
SKANDAL KARİKATÜRLER DÜNYANIN GÜNDEMİNE OTURDU... MEDENİYETLER ÇATIŞMASI MI?
Danimarka’nın ardından diğer Avrupa ülkelerinde de Hz. Muhammed karikatürlerinin yayınlanması ve bunun İslam dünyasında yarattığı öfke, uluslararası basında büyük yer işgal ediyor. "Karikatürler savaşı" ile "medeniyetlerin çatışması", tezi arasında bağ kurulurken "Karikatürler, AB’ye vurdu", "Aşırı unsurların etmeğine yağ sürülüyor" yorumları da yapılıyor.
TIMES: "KARİKATÜRLER SAVAŞI VE MEDENİYETLER ÇATIŞMASI"
İngiliz The Times gazetesi, "Karikatürler savaşı ve medeniyetler çatışması" başlıklı haberinde, karikatürlerin yarattığı fırtına tırmanırken Batılı hükümetlerin sükunet çağrılarında bulunduklarına, karikatürlerden dolayı özür dilediklerine dikkat çekti.
WASHİNGTON POST: TEHLİKELİ KIŞKIRTMA GİBİ GÖRÜLÜYOR
"Muhammed karikatürleri konusundaki gerilim artıyor" yorumunu yapan Washington Post ise, İslam’da Peygamberin resminin kullanılmasının yasaklandığını anımsattı. Her iki taraftaki siyasi analistlerin karikatürlerin yayınlanmasını "tehlikeli bir kışkırtma" olarak nitelendirdiklerini belirten gazete, buna karşın artan sayıda medya kuruluşunun karikatürleri yayınladığına dikkat çekti.
LE MONDE: FRANSIZ BASINI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNUYOR
Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Monde de, Fransız basınının ifade özgürlüğünü savunduğunu belirtti. Fransız hükümetinin "sansür"e karşı olduğunu kaydeden gazete, karikatürist Plantu’nun "Dindarları eleştirmek imkansız hale geldi" yolundaki sözlerine yer verdi.
INDEPENDENT: ARAP DÜNYASININ ÖFKESİ PATLAMA NOKTASINDA
İngiliz The Independent gazetesi de, karikatürler nedeniyle Avrupalıların tehdit edildiğini yazdı. Gazete, Avrupa basınının Peygamber karşıtı karikatürlerini yayınlama hakkına vurgu yaparken Arap dünyasının öfkesinin Gazze şeridinde patlama noktasına geldiğini belirtti.
ANGELES TİMES: SERT ULUSLARARASI TARTIŞMALAR TIRMANDI
ABD’li Los Angeles Times gazetesinde yer alan haberde de dini duyarlılıklar ve Batılı demokratik değerler konusundaki sert uluslararası tartışmaların tırmandığı belirtildi. Gazete, karikatürist Chappatte’nin "Müslüman ülkelerin tepkileri beni şoke etti çünkü radikal İslam’ın kazandığı ağırlığı doğruluyor" sözlerine de yer verdi.
FİNANCİAL TİMES: AŞIRI UNSURLARIN EMEĞİNE YAĞ SÜRÜLECEK
Ekonomi gazete Financial Times de, "Peygamber karşıtı karikatürler, aşırı unsurların emeğine yağ sürecek" başlıklı haberinde Müslümanların, artan bir biçimde Avrupa medyasının tartışmalı karikatürleri yayınlama kampanyasını kınadıklarını, liderlerinin de tartışmaların aşırı unsurların işine yarabileceği uyarısını yaptıklarını yazdı.
FRANKFURTER ALLGEMEİNE: TABU OLMAMALI
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung da, karikatürlerden dolayı özür dilenmesi konusu üzerinde durdu. İnsanların Salman Rüşdi olayına göre özür dilemeye daha yatkın olduklarını kaydeden gazete laik sivil toplumlarda düşünce konusunda hiç bir "tabu" olmaması gerektiğini savundu.
