Medya
  • 14.2.2008 10:45

ŞENAY DÜDEK, SABAH DEFTRİNİ KAPATTI...

Bu ''Cafe Sohbeti'' aslında gündelik bir sohbetten doğdu. Şenay Düdek ile Posta’dan ayrılmasının sebepleri ve bundan sonra yapmak istedikleri üzerine sohbet ediyorduk.
      Jüri üyeliği yaptığı ''Bir Dilek Tut'' yarışmasında geçirdiği kaza sonrasında hayata bakışının değiştiğini, ciddi bir şekilde ölüm korkusu yaşamaya başladığını, o nedenle kendine zaman ayırmaya karar verdiğini söyledi. ''Allahıma şükürler olsun. Kışlık, yazlık evlerim, istediğim gibi bir otomobilim, bankada da param var. Çocuğum yok... Bundan sonra hayalim Fatih Türkmenoğlu gibi Türkiye’de ve dünyada görmediğim yerleri gezip oraları yazmak... FOX’la haziran ayında sözleşmem bitiyor. Önüme 2 milyon YTL de koysalar artık sabah programı yapmayacağım. Hayatımın çoğunu İzmir’de geçireceğim. İstanbul’a iş ve keyif için geleceğim.'' Anlattıkları böylesine ilginç şeylerdi... İstinye Park’ta buluşup aramızdaki bu özel sohbeti ''Cafe Sohbeti''ne dönüştürdük.
     
Posta’dan neden istifa ettiniz?
Bundan sonra kendimi yaşamak ve istediğim beni mutlu eden işler yapmak istiyorum. Belki 50 yaşına merdiven dayamamın da bunda rolü büyük. 15 Temmuz’da geçirdiğim kaza ardından yaşadığım olaylar bunda etken oldu. Hayatı daha çok sevdim. 30 yılımın işle geçtiğini kendime ve sevdiklerime yeterince yer ayırmadığımı fark ettim, ölüm burnumun ucuna kadar gelmişti, sakat da kalabilirdim. Bu kararı alırken zorlandım tabii ki, Posta’nın Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay’ın 30 yıllık dostum olması, Hanzade Doğan Boyner gibi bir patroniçe ile çalışmam da bu kararı verirken zorlanmama neden oldu. Ayrıca Posta’daki arkadaşlarımla tam bir uyum ve aile içinde çalışıyorduk. Fakat bana ben lazımım.
      Kanal D’den FOX’a geçerken aldığınız 360 bin YTL transfer parasını ne yaptınız?
Bir kere üç aylık avans olarak verildi Kuran çarpsın... öyle büyük toplu bir para almadım. Her ay aylığımdan kesildi. Şu anda aylık olarak ödeniyor. Üzerimde toplam 20 kişinin bakımı var. Okuttuğum öğrenciler dahil. Aylık 18 milyar giderim var kuaförüm, şoförüm, asistanım, muhasebecim, yardımcım yani bir elden geliyor diğerinden çıkıyor. Tabii nankör olmayayım, İzmir’de güzel bir ev aldım. Bir de araba... Zaten aileden varlıklı bir insanım 17 yaşında Opel’im, 21 yaşında yine babam aldığı bir evim vardı.
      Yazılı medyada 1 yılda kazanamayacağın parayı görsel medyada bir ayda kazanmış olmak size neler hissettirdi?
Ali’m, hiçbir şey değişmedi. Sorumluluklarım daha da arttı yalnızca. Öyle parayı görüp ya da bulunca şımaranlardan değilim. Haddimi biliyorum. Allah verdiği gibi almasını da bilir.’Güzelliğine güvenme bir sivilce, zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter’ atasözü hep hayatımda geçerlidir.
      Sizi manevi açıdan daha çok tatmin eden şey gazetede yazı yazmak mı, yoksa TV’de program yapmak mı?
Televizyonculuk... Zaten ilk işim de bu. Türkiye’de televizyon siyah beyazken ''Kadın Magazin''in sunucusu ve yapımcısıydım.
      RTÜK’ün başta sabah programları olmak üzere magazin ayarlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
İyi oldu. Çok da keyifle program yapmaya başladım. Zaten partnerim ve kardeşim Cenk Eren ile birlikte ilk biz başlattık. ''Temiz ekran ve temiz Dobra Dobra’ diye ama dürüst olmak gerekirse zorlandık. Reyting boynumuzu büktü. Gerçi bizim kanal ile anlaşmamızda reyting zorunluluğu yok. Ama sabah programlarının artık ciddi anlamda format değişikliğine gitmeleri gerektiğine inanıyorum. Halk sıkıldı. O nedenle iki trilyon da verseler artık yokum sabah programında. Elimde müthiş bir gece şovu formatı var, onu yapacağım.
      Canlı yayında yaşadığınız en zor an hangisi oldu?
Kanal D’deyken Banu Alkan ve sevgilisi Murat Taşdemir konuktu. Bir tartışma sırasında Murat’ın Banu’nun suratına bir bardak suyu fırlatması şoke etti.
      Bir daha programıma çıkarmam dediğiniz isimler var mı?
Kaynana Semra Hanım.
      Özel yaşamınızla da sanatçılar kadar ilgi çekiyorsunuz. Aseksüel hayatınız olduğunu ve kendinizi Allah’a yakın hissettiğinizi hatta Allah’la konuştuğunuzu da söylediniz? Sabah namazlarını bile kaçırmadığınız doğru mu?
İmanın da paranın da Allah ile kul arasında kalmasından yanayım ama gençliğe de örnek olması açısından açıklıyorum. Allah ile konuşarak rahatlıyorum. Aramızda müthiş bir bağ oluştu. Sabah namaza kalkmaktan da harika bir keyif alıyorum. Beş vakit kılıyorum. Yetişemediğim zaman kazaya getiriyorum.
      Aynı zamanda çok bakımlı bir kadınsınız, bakımınıza ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
Haftada iki kez saç bakımı, on günde manikür - pedikür ve cilt bakımı yaptırırım. Ayrıca günlük cilt bakımım vardır. Özel kremlerim hiç eksik olmaz. Ayak bakımım bile ayrıdır, vücut kremimden. Günlük bakım sabah ve akşam yarımşar saattir.
     
