
SEMRA ÖZAL : ERDOĞAN TURGUT'UN YAPAMADIKLARINI YAPIYOR
8.Cumhurbaşkanı Trugut Özal'ın eşi Semra Özal yine çok konuşulacak sözlere imza attı. Çok kısknaçtı rahmetli Müthiş anılarınız var Çok güzel şiir yazardı Bir şiir okuyacağım. Hatırlayabilecek misiniz? Çal ki sazın inlesin / Kubbede kalsın sesin / Şu göçecek faniler / Bir gün seni söylesin. Asla! Aklımdan bile geçirmedim. Geçirmem de. İşte nikâhım. (Parmağındakı iki alyansı gösteriyor. Biri Turgut Bey'in diğeri kendisinin.) Erdoğan'ın hizmetlerini beğeniyor musunuz? Erdoğan Turgut'un yapamadıklarını yapıyor
Tayyip Erdoğan'ı sokaktaki vatandaşların çok sevdiğini anlatan Semra Özal, "Tayyip Bey, Turgut'un isteyip de yapamadığı işlere devam ediyor. Çok hoşuma gidiyor. İstanbul için projesi, İzmit'teki köprü...
"dedi.
Erdoğan'ın çok vefalı olduğunu anlatan Semra Özal zaman zaman kahve içmeye bile gemlir dedikten sonra Emine Erdoğan'la arada telefonla konuştuklarını her ikisiinin de çok iyi insanlar oldukları belirtti.
Yakınlaşmanız bir daktilo ile olmuş derler...
Daktilo değil. O günlerde elektrik konusunda istatistik tutan 2 kişiden biriydim. Cetvel makinelerde istatistik tutardık. Turgut Bey Amerika'dan yeni gelmiş. Ben de işe yeni başlamışım. Yemekten dönüyorum makine çalışmıyor. "Ben bakayım" diye geliyor yanıma.
Rahmetli mi bozarmış makineyi?
Meğer şeridini alıyormuş içinden. Sonra el çabukluğuyla takıveriyor. "Bak yaptım, hadi bana bir kakao ısmarlayacaksın" diyor sonra da.
Evlenme teklifi de ilginç olmuş
İşyerinden bir arkadaşın düğünü vardı. Orada dansa kaldırıp evlenme teklif etti.
Hemen cevap verdiniz mi?
Hiçbir şey söylemedim, çünkü heyecanını yatıştırmak için olsa gerek, o gece alkollüydü. "Sükût ikrardan gelir. Ben bu susuşu evet kabul ediyorum" dedi. Sabah saat sekizde daireye geldim. Herkesi toplamış, muz likörü eşliğinde çikolata yiyorlar. Nişanımızı açıklamış, kutluyorlar. Daha anamın, babamın haberi yok.
Tek başınıza mı gittiniz?
Ertesi sabah Monako'ya uçacağım. Rahmetli birkaç gün önceden başladı "Kendimi iyi hissetmiyorum" diye. Bir yere gideceğim zaman hep öyle yapardı. Son gün baktım, "Ben çok fenayım" diyor. Önce aldırış etmedim. Ama öğleden sonra kalıp gibi yatıyor. Doktoru Cengiz Aslan'ı çağırdım, yalnız kalmasın diye.
Siz de sabaha yolcusunuz.
Güya. Bizimki diyor ki "Ben ölüyorum, döndüğünde beni göremeyeceksin." Cengiz'e dedim ki "Git bak şuna, bu gidişle o beni gömecek." Baktı, "Kalp atışları çok yüksek, iyi görmüyorum durumunu" demez mi? ABD'deki doktoru DeBakey "Çabuk getirin" demiş.
Yattı sizin seyahat
Ertesi sabah Amerika'ya uçacağız. Moralim bozuk tabii. O kadar hazırlanmışım. Bir ara mayomu giydim, "Bir denize gireyim, belki soğuk su iyi gelir" dedim. Baktım mayosunu giymiş geliyor. "Nasıl kalktın" diye sordum, "Gitmeyeceksin diye iyileştim" dedi. Çok kıskançtı rahmetli.
Tekrar evlenmeyi düşündünüz mü?
Dış politika...
Tam zamanında, çok önemli adımlar atıyor.
Tayyip Bey, Turgut'un isteyip de yapamadığı işlere devam ediyor. Çok hoşuma gidiyor. İstanbul için projesi, İzmit'teki köprü...
Tayyip Bey ile görüşüyor musunuz?
Tabii, çok vefalıdır. Emine Hanım da öyle. Telefonlaşırız, arada bir kahve içmeye uğrarlar.
Maddi durumunuz iyi mi?
Rahmetliden kalan güzel bir emekli maaşım var. Bana yetiyor. Evim barkım da var çok şükür.
Turgut Bey'den sonra yalnız bir kadın mısınız?
Hem de nasıl!
Habertürk