SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KOPENHAG ZİRVESİNDEN UMUTLU
KAYNAK : Haber Vitrini
Avrupa Odalar Birliği (Eurochambre) toplantısına katılmak üzere Belçika'da bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Başkanı Sami Evren, Brüksel'deki basın mensuplarına çeşitli değerlendirmelerde bulundular.
Hisarcıklıoğlu, sivil toplum örgütlerinin başkanlarının Brüksel'de bir araya geldiklerini belirterek, Türkiye'nin ekonomik krize girmesiyle birlikte işçi ve işveren uzlaşması oluştuğunu, bu konuda ilk adımı atanın işçi kesimi olduğunu belirterek, bunun, ''Türkiye'nin önünün açılması ve geleceği için umut verici bir hadise'' olduğunu söyledi.
Farklı görüşlerde olan sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmelerinin önemine değinen Hisarcıklıoğlu, Brüksel'de, Belçika Dışişleri Bakan Yardımcısı Annemie Neyts ve AB Komisyonu'nun çalışma ve sosyal işlerden sorumlu Yunan üyesi Anna Diamantopoulou ile çok verimli görüşmeler yaptıklarını bildirdi.
''Türkiye'nin ortaya koyduğu argümanların Yunanlılar tarafından destekleniyor olması çok sevindirici'' diyen Hisarcıklıoğlu, ''Hedef, Aralık ayındaki Kopenhag zirvesinde, Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinin başlangıç tarihini alabilmesidir'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, ''Kasım seçimleri, Türkiye'nin AB'ye bakışı açısından bir şey ifade etmeyecektir. Tereddütümüz yok. Hedef AB'ye katılımdır. Aralık ayında, tamamen siyasi bir karar verilecek. Siyasetin seçimlere endekslenmesi bir boşluk yaratacaktır ama seçimlerden sonra Türkiye'nin bu eksiğinin giderileceğine inanıyorum'' dedi.
DİSK Başkanı Çelebi, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine destek verdiklerini belirterek, ''Türkiye'nin gündemi seçimler olmakla beraber, esas gündem AB'dir. Toplumun büyük bölümü AB sürecinin ne olacağını sorguluyor'' dedi.
Çelebi, ''Olumsuzlukların yaşanmamasının yolu AB'den geçer. Her şey güllük gülistanlık değil ama diğer adayların da sorunları var. AB konusunda işçi-işveren çekişmesi, çelişkisi yoktur. Bunları, Brüksel'de rahatlıkla ifade ediyoruz'' dedi.
KESK Başkanı Evren, Avrupa'daki sosyal modelin Türkiye'de de olmasını herkesin arzu ettiğini söyledi. Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin siyaset dışına itildiğini, binlerce insanının siyaset yasaklısı olduğunu anlatan Evren, kamu çalışanlarının ilk defa hükümet ile toplu sözleşme masasına oturmasının anlamlı olduğunu, bu tür olumlu gelişmelerin artması halinde sıkıntıların azalacağını belirtti.
İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, ''Türkiye ve Türk toplumunda çok ciddi bir değişim yaşanıyor'' diyerek, ''AB kavgası, hukuk devleti olma kavgasıdır. Çok önemli ve anlamlıdır. Bu, Türkiye'de siyasetin yapılma biçiminin değişmesi anlamına geliyor'' diye konuştu.
Eriş, Diamantopoulou görüşmesi hakkında şunları söyledi:
''Yunanistan, AB'nin üyesi olarak, Türkiye'nin gerçek bir dostu ve destekleyicisi olduğunu ortaya koydu. AB'nin içinden Türkiye'ye sahip çıkan bir komşumuz. Bunu, görüşmede tespit etmiş olmak hepimizi tatmin etti ve ümitlerimizi artırdı. Türkiye olarak öne sürdüğümüz argümanların hepsini, Yunanlı komiserden dinledik. Türkiye'nin AB üyeliğinin AB'ye ve dünya düzenine sağlayacağı katkıların, medeniyetler çatışması konusunda Türkiye'nin üyeliğinin ne kadar önemli olduğunun Diamantopoulou tarafından vurgulanması çok önemli. Komisyonun, Türkiye konusunda çok ciddi tartışmalar yapmış olduğunu da saptadık. Diamantopoulou, Türkiye'ye mutlaka bir tarih verilmesi gerektiğini vurgulamış. Bu talebi ortaya koyarken, Yunanistan ve Türkiye'nin çıkarlarının örtüştüğünü ortaya koymuş oldu.'' Eriş, Türkiye'nin AB'de yer alması halinde Kıbrıs sorununun kendiliğinden çözüleceğini de sözlerine ekledi.
Hisarcıklıoğlu ve Eriş, ''Sizce Kopenhag zirvesinde Türkiye'ye tarih verilmesi olasılığı yüzde kaç?'' sorusuna, ''Yüzde 100'' yanıtını verdiler ve ''Buna inanmasak burada olmayız'' dediler.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:20