Asayiş
  • 27.12.2025 21:14

Sercan Yaşar'a 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

Kamuoyunda “ünlülerin torbacısı” iddiasıyla gündeme gelen, Mehmet Akif Ersoy’un da yer aldığı uyuşturucu soruşturmasında tutuklanan sosyal medya fenomeni Sercan Yaşar, serbest kalmasının ardından sessizliğini bozdu. Etkin pişmanlık kapsamında itirafçı olduğu yönündeki iddiaları yalanlayan Yaşar, tahliyenin adli kontrol kararıyla gerçekleştiğini açıkladı.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

İstanbul’da yürütülen geniş kapsamlı uyuşturucu soruşturmasında tutuklanan sosyal medya fenomeni Sercan Yaşar, savcılıktaki ifadesinin ardından adli kontrolle serbest bırakıldı. Yaşar’ın dosyasında, aralarında ünlü isimlerin de yer aldığı çok sayıda kişinin ifadesine başvurulması kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

Soruşturma kapsamında İrem Derici, Hadise, Kaan Yıldırım, Berrak Tüzünataç ve Özge Özpirinçci’nin de aralarında bulunduğu toplam 19 ismin ifadelerinin alındığı öğrenildi. Yaşar’ın tahliyesinin ardından “tutuklandıktan sonra her şeyi anlattığı” ve itirafçı olduğu yönünde iddialar ortaya atılmıştı.

Ancak Yaşar, bu iddialara sosyal medya üzerinden cevap verdi. Avukatı aracılığıyla yapılan açıklamada, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılmadığı vurgulanırken, tahliyenin adli kontrol şartıyla gerçekleştiği ifade edildi.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

"KÖTÜ VE ASILSIZ İHBAR"

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Tüm kamuoyunun da bildiği üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından kapsamlı bir soruşturma yürütülmektedir. Müvekkilimiz Sercan Yaşar, yürütülen soruşturma dosyasında kötü niyetli ve asılsız bir ihbardan kaynaklı şüpheli olarak yer almıştır.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

"SOMUT DELİL YOK"

İsnat edilen suça ilişkin müvekkilimizin ikametinde gerçekleştirilen arama ve el koyma faaliyeti akabinde uyuşturucu madde ticaretine konu olabilecek nitelik ve miktarda herhangi bir uyuşturucu madde, hassas terazi, paketleme materyali, suçtan elde edildiği iddia edilebilecek para gibi herhangi bir somut delil ele geçirilmemiştir.

Ancak müvekkilin ifade işlemleri sırasında cep telefonu şifrelerini kolluk görevlilerine vermiş olmasına rağmen, arama ve gözaltı sürecinde anksiyete rahatsızlığı nedeniyle yaşadığı panik hali içerisinde WhatsApp uygulamasını sildiği iddiası, suçla bağlantısı ortaya konulmaksızın tutuklama kararına gerekçe yapılmıştır.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

"ADLİ KONTROL İLE TAHLİYE EDİLDİ"

Soruşturmanın geldiği aşamada İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu, müvekkilin sabit ikametgah sahibi olması, kaçma veya saklanma şüphesini destekleyen tek bir somut olgunun dahi bulunmaması, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, tutuklamanın istisnai ve son çare niteliğinde bir koruma tedbiri olması ve ölçülülük ilkesinin açıkça ihlal edilmesi hususlarını birlikte değerlendirerek; dosya bakımından tutuklama tedbirinin zorunlu olmadığına, beklenen amacın adli kontrol hükümleri uygulanmak suretiyle sağlanabileceğine hükmetmiş ve bu gerekçelerle müvekkilin tahliyesine karar vermiştir.

 

Sercan Yaşar tahliyesinin ardından sessizliğini bozdu! 'İtirafçı' denmişti, gerçek bambaşka çıktı

"İDDİALAR YALAN"

Bu noktada açıkça vurgulamak gerekir ki; müvekkil Sercan Yaşar'ın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı yönündeki iddialar hukuken ve fiilen imkânsızdır. Zira etkin pişmanlık, ancak kişinin atılı suçu işlediğini kabul etmesi ve bu suçun ortaya çıkarılmasına katkı sunması halinde gündeme gelebilen bir kurumdur.

Türk Ceza Kanunu'nun 192. maddesinde düzenlenen bu hüküm, suçu sabit hale gelen kişiler bakımından yalnızca cezada indirim öngörmekte olup, cezasızlık sonucunu doğurmaz. Oysa müvekkilimiz yönünden, soruşturmanın başından itibaren yapılan tüm inceleme ve değerlendirmeler, isnat edilen suçun işlendiğine ilişkin şüpheyi dahi son derece zayıflatmıştır.

Bu nedenle, müvekkilin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı yönündeki iddialar, hukuki dayanaktan tamamen yoksun, gerçeğe aykırı ve kamuoyunu bilinçli biçimde yanıltmaya yönelik açıklamalardan ibarettir. Buna rağmen, bazı basın ve sosyal medya mecralarında müvekkilimizin gerçeğe aykırı biçimde suçlu gibi gösterildiği, tahliye ve adli kontrol kararının içeriği bilinçli şekilde çarpıtıldığı ve kamuoyunun kasten yanıltıldığı görülmektedir.

Müvekkil, henüz soruşturma aşamasında olmasına rağmen, gerçeğe aykırı haberler ve sorumsuz paylaşımlar yoluyla açık bir itibar suikastine maruz bırakılmış, kişilik hakları ağır şekilde ihlal edilmiştir. Bu nedenle; müvekkilimizin masumiyet karinesini ihlal eden, gerçeğe aykırı bilgi yayan ve itibar zedelemeye yönelik yayın, paylaşım ve yorumlar hakkında cezai ve hukuki tüm yollara başvurulacak, sorumlular hakkında ivedilikle hukuki işlem başlatılacaktır."

Güncellenme Tarihi : 27.12.2025 22:06

İLGİLİ HABERLER