Ekonomi
  • 26.4.2002 23:22

SERDENGEÇTİ DOLARDAKİ YÜKSELİŞE DEĞİNDİ : GEREKİRSE MÜDAHELE EDERİZ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Süreyya Serdengeç, döviz kurunun yakından izlendiğini belirterek gerektiğinde müdahale edebilecekleri tekrar hatırlattı. Banka'nın 70. Hissedarlar Genel Kurul Olağan Toplantısı'nın açılışında konuşan Serdengeçti, bugün itibariyle geriye bakıldığında krizin nedenlerine ilişkin olarak, reformlardaki gecikmeler, bankacılık sektörünün aşırı kırılgan yapısı, bu sektöre ilişkin reformların programlarla birlikte değil, program uygulaması öncesinde yapılması gerekliliği ve ek rezerv kolaylığının bulunmaması gibi hususların ön plana çıktığını vurguladı. Programlar ile temelde yapılmak istenenin, Türkiye'de yıllardır ekonomik akılcılıkla uyuşmayan politika uygulamaları sonucu oluşmuş bulunan ve sürdürülemez bir noktaya gelen yapının tasfiyesi olduğunu anlatan Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Bu yapının tasfiyesi oldukça sancılı bir süreç olup, kabul edersiniz ki, sadece para politikası uygulamaları ile de sınırlı değildir. Program çerçevesinde öngörülen hedeflere ulaşmak toplumsal hayatın tüm alanlarında, hem kamuda, hem de özel sektörde yapısal dönüşümler gerekmektedir.'' GÜÇLÜ EKONOMİYE GEÇİŞ PROGRAMI Serdengeçti, güçlü ekonomiye geçiş programı ile birlikte, geçiş dönemi olarak adlandıran bir süre içinde, para politikasının, piyasalarda istikrarı sağlamaya ve yapısal reformları desteklemeye yönelmesi, devamında ise temel hedefin fiyat istikrarını sağlamak olması esasının benimsendiğini kaydetti. Dolayısıyla bu program çerçevesinde ilk önceliğin finans sisteminin düzeltilmesine verildiğini anlatan Serdengeçti, bu kapsamda Banka'nın yeniden yapılandırma çerçevesinde finans sistemine kaynak sağlanmasına yardımcı olduğunu, sonrasında ise sağlanan bu kaynağın yarattığı likidite genişlemesinin enflasyonist baskı yaratmaması için kendi üzerine düşen görevleri başarı ile yerine getirdiğini söyledi. Merkez Bankası Başkanı, söz konusu operasyonlar çerçevesinde, kamu ve fon bankalarına kesin alım ve repo işlemleri ile yaklaşık 21.7 katrilyon lira tutarında kaynak aktarıldığını ve bu bankaların gecelik borçlanma piyalarından çekilmelerinin sağlandığını belirtti. NET İÇ VARLIKLAR Bu operasyonlar ve diğer uygulamalar sonrasında Merkez Bankası Bilançosu üzerinden tanımlı ve sisteme sağlanan kaynağı ifade eden netiç varlıklar kaleminin, program kapsamında yüzde 130 oranında artmasının öngörüldüğünü hatırlatan Serdengeçti, buna karşın yine aynı dönemde para tabanının ise yaklaşık yüzde 31 oranında artmasının hedeflendiğini kaydetti. Öngörülen yüzde 130'luk artış sonrası ulaşılması beklenen rakamın 22.4 katrilyon lira olduğunu belirten Serdengeçti, gerçekleşen rakamın ise 19.4 katrilyon lira olduğunu, bu büyüklüğün de gayri safi milli hasılanın yüzde 10.8'ine karşılık geldiğini söyledi. SERBEST DALGALI KUR Programın para politikası tasarımında daha önceki programlardan temel farkın, uygulamaların serbest dalgalı kur rejimi altında yapılıyor olması olduğunu hatırlatan Serdengeçti, ''Dolayısıyla program uygulaması altında döviz kuru artık bir neden değil sonuç haline gelmiştir'' dedi. Serdengeçti, bu tür kur rejiminin Türkiye'de daha önce hiç uygulanmamış olmasının, diğer bir deyişle, geçmişinin olmamasının başlangıçta piyasa oyuncularının bir uyum sorun yaşamalarına neden olduğunu vurgularken, bunun son derece doğal olduğunu kaydetti. Süreyya Serdengeçti, Banka tarafından serbest dalgalı kur rejimine geçişle birlikte, bu tür rejimin nasıl uygulanacağına ilişkin çok net açıklamalar yapılmasına rağmen, özellikle ilk aylarda kurların belirli bir istikrara kavuşamamasının temelinde bu rejimin herhangi bir temelinin olmaması, dolayısıyla Banka'nın uygulamada nasıl davranacağının piyasa tarafından öngörülememesinin var olduğunu belirtti. Benzer şekilde yüksek dolarizasyonun serbest dalgalı kur uygulanmasına direnci artırdığını ve uyumu güçleştirdiğini anlatan Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Bugün itibariyle baktığımızda memnuniyetle görmekteyiz ki, Merkez Bankası'nın döviz piyasalarında nasıl davranacağı, dalgalı kurun geçmişinin oluşmaya başlaması ile birlikte, piyasa oyuncuları tarafından çok daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Diğer tüm etkenlerle birlikte, piyasanın mevcut uygulamaya daha iyi uyum sağlaması beraberinde kurlardaki değişkenliğin azalmasını da getirmiştir.'' YERLİ-YABANCI BANKA AYRIMI Ancak bu adaptasyon sürecine bankaların kendi yapısal özelliklerinden dolayı farklı uyum hızları gösterdiklerini kaydeden Merkez Bankası Başkanı, uyum hızındaki farklılığın, yine o dönemde, eleştiri konusu olduğunu ve bazı piyasa oyuncularının kurları istedikleri doğrultuda yönlendirdiklerinin ifade edildiğini hatırlattı. Özellikle de yerli-yabancı banka ayrımından söz edilmeye başlandığını hatırlatan Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Merkez Bankası döviz kuruna Ağustos ayından itibaren pek müdahale etmemekle birlikte, piyasaları çok yakından izlemiş ve yerli veya yabancı bankaların farklı uyum hızlarının diğer bazı oyuncular için sıkıntı yarattığını görmüştür. 