SERDAR TURGUT, YALAN HABER YAPAN GAZETECİLERİ SAVUNDU
ABD'DEN TÜRKİYE'YE BÜYÜK TEHDİT
ABD'den Türkiye'ye yönelik asıl tehlikeli gelişmeyi hemen herkes göz ardı ediyor.
Bu tehlike öyle bir şey ki Türkiye kendisini korumak için acil tedbir almadığı takdirde, ülkenin birliği, kamu düzeni ve hatta rejim bile tehdit altına alınabilir kısa sürede.
Bakın size şimdi söyleyeceklerime kulak verin, şu kardeşinizi bir dinleyin.
ABD'de yalan haber yazan gazetecinin gözyaşına bakmıyorlarmış.
Yalan haber yakaladıkları an gazeteciyi işten atıyorlarmış.
Memleketini seven bir insan olarak necip Türk halkını uyarıyorum.
Sakın ha bu dış kökenli akıma ayak uydurayım, ABD'de öyle yapıyorlarsa burada da yapalım filan deyip böyle işlere şu güzel vatanımızda da girmeye kalkışmayın.
Türkiye'de birlik ve beraberliğin sürdürülmesinin teminatı yalan haberdir.
Yalan haber bir anlamda rejimin güvencesidir.
Ve bizim ülkemizde sırf bu nedenden dolayı da her yalan haber yazarı birer seçkin vatanseverdir.
Yalan haber kamu dirliğinin, düzeninin adeta tutkalıdır.
ABD gibi sözde müttefikler sözde dürüstlük uğruna güya sözde demokrasiyi geliştireceğiz adı altında doğru habercilik ile bu memleketi çökertmeye çalışmaktadır.
Bunu görün ve biz vatansever gazetecilere sahip çıkın!
* * *
Bu vatansever gazetecilere en büyük örneklerden bir tanesi de benim.
Anlayacağınız ben bile bir zamanlar had safhada, hatta denilebilir ki haddinden de fazla bir vatanseverdim.
Benden dolayı da Hürriyet bir zamanlar bu ülkenin en vatansever gazetesiydi. (Hakkını yemeyeyim hala daha öyle)
1980'li yıllarda öylesine sıkı sallayarak uydurma haberler yazdım ki ve bunlar öylesine manşetler oldu ki hepsini tek tek anlatsam şaşırırsınız.
Türkiye'de kamu düzeninin 1990'lı yıllarda neredeyse tamamen çökecek hale geleceğinin ilk işareti bu gelişmeydi bence!
İşin tuhafı-ki bunun nasıl olabildiğini hala daha anlamış değilim- bu yalan haberlerimin yüzde 90'ı bir süre sonra doğru çıktı.
Tamam, tamam bazılarının doğru çıkması için hayli uzun süre geçmesi gerekti, bunu kabul ediyorum.
Ama burada önemli olan zaman unsuru değil ki değil mi ama.
Örneğin bir keresinde Ticaret Kanunu değişiyor diye haber yazmıştım, bu sürmanşet oldu, haberde değişiklik yapılacak maddeler ve bunların nasıl değiştirileceği vardı.
Haberim 7 yıl sonra doğru çıktı ve Allah sizi inandırsın aynen tutturmuşum bütün maddeleri.
Hala daha şaşırıyorum bunun nasıl olabildiğine yahu!
* * *
Şimdi siz benim bu ülkede medyaya karşı olumsuz bir yaklaşım içinde bulunduğumu düşünüyorsunuzdur belki de.
Haklısınız valla galiba biraz önyargılıyım bu konuda.
Örneğin geçen gün yine Hürriyet'te 'Sahtekar Gazeteci Köşeyi Dönüyor' başlıklı bir haber vardı.
Ben her gazeteci gibi sadece başlık okumakla yetindiğimden ilk önce bu haberi bizim medyadan bazı gazeteciler hakkında yapılmış bir araştırma-haberin anonsu sandım.
Ve hemen aklıma gelmiş olan isimleri görebilir miyim amacıyla bir de spot okumak zorunda kaldım.
Ne yazık ki haber yine ABD ile ilgiliymiş, hayal kırıklığına uğradım.
Başlık okuduktan sonra bir de üstüne üstlük bir adet spot okumak zorunda kalmak da beni yormuştu.
O nedenle bir çalışma gününü de hemen o anda noktaladım ve istirahata çekildim.
İstirahat ederken de düşündüm ki bizde de yalan haber yazdı diye gazetecilerin işten atılması adeti olsaydı şu anda işsizler ordusu çığ gibi büyümüştü, bilmem anlatabiliyor muyum?
(Serdar Turgut/ Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:01