GUARDİAN: AVRUPA’NIN ELİTİ ÖFKEYİ DURDURMAYA ÇABALIYOR
Avrupa’nın siyasi elitinin Arap dünyasındaki öfkenin daha da büyümesini engellemek için acele ettiklerini kaydeden İngiliz The Guardian gazetesi de, yarım düzine ülkedeki editörler pişmanlık göstermezken AB Komisyonu üyelerinin devreye girdiklerine dikkat çekti.
VANGUARDİA: KARİKATÜRLER AB’YE VURUYOR
İspanya’nın büyük gazetelerinden La Vanguardia da, "Muhammed karikatürleri AB’ye vuruyor" yorumunu yaptı.
Filistin tehditlerinin nedeniyle Avrupa Komisyonu’nun Gazze’deki bürosunu kapattığına dikkat çeken gazete, "AB, İslam dünyasında yayılan öfkeli tepkileri dindirmeyi çalışıyor" diye yazdı.
LİBERATİON: BOYKOT VE TEHDİTLER YAYILIYOR
"Müslüman öfkesini ateşlendiren karikatürler" başlıklı haberinde Müslüman dünyasındaki protestolara dikkat çeken Fransız gazetesi Liberation da, Müslüman kitlelerin tepkilerinin giderek arttığını, boykot ve tehditlerin yayıldığını yazdı.
SÜDDEUTSCHE ZEİTUNG: PROVOKASYON DOĞRU YOL DEĞİL
Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi ise, karikatürler sorununu değerlendirirken "provokasyon"un pek doğru bir yol olmadığını vurguladı.
Tepkiler sürüyor
Hazreti Muhammed'i bir terörist gibi resmeden karikatürleri yayımlayan batı gazetelerine yönelik öfke dinmiyor. Endonezya'daki Danimarka Büyükelçiliği basıldı.
300'den fazla kişi, başkent Cakarta'daki elçilik binasını yumurta yağmuruna tuttu. Gösteri sırasında, Danimarka Büyükelçisi'ni boğazı kesilerek öldürülürken resmeden pankartlar açıldı.
Kapıyı kıran göstericiler, içeriye girip resepsiyondaki masaların üzerinde slogan attı. Bugün birçok Avrupa ve İslam ülkesinde de gösteriler bekleniyor.
Pakistan parlamentosunda da, Hz. Muhammed'in karikatürlerinin Avrupa gazetelerinde yayımlanması kınandı.
Parlamenterler, karikatürleri kınamayı öngören bir karar tasarısını geçirmek için de salı günü toplanmayı kararlaştırdı.
İngiltere’de yaşayan Müslümanlar da bu hafta sonu Londra’daki Danimarka Büyükelçiliği önünde bir protesto gösterisi düzenleyecekler. Haber bültenlerine gösterilen karikatürler, İngiltere’deki Müslüman grupları da harekete geçirdi.
Karikatürlerin görüntülerini haber bültenlerinde yayımlayan BBC, ITV ve Channel dört karikatür ile ilgili içerik belirtip, açıklama yapmadıklarını vurguladı.
El Fetih: "Bunları bir kenara yazıyoruz..."
Danimarka'nın muhafazakar gazetesinde yayımlandıktan sonra İslam dünyasında fırtınalar estiren Hz Muhammed'in karikatürleri, Gazze'de El Fetih eylemcileri tarafından da protesto edildi.
Eylemciler, karikatürlerin Danimarka gazetesinin ardından birçok Avrupa gazetesinin yanı sıra Fransız France Soir'da da yayımlanmasını protesto etmek için dün akşam saatlerinde Gazze'deki Fransız Kültür Merkezi önünde gösteri düzenledi.
El Fetih'e bağlı Ebu Riş grubu sözcüsü Ebu Harun, ''Fransa'nın bu olaydaki tavrını bir kenara yazıyoruz ve çok pahalı bir bedel ödeteceğimiz konusunda uyarıyoruz'' dedi.
