SERDAR TURGUT'TAN BOL 'PENİS'Lİ BİR YAZI...
SERDAR TURGUT'UN AKŞAM'DAKİ YAZISI:
Penisim gaz çıkardı
Penislerin özgür yaşamları olduğunu keşfeden Leonardo da Vinci’dir. Bilimsel notlar aldığı defterlerine yüzlerce penis resmi çizmiştir, adamın bilimsel yanını bilmesek yanlış anlama ve gereksiz dedikodulara yol açabilirdi
Penisin kültürel tarihini yazmaya karar verdim, bu projemi yazı işleri müdürlerime anlatınca bir tanesi dedi ki ‘Serdar Bey penisin tarihi olur mu, penisin tarihi insanlığın tarihi değil mi?’ Bu da ilginç bir yaklaşım tabii ki ama ilginç olduğu kadar da yanlış. Çünkü bazı insanlar bilir ki; penisin insandan bağımsız yaşamı, kendisine mahsus düşünme biçimleri vardır. Bu yüzden de onun da insandan bağımsız özgün tarihi vardır. Bu tarihi de birilerinin yazması gerekiyordu, işte o da ben olacağım. Basın tarihine bu şekilde geçmeyi düşünüyorum haberiniz olsun.
Penislerin özgür yaşamları olduğunu keşfeden Leonardo da Vinci’dir. Bilimsel notlar aldığı defterlerine yüzlerce penis resmi çizmiştir, adamın bilimsel yanını bilmesek bu hayli yanlış anlamalara ve gereksiz dedikodulara yol açabilirdi. Ve ayrıca şu engin ufuklu görüş de aynı defterde yer almıştır:
“Erkekler kendi isteklerini her zaman penislerine empoze edemezler. Çünkü bazen adam uyurken penis uyanmış halde olabilir, bazen de adam uyanmış haldeyken penis bu kez uykuya geçebilir. Adam penisi kullanmak istediği zaman bunu penis istemiyebilir, bazen de tersi olur; penis kullanılmak isteyebilir, bu sefer de adam bunu engelleyebilir. Bütün bunların sonunda Leonardo da Vinci ‘penislerin bağımsız düşünme yetenekleri olduğu sonucuna’ varmış...”
Bu cümleleri yazan ben olsaydım millet bana ‘ne kadar da banal’ diyecekti ama lafları yazan Leonardo olunca herkes dut yemiş bülbüle dönüyor.
Haydi itiraf edin ‘Da Vinci Şifresi’nden tanıdığınız bu dâhinin penisler üzerine bu kadar fazla kafa yorduğunu mutlaka bilmiyordunuz değil mi? Bu arada penisin tarihini çoktan yazmaya başladığımın umarım farkındasınızdır.
Tam bir Rönesans insanı olan Leonardo da Vinci’nin penisin gizemine bu kadar taktıktan sonra sertleşme sorunlarına da takmaması mümkün değildi tabii ki... Çünkü penisin tarihi başladığı anda sertleşme sorunları da aynen başlar.
Leonardo’ya kadar penisin sertleşmesinin, içine hava dolmasıyla mümkün olduğuna inanılırdı. Yani bir tür gazlanma olayı olarak görülürdü durum. Mesele böyle olunca ejekülasyon da gaz çıkarma olarak nitelendiriliyor olmalı. Düşünebiliyor musunuz şu senaryoyu:
Gece henüz yeni başlamaktadır, aperatifler alındıktan sonra adam kadına eğilir ve ‘penisim yine gazlandı haydi odaya geçelim’ der. Adam ile kadın sevişirler ve en sonunda da kadın anlayışlı ve sevecen bir sesle adama sorar: ‘Sevgilim sen gazını çıkarabildin mi?’
Neyse, Leonardo’dan sonra bu tür diyaloglar duyulmaz oldu dünya üzerinde, çünkü Leonardo penisin sertleşmesinin içine kan dolmasına bağlı olduğunu keşfetti ve bu keşiften sonra daha birçok değişik sorun yaşanmaya başladı.
Yaşanan sorunların da üstüne gitmiştir Leonardo. Aynı defterlere dikkatle baktığınızda şu notu da görebilirsiniz:
‘Kadınlar penisin mümkün olduğunca büyük olmasını ister, erkekler ise kadın organından bunun tam tersini beklerler. İki cinsin de istekleri gerçekleşmez.’
Bu yazımı da dâhi olduğu kesin olan Leonardo’nun engin görüşü ile bitiriyorum ve bundan böyle zaman zaman penisin tarihinden notları yazacağımı da bilmenizi istiyorum.
