
''SİLAHLI MÜCADELE DÖNEMİ BİTTİ, PKK SİLAHLARI DERHAL BIRAKMALI''
İSTANBUL - Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Empati Grubu'nca İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Yerleşkesi'nde düzenlenen ''Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları 1-Türkiye'nin Kürt Meselesi'' başlıklı toplantının ilk panelinde ''Kürt Meselesinin Evrimi ve Tarihi Arka Planı'' konusu ele alındı.İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Tunçay'ın yönettiği panelde konuşan hukukçu Ruşen Arslan, ''Osmanlı Devleti'nin tek yanlı merkezileşme isteğinin'' günümüze kadar süren ''Kürt sorunu''nun temel nedeni olduğunu savundu.
''Kürtlerin 19. yüzyıldan günümüze kadar merkezi devletle ihtilafa sürüklendiğini'' öne süren Arslan, ''Cumhuriyet'ten sonra 29 Kürt isyanı olduğu şeklinde yanlış bir inanış var. Bunlar, Kürt halkını eli silahlı bir halk olarak göstermek amacıyla ortaya atıldı. Aslında 4 isyan oldu'' iddiasında bulundu.
Sosyolog-yazar İsmail Beşikçi ise genellikle ''Kürt sorunu''nun çözümünün konuşulduğunu, ancak öncelikle sorunun temel niteliğinin ele alınması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
''Sorun 1920'lerde ortaya çıktı. 1920-1921 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nun Arapça konuşulan ve Kürtçe konuşulan kesimlerinde yeni devletler kuruldu. Bağımsız Kürdistan mücadelesine rağmen kurulması engelendi. Bu oluşum neden engellendi? İngiltere'de Kürtlerle ilgili ciddi tartışmalar yaşandı ve Kürtlerin defterinin dürülmesi kararı alındı. İngiltere ve Fransa, Kürt karşıtı olmuşlar ve her türlü önlemi almışlardır.''
''Uluslararası Kürt İnsan Hakları Merkezi'' kurucusu ve eski başkanı Sertaç Bucak da, ''İçinde bulunduğumuz dönemde Kürt sorununun AB normlarına göre çözümü, Türkiye'nin bu değerler topluluğunun parçası olma isteminin anahtarıdır. Türkiye'nin AB üyeliği Kürt sorununun adil çözümüne bağlıdır. AB ve kurumları ile yapılan üyelik müzakereleri süreci, bu bağlamda Kopenhag Kriterleri'nin eksiksiz uygulanması, katılım ortaklığı belgelerinde dile getirilen koşulların yerine getirilmesi, sorunun tarihsel açıdan demokratik ve sivil çözümü için bir fırsattır, anahtardır'' diye konuştu.
''Silahlı mücadele dönemi bitmiştir. Sorunun çözümü, şiddeti kesin bir dille reddetmekten ve buna uygun politikadan geçiyor'' diyen Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İçinde bulunduğumuz koşullarda silahlı mücadelede diretmek, çıkmaz bir sokaktır. Silahlı mücadelenin mantığı, haklı gerekçesi yoktur. Onun için sivil ve demokratik çözümün önünde bugünkü politikası ile engel olan PKK, silahları derhal bırakmalıdır. Sivil ve demokratik çözümde inandırıcı olmak istiyorsa, aynı zamanda kendisinden farklı düşünen eski yol arkadaşlarına ve kendisinden farklı yaklaşım sergileyen diğer Kürt örgüt ve bireylerine karşı da tahammüllü olmalı ve şiddetten vazgeçmelidir.''
Bucak, ''siyasal alanda bir çözüm kapısı aralayabilmek için 'genel af' ilan edilmesi gerektiğini'' de öne sürdü. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:50