SERDAR TURGUT OĞUZ ARAL'IN ARKASINDAN ONU KÖTÜLEYEN BİR YAZI YAZDI

Oğuz Aral'ın anlatılmayan yönü Oğuz Aral'ın Hürriyet'e girdiği ilk günlerdi. Hepimiz, gazetedeki bütün arkadaşlar onu aramızda görmekten müthiş keyifliydik çünkü bizler Gırgır ile oluşmuş kuşaktık. Dolayısıyla ismi efsanevi çağrışımlar yapan Aral'ı aramızda dolaşırken bile görmek bize heyecan veriyordu. Sonunda bir öğle yemeğinde onunla birlikte aynı masaya düştük. Nurcan Akad'ın orada olduğunu çok iyi hatırlıyorum çünkü biraz sonra anlatacağım soruyu Aral'a soran oydu. Diğerlerinin kim olduğunu hatırlar gibiyim ama aradan çok zaman geçtiğinden kesin bir şey söylemem mümkün değil. Neyse yemekler geldi sohbete daldık, konu odağı gayet tabii ki Oğuz Aral, Gırgır günleri, yeni projelerdi. Sohbetin bir noktasında Nurcan Akad , ona aynen şu soruyu sordu: 'Oğuz bey siz birçok genci yetiştirdiniz, peki sizden sonra ortaya çıkan, adını verebileceğiniz, beğendiğiniz kimler var acaba?' Biz merakla onun beğendiği genç çizerlerin isimlerini beklemeye başladık. Oğuz bir süre düşündü ve sonunda dün Nurcan ile konuşup tekrar doğruluğunu kontrol ettiğim şu cevabı verdi: 'Vallahi bazılarının mizah anlayışı var ama çizemiyorlar. Bir kısmı ise iyi çiziyorlar ama mizah anlayışları yok. Onun için bir isim veremem.' Evet Oğuz Aral kendisinden sonra adını vermeye değer bir çizer düşünemiyordu. Açıkça bu benim de Nurcan'ın da kanımızı donduran bir cevaptı çünkü biz birçok insanı yetiştirdiği, önünü açtığı söylenen bir ustanın çok başka türlü bir cevap vereceğini, yeni isimleri ortaya dökeceğini, onları nasıl beğendiğini hatta bazılarının kendi çizgisini nasıl da aştığını keyifle anlatacağını düşünüyorduk Benim 'güzel yaşlanamayanlar' ana başlığı altında bir listem vardır, o günkü cevabı nedeniyle Oğuz Aral'ı da anında iyi güzel yaşlanamamışlar listeme dahil edivermiştim * * * Bu cevabında Oğuz Aral'ın megalomanisi rol oynamış mıydı? Gayet tabii ki öyleydi ve o megaloman olmayı da hak ediyordu . Ama kendinden sonra hiçbir sanatçıya değer vermediğini söylemesi, megalomaniyi aşan bir hissiyatı ifade ediyordu. Şimdi açıkça konuşalım, evet Avanak Avni çizgisi bir zamanlar bir numaraydı ama bugün o çizgi üslubunun kat kat aşılmış olduğunu görmek için bilim adamı olmaya gerek yok. Yapılacak tek iş bir dergi bayiine kadar gidip mizah dergilerini şöyle bir karıştırmaktır. Bu bir sonuca varmak için yeter de artar bile. Son yıllarda Avanak Avni çizgisi, o mizah üslubu, o mizah anlayışı hiç durmadan kendini tekrarladı, kendini yenileyemedi. Oğuz Aral gayet tabii ki bu yeniden tekrar dönemiyle anılmayacak, daha önce yaptıkları son yıllarda hiçbir şey yapmayıp da evinde boş otursaydı bile çok uzun yıllar boyunca usta diye anılmasına yetecekti ama gerçeği de görmek gerekiyor. Bu gerçeği görürseniz eğer. Aral'ın Nurcan Akad'ın sorusuna verdiği cevabı duyduğunuzda, okuduğunuzda 'İnsaf ' dememeniz de mümkün olmayacaktır * * * Bunları şimdi niye yazıyorum? Hatırlarsanız, Engin Ardıç, Ercan Arıklı'nın ölümünden sonra bir yazı kaleme alıp onun olumsuz yanlarını da yazmış, büyük de tepki almıştı. Ben bir yazı yazarak onun bu tavrının haklı olduğunu, bir insanın arkasından sadece 'öldü' diye illa da olumlu konuşmanın tamamen anlamsız ve hatta ölen insana da bir hakaret olduğunu, insanın karmaşık dünyasına ölümünden sonra bile tüm yönleriyle yaklaşmak gerektiğini anlatmıştım. Bizim ülkede ölen insan hakkında objektif değerlendirme yazısı yazma (Obituary) geleneği yok. Büyük ustalık, bilgi ve birikim gerektiren bu yazı dalında kalem oynatmaya girişecek cesur yetenek yok ortada. O nedenle de benim bugün yazdığım türde yazılar, ölenin arkasından sadece güzel konuşmaya alışmış toplumda tepki yaratıyor. Ama Oğuz Aral'ı bize verdiği o cevabı da bilmeden tam anlamıyla tanımak mümkün değil. O cevabında kendi kişiliğini oluşturan tavır yatıyordu, hatta o tavır onu oluşturan en büyük ögelerden bir tanesiydi. O bu tavrından gayet de memnundu dolayısıyla da bu tavrı hatırlatıyorum diye de kimse alınmasın şimdi Sonuç itibariyle Oğuz Aral kendisinin yetiştirdiği, önünü açtığı söylenen çizerlerin tek bir tanesini bile beğenmiyor, onların kendisini aşamadığını düşünüyordu. Olayın özeti de budur zaten. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:39