Gündem
  • 5.5.2006 09:26

ŞEMDİNLİ'DE BÜYÜKANIT TARTIŞMASI

Şemdinli'deki Umut Kitabevi'ne 9 Kasım 2005'te düzenlenen bombalı saldırının ardından devletin birliğini bozmaya çalıştıkları iddiasıyla haklarında dava açılan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş, dün hâkim karşısına çıkarıldılar.
Tarihi davanın ilk duruşmasında Savcı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına neden olan iddianamenin özetini okuyan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İlhan Kaya'nın, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlarla ilgili suçlamaların bulunduğu bölüme girmemesi tartışmalara neden oldu.

Kelepçe takılmadı
Müebbet hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanık astsubaylar ve Ateş, güvenlik gerekçesiyle Van Adliyesi'ne sabah 05.45'te getirildiler. Takım elbise giyen astsubaylara kelepçe takılmadı.
11.00'de başlayan duruşmadan önce salona sadece astsubayların bazı akrabaları, kitabevi bombalanan Seferi Yılmaz, patlamada ölen Mehmet Zahir Korkmaz'ın eşi ve kardeşi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, CHP Milletvekili Esat Canan ve kurayla belirlenen gazeteci izleyici olarak alındı. Salona Yılmaz ve Korkmaz'ın vekâlet verdiği avukatlardan da 15'i girebildi.
Mahkeme Başkanı Kaya, sanıkların kimlik saptamasının ardından 100 sayfayı aşan iddianamenin kendisinin çıkardığı 15 sayfalık özetini okuyunca mağdur avukatları tepki gösterdi.

"Tümü okunmalı" tartışması
Özet bölümde büyük tartışmalara neden olan Büyükanıt'ın da aralarında bulunduğu komutanlara yönelik suçlamalara, Büyükanıt'ı suçlayan işadamı Mehmet Ali Altındağ'ın iddialarına, varlığı resmen kabul edilmeyen JİTEM'le ilgili suçlamalara yer verilmemesi tepkilerin artmasına neden oldu.
Mağdur avukatları iddianamenin tümünün, Sarıkaya'nın yerine duruşmaya çıkan Savcı Metin Dikeç tarafından okunması gerektiğini savunurken, Başkan Kaya, "Ben sanıklara suçlarını anlatırım" karşılığını verdi.
Özet kısmı okumayı sürdüren Kaya'yı "usul işlemlerinde yasalara aykırı yol izlemek"le suçlayan mağdur avukatlarından Hasip Kaplan, "Hatanızı düzeltin" dedi.
Kaya'nın "Otur yerine yoksa dışarı çıkartırım" dediği Kaplan, "Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı davranıyorsunuz" yanıtını verdi. Sanık avukatları ise iddianamenin bütününün okunmasının "emredici bir hüküm olmadığını" savundular.

"PKK şovu" ifadesine tepki
Bazı mağdur avukatları da, duruşmadan önce hazırlanan tutanak nedeniyle mahkemeye tepki gösterdiler. Mahkemenin, 330 avukatın davaya katılma talebine "PKK şovu yapılabilir" gerekçesiyle olumsuz yanıt verdiğini belirten avukatlar, "Buna çok alındık. PKK'lı olarak suçlanmak çok ağır" dediler. Avukatlar, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini iddia ettiler.

AKP binasından taş atıldı
Duruşmaya verilen aranın ardından ifade veren astsubay Kaya, patlamanın PKK tarafından gerçekleştirildiğini, çıkan olaylarda, kafasına vurularak aracındaki çanta, silah ve ajandanın çalındığını söyledi. AKP binasından bile kendilerine taşlar atıldığını ifade eden Kaya, devlete karşı provokasyon düzenlendiğini ifade etti. Kaya şöyle devam etti: "TSK ve emniyette illegal bir yapılanma olsaydı, istenilen kişi öldürülebilseydi, şu anda nevruz kutlamalarında örgüt propagandası yapan, Öcalan sloganları atarak dolaşanlar bizden fazla Türk olacaktı."
Bu sırada avukat Nalcıoğlu, Kaya'nın sözlerinin tutanağa geçirilmemesini istedi. Mahkeme Başkanı'nın "Ya unuttum, söylediklerini tekrarlar mısın?" demesi üzerine, Kaya, ifadesini tekrarladı.

Savcısını attıran iddianameyle dava

Davanın başlaması, bir ilkin yaşanmasına da sahne oldu. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) daha önce de iddianameleri nedeniyle bazı savcıları Sarıkaya gibi meslekten ihraç etti. Ancak ilk kez bir savcının meslekten atılmasına neden olan iddianameyle yargılama başlatıldı.
HSYK tarafından "siyasi" bulunan iddianameyi reddetme yetkisini kullanmayarak "mevzuata uygun" bulan mahkeme heyeti, Sarıkaya meslekten ihraç edildiğinden, yargılamayı farklı bir savcıyla başlatmak durumunda kaldı.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:09

İLGİLİ HABERLER