
ŞİMŞEK: 'DÜNYADA YAŞANAN SIKINTIYI TÜRKİYE AZ ZARARLA ATLATACAK!'
Son zamanlarda gündemde olan Merkez Bankası'nın taşınmasına yönelik tartışmaların, türban meselesinin ekonomide risk oluşturduğuna inanmadığını ve açıklanan 5 yıllık eylem planına gölge düşürdüğüne yönelik görüşlere katılmadığını ifade eden Şimşek, "Burada isteyen istediğini duyuyor. 2-3 saattir konuşuyorum, yarın istedikleri gibi cımbızlama yapacaklardır. Bana kalırsa risk yönünde bunların etkisi yok. Bu konuları takip ediyorum. Bunları sorgulayan yok. Bence bunlar sorun değil. Niye? Çünkü dışarı
baktığınız zaman, öyle bir kaygı yok. Tam aksine bu ülkede yaşayarak değişimden rahatsız olanlar, hazmedemeyenler var. Çünkü değişim kolay değildir. Biz değişimi vaad ediyoruz. Bizim dönemimizde bütün kurumlarıyla bu memleket güçlenmiştir. Ben bu nedenle gazete okumuyorum. Lonra'da da işimi bu yüzden iyi yapıyordum. Ben, kim ne tartışıyor diye bakmazdım" dedi. Türkiye'nin programının belli olduğunu belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tartışmaları, siz ne yaparsanız yapın birileri yapıyor. Çünkü değişimden rahatsız oluyorlar. Biz rekabet diyoruz. AB diyoruz, dışa açılma diyoruz, kalkınma diyoruz, refah diyoruz."
"IMF KARIŞMIYOR"
IMF'nin tarımda desteğe izin vermediği yönünde bir durumun söz konusu olmadığını belirten Şimşek, "Sorunlarımızın kökü de bizde, çözümü de bizde. IMF izin vermedi diye bir şey yok. Tam aksine IMF diyor ki 'bütçe dengelerini oluştur, kaynak yarat, nasıl yapıyorsan yap'. IMF gelip tarıma bunu verme demiyor. Siz de bana gelseniz. 'Bana kaynak ver, bir şeyler yapacağım' deseniz, 17 kez gelmişsiniz. Aslolan IMF'ye ihtiyacı olmamak. Sosyal Güvenlik Reformu'nu 2000 yılında çok sağlam bir şekilde yapsaydık
tarıma daha fazla imkan sağlanmaz mıydı? Sorun şu, biz sıfır zam yapsak, kamu çalışanlarının bütçeye maliyeti 3 kat trilyon yapar. Sosyal Güvenlik Reformu'nu 2007 yılında yapsaydık, açıklar az olurdu, tarıma daha fazla imkan olurdu. Bence Türkiye'nin insana, tarıma, AR-GE'ye daha fazla yatırım yapması lazım. Biz doğru model kurmak istiyoruz. IMF'nin bunların hiçbirine itirazı yok. IMF izin vermiyor yaklaşımı yanlış. Biz beceremiyoruz diyelim" dedi.
Merkez Bankası'nın taşınması ile ilgili sorulara yanıt vermeyeceğini söyleyen Şimşek, faizleri düşürme konusunda son dönemde alınan tedbirlerin sonuç vermeye başladığını belirterek, kalıcı bir düşüş için mali disiplinden taviz verilmeden reformların yapılması gerektiğini ve insanların cari açığın ülkede artık sorun olmadığına ikna edilmesi gerektiğini kaydetti. Reformların bir an evvel yapılması için TBMM'ye büyük görev düştüğünü belirten Şimşek, ''Reformları yaparsanız faizler kalıcı şekilde iner,
yapmazsanız yine iner ama kalıcı olmaz'' diye konuştu.
"BANKACILIK SEKTÖRÜ İYİ DURUMDA"
Şimşek, bankacılık sektörünün iyi durumda olması nedeniyle Türkiye'nin dünyada yaşanan sıkıntıları, diğer ülkelere göre daha az bir zararla atlatacağına inandığını ifade etti. Türkiye'nin dünyada yaşanan şoklardan yüksek oranda etkilendiği söyleminin doğru olduğunu, ancak gelinen noktada şoklara eskiye oranla daha dayanıklı bir ekonominin bulunduğunu ifade eden Şimşek, bu konuda bankacılık sektörünün yaşadığı gelişmelerin güven verdiğini kaydetti.
Bankaların iyi denetlendiğine dikkat çeken Şimşek, ''2001yılında milli gelirin üçte biri, bankacılık sektörünün yeniden sermayelendirilmesine harcandı. Şu anda biz bankaları iyi denetliyoruz. Bankacılık sektörünün durumu hakikaten iyi olduğu için dünyadaki bu sıkıntıyı daha az bir zararla atlatacağız. Dünyada çok ciddi sıkıntı var, büyüme yavaşlayacak, kredi imkanları daralacak. Bize yansımalarının, bankacılık sektörünün iyileştirilmesi sayesinde eskiye ve diğer ülkelere oranla daha sınırlı olma ihtimali yüksek diye düşünüyorum. Bankaların döviz kuru riski son derece az, problemli kredi oranı çok düşük'' diye konuştu.
2007 yılında büyümede görülen sendelemenin, tarımsal kuraklık ve petrol fiyatlarının artmasından kaynaklandığını belirten Şimşek, büyümede net ihracatın etkisinin abartıldığını savundu. Türkiye'nin ihracata dayalı büyümediğini ifade eden Şimşek, "Nereden çıkartıyorlar bunu bilmiyorum'' dedi. İstihdamda tarım dışı sektörlerde artış olduğunu belirten Şimşek, tarımdaki düşüşün normal karşılanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de son yıllarda mali disiplinin sağlanması konusunda çok önemli adımlar atıldığına dikkat çeken Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, yüklerin aşağı çekilmesi için Sosyal Güvenlik Reformu'nun yapılması gerektiğini söyledi. İşçilerin Sosyal Güvenlik Reformu'nun yapılması için sokaklara dökülmesi gerektiğini savunan Şimşek, "İstihdam üzerindeki yükler yüksek, rekabet için bunların inmesi lazım. O zaman harcamaları kısarak bu imkanı sağlayabilirsiniz. Üzerimizdeki yüklerin aşağı çekilmesi lazım. Bu, Sosyal Güvenlik Reformu ile olur. Gösteri yapacaksınız, bu reformun çıkarılması için gösteri yapmanız lazım. İşçilerin sokağa dökülüp 'Sosyal Güvenlik Reformu yapılsın' demesi lazım. Çünkü demezlerse aleyhlerine olur. Size rakamları söyleyeyim. 2008 yılı ile 2075 yılları arasında sosyal güvenlik sisteminin açıklarının milli gelire oranı, reform yapmazsak yüzde 344 olacak. Milli gelir diyelim ki 500 milyar dolar, 2 trilyonluk kaynaktan bahsediyorsunuz. Bunun eğitime, yüklerin aşağı çekilmesine, AR-GE'ye altyapı yatırımını bir düşünün, bir hayal edin. Ne kadar işe yarar, maaşlar ne kadar artar. Bakın bunun için işçilerin sokağa dökülmesi gerekir" diye konuştu.