Silahlı Filistinli gruplar, dün Gazze'de yaptıkları yazılı açıklamada, Filistin topraklarındaki Norveç, Danimarka ve Fransa vatandaşlarının hedef alınacağı tehdidinde bulunmuş, El Fetih ve İslami Cihad da, bu üç ülkenin Filistin topraklarındaki büro ve konsolosluklarının kapatılmasını ve bu ülkelerin 48 saat içinde özür dilemesini istemişti.
ÜRDÜN KRALI: PEYGAMBERE HAKARET HAKLI GÖSTERİLEMEZ BİR SUÇTUR
Ürdün Kralı Abdullah, aralarında bir Ürdün gazetesinin de bulunduğu çeşitli gazetelerde yayımlanan karikatürlerin ardından, ''Peygamber'e hakaret, haklı gösterilemez bir suçtur'' açıklamasında bulundu.
Resmi Petra ajansının haberine göre, Kral Abdullah, yazılı bir açıklama yaparak, ''Bu, ifade özgürlüğü bahanesiyle haklı çıkarılamayacak bir suçtur'' dedi.
Haberde, Kral Abdullah'ın İslam dinine ya da başka bir dine yönelik herhangi bir hakareti hoş görmeyeceğini söylediği de kaydedildi.
Ürdün'de çıkan ''Şihan'' adlı haftalık gazete, dünkü sayısında Danimarka gazetesinde yayımlanarak İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlerden üçüne yer vermiş ve başyazısında dünyadaki bütün Müslümanları ''aklıselime'' davet etmişti.
Dergide Cihad Momani imzalı ''Dünya Müslümanları, mantıklı olun'' alt başlıklı yazıda da, ''Acaba İslam'a daha çok hangisi zarar veriyor? Bu karikatürler mi, yoksa kameralar önünde kurbanlarını boğazlayan bir rehinecinin ya da Amman'daki bir düğün töreninin ortasında kendini havaya uçuran bir intihar bombacısının görüntüleri mi'' ifadesi yer almıştı.
Ürdün hükümeti de bu gazeteyi kınamış, dünkü sayısı toplatılan gazeteden, derhal özür dilemesi istenmişti.
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 Eylül'de ''ifade özgürlüğü'' çerçevesinde yayımladığı karikatürlere 10 Ocak'ta Norveç gazetesi Magazinet de yer vermiş, karikatürlerin yayımlanması, İslam dünyasının tepkisini çekmişti. Avrupa gazetelerinde aynı karikatürlerin ''dayanışma ruhuyla'' yayımlanması ise Arap ve İslam ülkelerinde artan bir öfkeye yol açmıştı.
BARTHOLOMEOS: HEPİMİZ KARŞIMIZDAKİLERİN DİNİNE SAYGI DUYMALIYIZ
Fener Rum Patriği Bartholomeos, Danimarka’nın ardından Norveç, Fransa, Almanya, İsviçre, İtalya ve İspanya’daki bazı yayın organlarının da İslam dünyasında tepkilere yol açan karikatürler yayınlamasına ilişkin, "Hepimiz karşımızdakilerin dinine, imanına saygı duymalıyız. İnşallah bu çirkin şeyler durur ve biter. İnşallah devamı olmaz" dedi.
Patrik Bartholomeos, Panama’ya gitmek üzere geldiği Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Panama’nın ardından Meksika’ya geçeceğini ifade eden Bartholomeos, "Panama ve Meksika Cumhurbaşkanlarının daveti üzerine gidiyorum.
Oradaki Ortodoks cemaatini ziyaret edeceğim" diye konuştu.
