''''SEVDİĞİM İNSAN BU MU?'''' ENDİŞESİNE KAPILMAYIN!
Tüm insanların hayalidir sevdiği insanla nikah masasına oturmak. Onunla evliliğin bu hayatta yaşanacak en güzel ve doğru ilişki türü olup olmadığı tartışılır. Ama bir gerçek var ki evlenmeyen çok az. ''''Evlilik aşkı öldürüyor!'''' Ne, neyi, niye öldürüyor? Göz göre göre öldürecek miyiz aşkımızı? Aslında uzmanlar diyor ki: ''''Her ilişkinin geçirdiği bazı safhalar var. Derinlik çiftten çifte, ilişkiden ilişkiye değişiyor ama, genelde herkes aynı aşamaları mutlaka yaşıyor!
Birinci aşama
Hayat güzeldir!
Aşk güzeldir, kendinizi müthiş hissettirir, hep sürecekmiş gibi gelir. Gözlerinizin içi güler, canlısınızdır, yepyeni hayalleriniz vardır. Hoşunuza gitmeyen bir şeyler gördüğünüzde, görmezlikten gelebilirsiniz. Sevgilinizle, birbirinize aşkınızı göstermenin yaratıcı yollarını arar durursunuz. Kısa süren ayrılıklarda bile o asla aklınızdan çıkmaz. Kimileri bu duyguyu, ''''Ruh eşimi buldum'''' diye tanımlar. Neticede, aşkınızın en ''''aklı bir karış havada'''' dönemini yaşıyorsunuzdur. Bir ''''mucize'''' midir ki? Değildir! Bunun adı ''''fenotalemin''''dir. İlişkinin bu aşamasında, vücudunuz fenotalemin adlı bir hormon salgılar. Bu hormon enerjiyi artırır, kendinizi iyi hissetmenizi, daha az acı duymanızı sağlar, yemek yemeyi unutturur. Yani sizi hayatın tüm zorunluklarından kurtarır. Gecenin geç saatlerine kadar sevgilinizle konuşup, ertesi sabah işe hala enerjik gidebilmenizin sırrı fenotalemindir. Sonuçta, fenotaleminin sarhoş edici etkisi altında bu duyguyu tüm hayata yaymanın yolunun evlilikten geçtiğine inanırsınız ve evlenirsiniz.
İkinci aşama
''Sevdiğim insan bu mu?''
Evet o... Sakin olun, sadece fenotalemin hormonu azalıyor! Belki birkaç ay, belki birkaç yıl sonra, artık hayal aleminden kurtulup karşınızdakinin kötü yönlerini de keşfetmeye başlarsınız. ''''O değişti, çok değişti'''' dersiniz. Halbuki o hep böyleydi ama, siz onu böyle görmek istemiyordunuz. Küçücük sorunları büyütüp ciddi gerginlikler yaratırsınız. Onu suçlarsınız; halbuki ortada suç falan yoktur. ''''Yoksa ben hata mı yaptım?'''' bu safhanın en çok kullanılan cümlesidir. Bu noktada birbirlerini seven çiftler arasında güç savaşı da başlar ve kazanmak birlikte olmaktan daha önemli hale gelir. İki kişi birbirini durmadan eleştirir. Aşk göstergeleri, romantik anlar, saygı, neredeyse kaybolur. Bu dönemi geçiren insanların birçoğu umutsuzluğa kapılır. O kadar huzursuz olur ki, etrafındakiler ''''Boşan da kurtul'''' demeye başlar. Bu safhayı sağlıklı biçimde atlatamayanlar ya boşanır ya da çocuklar veya değişik sebepler yüzünden boşanamaz. ''''Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış'''' olayı... Bu duyguyu, az ya da çok şiddetli olarak her çift yaşar. Ama çok ileri derecede hastalıklı hale gelmediyse, durumu kurtarmak mümkündür.
(TAKVİM)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07