
ŞİAR YALÇIN, SON OSMANLI'YI ANLATTI
DUYGU BEKTAŞ/ANKARA
Ankara'da mütevazı bir şekilde yaşayan son Osmanlı şehzadesi Osman Ertuğrul'un üvey kardeşi Şiar Yalçın, son Osmanlı Ertuğrul hakkındaki bilinmeyenleri anlattı. Osmanlı Şehzadesi Osman Ertuğrul Efendi ile annelerinin bir babalarının ayrı olduğunu belirten Yalçın, Osman Ertuğrul'la ilk tanışmalarını şöyle anlattı:
"Osman'ı ben küçükken, 5-6 yaşında tanıdım. Annem o New York'ta oturduğu için şileple yanına giderdi. Bir iki defasında da hatırladığım kadarıyla beni de yanına götürdü. Osman'ın babası çok zengin Amerikalı bir kadınla evlendi. Osman da onunla birlikte Amerika'ya gitti ve orda yaşamaya başladı. Madencilik okudu, şirket kurdu, orada para kazandı ve zengin oldu."
Osman Ertuğrul'un Türkiye'den müsaade edilene kadar Amerika'da kaldığını söyleyen Yalçın, son Osmanlı'nın Türkiye'ye dönmek istemediğini ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleri sonucunda Türk vatandaşlığına geçtiğini söyledi. Ertuğrul'un Amerikalı bir kadınla evli olduğunu ve eşinin hayatını kaybetmesinin ardından Afgan Hanedanı'ndan olan şimdiki karısı Zeynep ile New York'ta evlendiğini belirtti. Ertuğrul'un eşi Zeynep ile birlikte yılda bir kez Türkiye'ye geldiğini anlatan Yalçın, Ertuğrul'un 97 yaşına kadar yaşadığını ve son doğum gününden birkaç gün sonra hayata gözlerini yumduğunu, cenazesinin İstanbul'da dedesi Abdülhamid'in mezarının yanına defnedildiğini söyledi.
İstatistiklere göre Osmanlı Hanedanı'nda 97 yaşına kadar gelen padişah, şehzade, sultan ve beyzadenin olmadığını vurgulayan Şiar Yalçın, kardeşi Ertuğrul'la olan ilişkilerini ise şöyle ifade etti:
"Kardeşi olarak çok yakın değildik. Annem götürürken ben de çocuktum O da genç delikanlıydı. Beni severdi, iyiydi, oynardık, saçlarına biryantin sürerdi. Ben saçlarını karıştırırdım. Bana bir şey demezdi. Ben tahsile oraya gittiğim zaman bir iki defa o geldi. Arzi olarak görüşürdük, fazla bir samimiyetimiz olmadı açıkçası. Karakteri hakkında pek bir şey bilmem." Af kanunu çıktıktan sonra son Osmanlı Ertuğrul'un Türkiye'ye geldiğini ancak yerleşmediklerini anlatan Yalçın, "Ankara'ya da zaten hiç gelmedi. Ben 20-30 senedir Ankara'da oturuyorum. Biz İstanbul'a onları görmeye giderdik. Birlikte Kuşadası'na giderdik. Onların hayatları Amerika'da geçti" diye konuştu.
"CENAZESİNE GİDEMEDİM AMA ÇELENK GÖNDERDİM"
Doğum gününden birkaç gün sonra 97 yaşında vefat eden Osman Ertuğrul'un cenazesine gidemediğini belirten Yalçın, "Cenazesine gidemedim. İlaç alıyorum, doktorlar panik atak ve depresyon diyorlar. Böyle acıklı şeylere tahammül edemiyorum. Ama cenazesine bir arkadaşım vasıtasıyla çelenk gönderdim. O da oradaki bütün hanedana başsağlığı dileklerimi iletti. Gönderdiğim çelenk de cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanında yer aldı. Cenaze törenini televizyondan izledim. Yaşadıklarımız gözümün önünde canlandı. Kendimi kötü hissettim" dedi.
Ağabeyi Osman Ertuğrul Efendi'nin çok zengin birisi olduğunu, kendisinin ise durumunun pek iyi olmadığını dile getiren Yalçın, "Ben bugün onun çok zengin olduğunu bildiğim halde hiçbir zaman karısına müracaat edip miras talep etmedim. Ama derlerse 'hayır' demem. İyi durumda değilim çünkü. Daha önce annemden dolayı bir miras durumumuz olmuştu. Bir apartman vardı, ondan feragat etti. Bunu hiç unutmam.
Binanın yarısını alma hakkı vardı ancak o benden böyle bir şey talep etmedi. Apartman konusunda çok minnettarım, isteseydi yarısı onun olacaktı. Fakat bugüne kadar Paris'te görüştüğümüzde de bana durumumun ne olduğunu hiç sormadı. Ancak para meselemiz hiçbir zaman olmadı" şeklinde konuştu.