Bartholomeos, "Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki bazı yayın organlarında İslam dünyasında tepkilere yol açan karikatürler yayınlanmasını nasıl değerlendirdiğinin" sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"Ayıp şeyler bunlar. İstanbul’da dün bütün dini temsilciler ortak bir bildiri yayınladık. Bunu esefle karşıladığımızı söyledik. Hepimiz karşımızdakilerin dinine, imanına saygı duymalıyız. Karşılıklı olarak... Barış ve beraberlik içinde yaşamalıyız. Bizim prensibimiz, diğer kardeşlerimizin dinine saygılı olmak, onları incitmemek. Biz de onlardan onu bekliyoruz. Onların da bizden bunu beklemeleri haklarıdır. İnşallah bu çirkin şeyler durur ve biter. İnşallah devamı olmaz." Bartholomeos, daha sonra Panama’ya gitmek üzere, THY’nin tarifeli uçağıyla ABD’ye hareket etti.
Fener Rum Patriği Bartholomeos, 15 Şubat Çarşamba günü yurda dönecek.
TÜRKİYE HAHAMBAŞILIĞI: DİNİ DEĞERLERE HER TÜRLÜ SALDIRININ KARŞISINDAYIZ
Türkiye Hahambaşılığı, dini değer ve inançlara yapılacak her türlü aşağılama, sataşma ve saldırının karşısında olduklarını bildirdi.
Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva ve Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya, İslam dünyasında tepkilere yol açan karikatürlere ilişkin ortak basın bildirisi yayınladı.
Haleva ve Ovadya’nın bildirisinde şunlar kaydedildi:
"Geçtiğimiz hafta bir Danimarka gazetesinde, bugünlerde ise neredeyse tüm Avrupa basınında yer alan karikatürü, çizeri ve yayıncısıyla kınıyor, olayı ve gelişmeleri büyük bir üzüntü ve endişeyle izliyoruz.
Dini değer ve inançlara yapılacak her türlü aşağılama, sataşma ve saldırının karşısında olduğumuzu belirtmek isteriz. Görüşümüz; hangi dine veya inanca sahip olunursa olunsun, diğer dinlere en az kendi din ve inancımıza gösterdiğimiz saygıyı göstermek zorunda olduğunuzdur.
Çeşitli dinlere mensup din adamları, bilginleri, cemaatin ileri gelenleri ve bilge insanları, son yıllarda tesis etmeye çalıştıkları dinler arası diyaloglarla farklı dinlere mensup toplulukların birbirini anlamalarını kolaylaştırmış, karşılıklı anlayış ve saygıyı geliştirmeye özen göstermişlerdir.
Demokrasinin insanlara sağlamakta olduğu fikir ve ifade özgürlüğünün hiçbir zaman kısıtlanmasını istemeyen ve daima destekleyen bizler, bu demokratik özgürlüğün kimseye, dinlere, peygamberlere, kutsal kitap ve değerlere sataşma hakkını vermediği görüşündeyiz.
Asırlar boyunca çeşitli şekillerde zulüm, hakaret, aşağılanma ve soykırıma kadar varan vahşete maruz kalan Yahudi toplumunun Türkiye’deki liderleri olarak, başta Danimarka olmak üzere bu tür karikatürlerin yayınlandığı ülkelerin medya dünyalarının, yargılarının, diplomatlarının ve politikacılarının duruma müdahale etmelerini, hadiselerin büyümesini önlemelerini ve rencide edilen duyguları onarmaya çalışmak üzere gerekli girişimleri başlatmalarını umuyoruz."
RASMUSSEN'DEN ARAP TELEVİZYONUNA: BU TİP SORUNLAR FANATİKLERE YARAR
Danimarka Başbakanı Anders Rasmussen, ülkesinde yayınlanan ve krize neden olan Hz. Muhammed karikatürlerinden "derin üzüntü" duyduğunu bildirdi, gerginliğin aşırıların ve fanatiklerin işine yaracağını anlattı.
