SERDAR TURGUT'A GÖRE HASAN CEMAL SEKS MANYAĞI...

Hasan Cemal'i Freudgil bir okuma

Sevgili Hasan'ın kitabı bana o günleri ve eski arkadaşlıkları hatırlattı. O arkadaşlıkların bazılarının bugüne kadar devam edebilmesi ne de güzel, eline sağlık Hasan

Hasan Cemal'in 'Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim' adlı kitabı hayli şiddetli bir polemiğe neden oldu. Ben doğal olarak gazetedeki siyasi çekişmeler ve kavgalar ile değil Hasan Cemal'in bilinçaltıyla daha çok ilgiliyim. Bu nedenle yazdığı kitabı psikiyatr gözlüğüyle okumaya çalıştım. Uyguladığım yöntem şöyle; Hasan Cemal'in kullandığı bazı sözcükleri aradan çekip çıkarttım ve sonunda bu şekilde yazanın nasıl bir insan olabileceği yolunda sonuçlara varmaya çalıştım.

İşte daha kitabın başında 14 ve 15'inci sayfada bulduğum kelimeler:

'.......başka türlü haz verir'

'....cuk oturtmanın'

'......amma da oturtmuşlar'

'sıcak sıcak eline alıp......zevkini, o trans halini'

'....başka türlü haz verir'

İnsanlar bu aralar Hasan Cemal ile İlhan Selçuk arasındaki kavgaya önem verip onu tartışıyorlar ama asıl önemli nokta işte bu. Burada, Hasan Cemal'in ciddi bir sapık, seks manyağı olduğu, umarım benim Freudgil okumam sonucunda halkın gözü önüne serilmiştir.

Bu tehlikeli insanı nasıl kontrol edeceğiz, sakinleştireceğiz bilemiyorum ki. Bu şekilde azmış bir insanın toplum içinde serbest dolaşması ciddi bir tehlikedir. Onun tek bir bir tedavi umudu ise Aydın Doğan'a bağlı. Anladığım kadarıyla Hasan Cemal gazete yönetirken sakinleşiyor. Azmıyor ya da azıyor da hıncını gazeteden çıkarıyor. Dolayısıyla halkı ondan korumanın tek yolu, ona tekrar bir gazeteyi yönetme işini vermekten geçiyor. Bunu da ancak Aydın Doğan yapabilir. Aydın Bey sizden istirhamım, bunu kendiniz için yapmasanız bile kamu yararı için Hasan'ı yayın yönetmeni yapınız ki adamcağız sakinleşsin.

(Kişisel not: Hasan her kitap yazdığında ben birkaç gün sonra o kitapla dalga geçen bir yazı yazarım. Bu da neredeyse bir basın geleneği haline geldi. Bugün de bu geleneğin gereğini yapıyorum, kitabını da çok keyifle ve hayallere dalarak okuduğumu söylemeliyim. Çok kısa bir süre ben de Hasan Cemal'in yönettiği gazetede muhabir olarak çalıştım. O nedenle aktardığı hatıraların başka güzelliği oluyor bende doğal olarak. Bir de kitapta Ankara'yı, Ankara'da karlı bir günü anlattığı bir bölüm var ki bu beni bambaşka nostaljik duygularla doldurdu. Bunu da anlatmak istiyorum.)

Bir gece Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda gece nöbetine kalmıştım. Bir gün sonra gazeteden istifa etmeye karar vermiştim, istifa edip Hürriyet'e geçecektim. Dışarda lapa lapa kar yağıyordu ve karın ışığı karanlık büroyu aydınlatıyor. Bu büro Uğur Mumcu gibi devlerin çalıştığı büroydu ve onu ertesi gün terk edecek olmak beni hem ürkütüyor hem de heyecanlandırıyordu. Sevgili Hasan'ın kitabı bana o günleri ve eski arkadaşlıkları hatırlattı. O arkadaşlıkların bazılarının bugüne kadar devam edebilmesi ne de güzel, eline sağlık Hasan.