine verdiği zararın söz konusu olduğunu belirten Seki, ''Adını dahi vermek istemediğim maddeyi sadece 7-8 ay kullandım. Maddeyi kullanmamın nedeni, yaşadığım ilişkinin toplum tarafından kabullenilmemesiydi. Sanatçı ve duygusal biri olduğum için duygusal çöküntü yaşadım. Asosyal oldum. Çok pişmanım, bir daha o maddeyi görmek bile istemiyorum'' diye konuştu.
Gözyaşlarını tutamayarak, çok utandığını ve çok pişman olduğunu söyleyen Seki, uyuşturucu konusunda kimseye aracılık etmediğini ve eskiden olduğu gibi bugün de hiçbir şekilde yalan söylemediğini kaydetti.
Seki, savcılık ifadesini kabul etmediğini ve neden tutuklandığını anlamadığını dile getirerek, sanatçı olması ve sürekli peşinde basın mensuplarının bulunması nedeniyle delil karartma ihtimalinin inandırıcı olmadığını söyledi.
''Evet bir hata yaptım, ama bunun bedelini çok ağır ödedim. Önce ailemden, sonra beni seven herkesten özür dilerim'' diyen Seki, ölene kadar uyuşturucu maddelerin karşısında olacağını belirtti.
Diğer sanıkların da ''uyuşturucu temin ettiği'' yönünde bir ifadeleri olmadığını kaydeden Seki, Mahkeme Başkanı'nın, uyuşturucuyu kimlerden temin ettiği sorusuna, ''Adını 'Murat' olarak bildiğim Sinan Yüksel ve Abdullah Haner'den aldım. Bir de 'Diyar' diye birini aradım birkaç kere, ama Ziya'yı hiç görmedim, tanımam. Abdullah Haner de kendi getirirdi'' yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı'nın, ''Başkalarına da uyuşturucu temin ettiği'' iddiasını sorduğu Seki, kesinlikle böyle bir şey olmadığını, sadece kendisine zarar verdiğini, bağımlı olmadığını, uyuşturucuyu bir dönem kendisine olan kızgınlıktan dolayı kullandığını dile getirdi.
Duruşmada ifadesi alınan ve suç örgütünün 2. adamı olduğu iddia edilen Sinan Yüksel, sadece bireysel olarak uyuşturucu madde satma suçunu kabul ettiğini ve satarken kimselerle eylem birliğine girmediğini söyledi.
Yüksel, ''Deniz Seki kokain içicisidir. Kendisine kokain sattığım olmuştur. İddia edildiği gibi uyuşturucu satışına hiçbir şekilde aracılık etmemiştir'' dedi.
''Örgüt liderliği'' iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Hakan Çınar da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, 12 Şubat 2009'daki operasyonda jandarma görevlilerince yapılan aramada evde bir şey bulunamadığını ve götürüldüğü nezarette kendisine jandarma tarafından hakaret edildiğini iddia etti.
Duruşmada ifadesi alınan Seki'nin şoförü, tutuksuz sanık Mecit Çam da hakkındaki iddiaları reddederek, 53 yıllık yaşamında boğazından haram lokma geçmediğini söyledi.
Çam, jandarmadaki ifadesini kabul etmediğini, Deniz Seki'yi suçlaması için psikolojik baskı gördüğünü ve bu baskı sonucu savcılıkta da Seki'yi suçlayıcı ifadelerine devam ettiğini öne sürdü.
Tutuklu sanıklar Hakan Çınar, Sinan Yüksel, Mehmet Kaya, Hasan Çelik, Mehmet Rıza Doğru, Baki Cengiz Uyaran, Fikret Bilen, Adem Çakır, Fatih Murat Tahaoğlu, Mehmet Çınar, Abdullah Haner ve Miraç Gökhan Kurt'a ilişkin, ''üzerlerine atılı suçun yasal yaptırımı, kuvvetli suç şüphesinin devam ettiğini gösterir mevcut bulguları'' dikkate alan heyet, bu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
Dosyanın, esas hakkındaki görüşünü yazmak üzere Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay'a gönderilmesine karar veren heyet, firari sanıklar Sait Can, Ferhat Gündoğan ve Erdal Yıldız hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazının beklenmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Mecit Çam'ın duruşmalardan bağışık tutulmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.