Rasmussen, El Arabiya televizyonuyla yaptığı mülakatta, Danimarka ile İslam dünyası arasında karşılıklı saygı ve dostluktan kaynaklanan yakın ilişkiye değer verdiklerini bildirdi. Danimarka halkının "Müslümanları gücendirmek niyetlerinin olmadığının" altını çizen Rasmussen, Müslümanların Hz. Muhammed’i karalayan çizimleri Danimarka gazetesinde görmüş olmalarından dolayı "derin üzüntü" duyduğunu ifade etti.
Gazetenin Hz. Muhammed’i karalama gibi bir niyeti bulunmadığını, gazetenin özrünün sorunun çözümünde yardımcı olacağını umduğunu kaydeden Rasmussen, komşularıyla böyle bir olası sorunu nasıl çözmeleri gerekiyorsa Müslüman dünyasıyla da aynı şekilde çözmeleri gerektiğini kaydetti. Rasmussen, "Biz komşuyuz ve birlikte barış ve uyum içinde yaşamaya mecburuz" dedi.
"Herkesin dini duygulara saygı gösterme sorumluluğu" bulunduğunu anlatan Rasmussen, hiç kimsenin dini figürleri diğerlerinin duygularını yaralayacak şekilde resmetmemesi ve anlatmaması gerektiğini vurguladı.
Danimarka’daki Müslüman toplumunun Danimarka toplumuna büyük katkıda bulunduğunu söyleyen, Rasmussen, ülkedeki azınlıklara en büyük kolaylıkları sağlananın politikalarının temel unsuru olduğunu kaydetti.
Danimarka toplumunun "dini özgürlük ilkesi" üzerine temellendiğini de kaydeden Rasmussen bunun Müslümanlar kadar diğer dinden kişilerin de ibadetlerini özgürce yerine getirmesi anlamına geldiğini belirtti. Danimarka’da aynı zamanda "özgür basın" olduğunu ve hükümetin basın üzerinde "kontrol" ya da "karışma" yetkisi bulunmadığını kaydeden Rasmussen, "Ülkemiz basın özgürlüğünü ve din özgürlüğünü kuşaklar boyu savunmuştur. Düşünce özgürlüğü daima dini duygu ve inançlara saygıyla birlikte olmalıdır. Birlikte kardeşler gibi, barış ve uyum içinde yaşamalıyız. Değişik yerlerde olabilirz ama ortak çıkış noktamız bu olmalıdır" dedi.
FANATİKLERE YARAR
Bu tip sorunlardan sadece "aşırıların ve fanatiklerin yarar sağlayacağını" hatırlatan Rasmussen, "Ülkelerimizdeki insanların büyük çoğunluğunun diyalog, barış dolu bir ilişki ve karşılıklı saygı için umutlu olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Anders Rasmussen, mülakatında soru üzerine Danimarka’nın uzun yıllardır siyasi ve ekonomik olarak Filistin Yönetimi’ni desteklediğini anımsattı. Rasmussen Danimarka’nın bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir Filistin’in, "tanınmış" ve kendisini güven içinde hissedebilen, İsrail’le yanyana yaşayabilmesini öngören bir çözüm için çaba gösterdiğini kaydetti.
ALMAN İÇİŞLERİ BAKANI'NDAN KARİKATÜR YORUMU: NEDEN ÖZÜR DİLEYELİM?
Almanya Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Alman hükümetinin, basın özgürlüğü sınırları içinde yapılan bir haber için özür dileyemeyeceğini söyledi.
Schaeuble, ''Die Welt'' gazetesine yaptığı açıklamada, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlerin bazı Alman gazetelerinde de yayınlanmasından dolayı belirli kişilerin Alman hükümetinden özür dilemesini beklemelerini anlayamadığını söyledi. Schaeuble, ''Hükümet, basın özgürlüğü sınırları içinde yapılan bir şey için neden özür dilesin?'' diye sordu.