10 yıldan fazla bir süredir sermaye hareketlerinin serbest olduğu, kambiyo kontrollerinin kaldırıldığı ve kronik tasarruf açığının dışarıdan gelecek sermaye ile kapatılmaya çalışıldığı bir ülkede böyle bir ayrımın söz konusu bile edilememesi gerektiğini, sermayenin, menşeine göre ayrıma tabi tutulmasının vahim bir hata olduğunu tekrar belirtmek gerekir.'' ''KUR POLİTİKAMIZ, ÇOK AÇIK VE NET'' Merkez Bankası Başkan Süreyya Serdengeçti, Banka'nın kur politikasının çok açık ve net olduğunu vurgularken, ''Kurun uzun dönemli denge değerine karışılmayacak, ancak gerekirse geçici ve aşırı oynaklıklara, piyasanın bilgisi dahilinde müdahale edilecektir'' dedi. Merkez Bankası'nın 70. Hissedarlar Genel Kurul Olağan toplantısının açılışında konuşan Serdengeçti, program ile birlikte finans sisteminin yeniden yapılandırılması çerçevesinde, bankaların açık pozisyonlarının kapatılmasına yönelik uygulamaların eleştiri konusu olduğunu ve dalgalı kur uygulaması aında bu tür bir politikanın, kurdaki değer kaybını hızlandıracağının ifade edildiğini kaydetti. Ancak bu pozisyonların kapatılmasının, iddia edilenlerin tam aksine, kurda istikrarın sağlanmasına büyük oranda yardımcı olduğunu söyleyen Serdengeçti, şöyle konuştu: ''Serbest dalgalı kur rejimi uygulamasını, programın başarısı veya başarısızlığı için temel ölçü olarak kullanmak veya başka politikaların desteklenmesi amacıyla sürekli gündemde tutup, farklı yönlere çekmeye çalışmak gerçekçi değildir. Kur politikamız, çok açık ve nettir. Kurun uzun dönemli denge değerine karışılmayacak, ancak gerekirse geçici ve aşırı oynaklıklara, piyasanın bilgisi dahilinde müdahale edilecektir.'' YENİ ÇAPA ''PARASAL BÜYÜKLÜKLER'' Ancak kur rejiminin değiştirilmesinin, ekonomideki ''yeni çapanın ne olacağı'' sorununu ortaya çıkardığını anlatan Serdengeçti, ''Sonuç olarak güçlü ekonomiye geçiş programı çerçevesinde parasal büyüklüklerin, nominal çapa işlevi görmesi öngörülmüştür'' diye konuştu. PARA TABANI Başlangıçta gösterge olarak takip edilen para tabanı büyüklüğünün, bugün için performans kriterine çevrildiğini kaydeden Serdengeçti, şöyle konuştu: ''Öngörümüz, bu büyüklükte 2002 yılı için, reel büyüme ve enflasyon hedefine paralel yüzde 40'lık bir artıştır. Para tabanının bu çerçevede artışı, mali disiplin ve diğer yapısal reform önlemleri ile birlikte ekonomik birimlerin enflasyon bekleyişlerini hedefe uyumlu hale getirecektir. Bu büyüklük, ancak ters para ikamesinin devam etmesi durumunda gözden geçirilecektir. Böyle bir durumda, para tabanındaki artışın nedeni enflasyona yönelik olumlu bekleyişler sonrasında TL'ye olan talebin artması olacağından enflasyonist bir etki yaratmayacaktır.'' İÇ BORCUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ Merkez Bankası Başkanı, güçlü ekonomiye geçiş programı ile birlikte, ilk aylarda reform süreçlerinde ortaya çıkan, ancak bugün itibariyle giderilmiş bulunan bazı aksaklıkların, iç borcun çevrilebilirliği sorununun gündemde tutulmasına neden olduğunu kaydetti. Bu tür tartşmaların, para politikası uygulamalarını da etkisizleştirdiğini ve tüm sistemin kırılganlığını artırdığını kaydeden Serdengeçti, ancak disiplinli maliye politikası uygulamaları, borcun yapısının iyi anlatılması ve dış finansal desteğin zaman içinde bu konunu gündemden düşmesine neden olduğunu belirtti. EKONOMİK BEKLEYİŞLER Bekleyişlerin ekonomi için taşıdığı öneme dikkati çeken Serdengeçti, olumsuz bekleyişlerin olumsuz gerçekleşmeler, olumsuz gerçekleşmelerin ise içinde bulunulan dönemin bekleyişlerini olumsuz hale getirdiğini, dolayısıyla bir kısır döngü içerdiğini vurguladı. Bu yapının kırılması için olumlu gerçekleşmelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Serdengeçti, olumlu gelişmelerin olumlu bekleyişlere yol açacağını ve politika uygulamalarında olumlu sonuçların alınmasını hızlandıracağını söyledi. Ancak, bekleyişlerin son derece kırılgan bir yapıya sahip olduğunu anlatan Serdengeçti, ''bekleyişlerdeki bu değişkenlik, politika uygulamalarımızda karşılaştığımız önemli güçlüklerden birisidir'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:40

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa