Olur mu böyle olur mu?
Yazıma şu fikrimi ifade ederek başlamak istiyorum.
Son zamanlarda Türk medyasında herkes-ki buna ben de dahilim maalesef-etik düşkünü oldu.
Lafın tam anlamıyla elini şöyle bir sallasan mutlaka en az 10 etik düşkününe dokunmamanız mümkün değil.
Ve işin aslına bakarsanız da bir önceki cümlemdeki hislerimi başka ve bana yakışan türde ifade edemediğim için tüm okurlarımdan da özür diliyorum.
Elimi niye sallayayım değil mi ama...
Ama ne yapayım illa da bir aile gazetesinde yazmak zorundayım, bu benim kurtulamadığım bir illet.
Herkes ahlaklı, herkes bir arayış içinde güya ve herkes de kendi dışındakilerin kendisi kadar ahlaklı olmadığını düşünüyor.
Etik kavramının içine edenler de böyle, geçmişi karanlık olanlar da.
Bu durumda yapılacak bir şey kalmadı.
Bundan böyle medyada ahlak konusunda bir laf edersem iki gözüm önüme aksın.
Ben ahlaksızım arkadaş, bunu böyle bilin, benim dışımdaki herkes de muhteşem, olağanüstü insanlar.
Tamam mı?
* * *
Yazıma başlayamıyorum çünkü başka fikirlerim de var:
Şöyle ki:
Bu Amerikan generali geldi. İnceleme ve araştırma gezilerini sürdürüyor.
Soyadı da Myers.
Acaba bu adamın 'Cadılar Günü' (Halloween) filmindeki Myers ile bir akrabalığı var mı ki?
Amcaoğlu filan olmasın yoksa o Myers.
Ve eğer bir akrabalıkları gerçekten varsa o zaman bu generale güvenmemiz doğru mudur?
Bilmiyorum ki?
* * *
Son günlerde sıkı bir araştırmacı gazetecilik çalışması yaptım
Vardığım sonuçları açıklıyorum.
Bu yıl Oskar'ı en iyi film dalında Polanski'nin 'The Piano Pianist' filmi alacak. En iyi direktör de o olacak.
En iyi aktör rolü bu filmde
başrolü oynayan Adrien Brody ile 'About Schmidt'te oynayan Jack Nicholson arasında bir tanesine gidecek.
En iyi senaryoyu The Pianist alacak, en iyi yardımcı aktris ödülü Schmidt'teki rolü nedeniyle Kathy Bates'e verilecek, en iyi aktris ödülü Chigago filmindeki rolü nedeniyle Renee Zellweger'in olacak.
Ne kadar şanslısınız bakın görün size ta şimdiden olacak biteceği haber veren bir has gazeteci arkadaşınız var bu dünyada.
Ben olmasam şu Türkiyem insanı ne yapardı bilemiyorum yemin ediyorum.
* * *
Şanslı olduğunuz bir başka konuyu daha haber vereyim.
Geçenlerde bir vatan hainliği yaptım ve 'Ararat' filmine gittim.
'Sözde' Ermeni kıyımı üzerine yapılmış bu film de kelimenin tam anlamıyla 'Sözde' bir film olmuş.
Bir de 'The Pianist' gibi bir film ortaya çıksaydı iyice başımız ağrıyacaktı, şimdi bu olasılık Atom Egoyan'ın bu kez beceriksizliğinin tutmuş olması nedeniyle tamamen ortadan kalktı.
Tüm Türk halkına, Yavruvatandaki vatandaşlarımıza, yurtdışındaki esir Türkler'e, meteoroloji haberlerinde başkentleri açıklanan ama benim bir türlü nerede olduklarını tam olarak kestiremediğim Türki Cumhuriyetler'deki fahri hemşehrilerimize, herkese ama herkese, derin devlete, sığ devlete aklınıza daha kim geliyorsa onlara duyurulur.
(Önemli not. Bu Amerika'da görünürde Amerikalı olup da kendilerini Türk zanneden bazı insanlar vardı. Lanet olsun o kabilenin ismini unuttum bu yüzden teşekkür listemde onlar net olarak yer almasa da üzülmesinler, benim kalbim onlarla, onları da seviyorum onlar da gülüm benim)
* * *
Ve şimdi gelelim asıl meselemize, asıl yazıma.
Kıbrıs meselesi üzerine düşünelim biraz.
Nasıl? Paniklediniz değil mi? Adam yine kendini tutamayıp ciddi gözüken konularda ciddi gözüken ama temelde bir anlamı olmayan bir araba laf edecek yine diye düşünüp paniklediniz değil mi?
Korkmayın, bundan sonra böyle şeyler de yok?
Nasıl ki etikli insan sayısındaki acayip patlama beni acayip bunalttıysa temelde çözümü olmayan konularda asıl çözüm kendilerinde gizliymiş gibi davranıp da bunları insanlara bir hediye gibi görüp yazan insanlardan da bunaldım.
Ciddi yazdığım sıralarda kendimden de bunalıyordum açıkçası.
Bundan böyle böylesine tuhaf yazılara da yer yok bu köşede.
* * *
Önemli bir anonsla bitiriyorum yazımı.
Hiperaktif kardeşim Cem Ceminay Power FM'den ayrılıp Number One FM'e geçti.
Nasıl ki ben gazete değiştirdiğimde yeni müdürlerim beni sevsinler diye daha fazla çalışmaya başladıysam o da daha fazla çalışacak yeni radyosunda.
Sabah 06.00-10.00 arasında keyifli bir program yapacak.
Bu dünyada konuşmasıyla insanı uyandıracak tek insan bence odur, takılın ona sabahları
İyi günler ve haydi bana
baş baş.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:11