     ‘Kitabım dizi oldu ama beni çırak çıkardılar’

      ''Yaşanmış Şehir Hikâyeleri'' kitabınız dizi oldu. Son kitap da olur mu?
Üçüncü kitabım ''Gölge Hayatlar''da 15 hikâye var. Kim okursa bayılıyor. Yasemen Zorlu ve Ayhan Önal ile bir çalışma içindeyiz. Başka yapım şirketlerinden de bu hikâyeleri dizi ve sinema filmi yapmak için teklifler var. Geçen sefer hakkım yenildi. Çırak çıktım. Bu kez oyunu kuralına göre oynayacağım. Çünkü kitabın geliriyle bir okul yaptırmak istiyorum. Yani çok para lazım.
      Kitaptan mı daha çok para kazandınız, yoksa diziden mi?
Diziden çırak çıkardılar. Hakkımı almadım ama helal olsun Artık yeni hedefiniz ne?
İlk kez bu kadar ciddiyim. Bir kere haftanın dört günü İzmir, üç günü İstanbul’da yaşayacağım. Bir gece şovu yapacağım yine sevgili Cenk Eren’le. Haftada bir ya da iki gazeteye yazacağım. Ama bu kez seyahat anılarımı istiyorum. Türkiye ve dünyayı gezerek.
      Kaza sonrasında gerçek ve sahte dostlarınızı tanıma şansınız oldu mu?
Sevildiğimi anladım. Doktorum Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu bile, ''Çok ünlü isimleri ameliyat ettim. Bu hastanede çok şöhretler yattı ama bu kadar ilgiyi kimse görmedi'' dedi. 560 mesaj e - posta ve telefon geldi toplam. 360 tane de çiçek. Yardım Vakıflarına yapılan bağışlar hariç.
     
     ‘Keşke çocuğum olsaydı’

      ''Can dostum'' dediğiniz ünlüler kimler?
Sibel Can’ı ailesiyle tanıdığım için bende yeri ayrıdır. Ajda Pekkan. İpek Tuzcuoğlu, İzzet Çapa, Canan Yaka, Faruk Saraç, Yıldırım Mayruk, Emral Avşar, Cenk Eren, Ali Sayar, Şelale Zarakol ve Ersan Taştekin.
      Pişmanlık duyduğunuz neler var?
Bazı insanlara çok güvendim ama korkunç yanıldım. Dostum dediğim bazı isimler sırtımdan vurdular. Onlara gösterdiğim iyi niyete çok pişman oldum.
      Keşke yapmasaydım dediğiniz?
''Bir Dilek Tut'' yarışmasında geçirdiğim kazanın ardından hemen ekrana çıktım hata ettim. Dekoratörden tek kuruş tazminat talep etmedim, hata ettim. Yine bu yarışma sırasında bazı insanlara yardım ettim, değmedi. Keşke bir çocuğum olsaydı. Keşke hukuk okuyup avukat olsaydım.
      Mutlaka yapmalıyım dediğiniz?
İyi bir roman yazmak ki hazır gibi... Bir sinema film çekmek, bir de hem Türkiye’yi hem dünyayı dolaşıp bunu bir gazeteye Şenay Düdek ve Yollar adıyla yazmak.
      Soyadınızın Düdük’müş sonra babanız kızıp ikinci ''ü''yü ''e'' yaptırmış.
Altı yaşında ilkokula başlamışım. Okula gittiğimde alfabeyi sökmüşüm. Çocuklar soyadım ile ‘düdük, borozan’ diye dalga geçince altıma kaçırmışım. Babam çok düşkünmüş bana. Üzülmeme dayanamamış ve değiştirmiş. O nedenle de dedem ’Bacak kadar çocuk yüzünden anlı şanlı soyadımızı değiştirdin’ deyip iki yıl babamla konuşmamış.
     
     10 ismin çağrıştırdıkları

     
Naci Düdek: Canım, yüreğim
Mehmet Y. Yılmaz: Adam gibi adam
Rıfat Ababay: Dostum
Müge Anlı: ?
Hülya Avşar: ?
Cenk Eren: Kardeşim
Şevval Sam: Hayal kırıklığı
İzzet Çapa: Can dostum
Aziz Yıldırım: Abim, saygı duyduğum ender insanlardan biri
Yeşim Salkım: Arkadaş

(ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:51

İLGİLİ HABERLER