Wolfgang Schauble, hükümetin bu olaya müdahale etmesinin basın özgürlüğünün sınırlanması yönünde ilk adım olacağını savunarak, ''Diğer taraftan basın da, yazdığı şeylerin sonuçlarını kendisi hesaplamak zorunda'' dedi.
Federal Meclis Birlik 90/Yeşiller Grup Başkan Yardımcısı Christian Ströbele de, Avrupa'da karikatürlerin yayınlanmasıyla ilgili olarak, ''Bu tür karikatürler yayınlanmadan önce risklerinin de hesaba katılması gerekir'' diye konuştu.
Alman N24 özel televizyonunda yayınlanan ''Studio Friedman'' adlı programda konuşan Ströbele, şunları söyledi:
''Bu tür yayınlar, fanatik insanların büyük tepkilerine neden oluyor. Bu karikatürleri ben olsam yayınlamazdım. Ancak bu tür karikatürlerin yayınlanabilmesi için mücadele ederdim.'' Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat, karikatürlerin yayınlanmasına karşı yapılan şiddet çağrılarını eleştirerek, ''Müslümanların duygularının göz önünde bulundurulması gerektiğini kabul etsem de, bu tür şiddet çağrılarını kabul etmem mümkün değil'' dedi.
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Nedim Elyas da, karikatürleri ''provokasyon'' olarak nitelendirerek, belirli sınırların aşılmaması gerektiğini söyledi.
Şiddete karşı olduğunu, bu karikatürlere karşı şiddet dışında yapılan protesto eylemlerini anlayışla karşıladığını belirten Elyas, ''Müslümanlar, Hz İsa da bu şekilde karikatürize edilseydi aynı tepkiyi gösterirlerdi'' şeklinde görüş belirtti.
Bu arada, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürleri yayınlayan ''Die Welt'' gazetesi, konuyla ilgili olarak okuyucu görüşlerine yer verdiği bir haberin başında söz konusu karikatürlerin birini daha yayınladı.
Gazetede ''özgürlüklerimizi koruyalım'' başlığıyla yayınlanan haberde, Alman okuyucular söz konusu karikatürlerin yayınlanmasını temel özgürlükler kapsamında değerlendirirken, bazı Türk okuyucular, Müslümanların hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini savundular.
İSVEÇ'İN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU: KARİKATÜRLER TİKSİNDİRİCİ
AB ülkelerinden İsveç’in İstanbul Başkonsolosu İngmar Karlsson, Hz. Muhammed karikatürleri için "Bu karikatürlerin tiksindirici olduğunu söylemek zorundayım" dedi.
İslam konusunda araştırmalar yapan ve "İslam ve Avrupa:
Çatışma mı, bir arada yaşama mı?" kitabının yazarı da olan İngmar Karlsson, İngiliz yayın kurumu BBC ile yaptığı söyleşide Hz. Muhammed karikatürleri ve bunların İslam dünyasında yarattığı öfkeyi değerlendirirken "Bu karikatürlerin tiksindirici olduğunu söylemek zorundayım" dedi.
Çoğu kişinin, İslam’ı bu karikatürlere bakarak değerlendireceğini sanmadığını belirten Karlsson, bir soru üzerine Danimarka’nın "özel bir örnek" olduğunu belirterek "Çünkü bu ülkede hükümet İslam’a şüpheyle bakan hatta ırkçı bir partiye bağımlı durumda. Bu da sorunu daha da zorlaştırıyor" ifadesini kullandı. İngmar Karlsson, şunları da söyledi:
"Danimarka’da karşılıklı tepkilerin daha da keskinleşeceğini düşünüyorum. Ama İsveç farklı. Bildiğim kadarıyla İsveç’te hiçbir gazete bu karikatürleri yayınlamadı. İnsanlar elbette İsveç’te de ifade özgürlüğünü savunuyorlar. Ama gazetelerin de bir sorumluluğu olmalı; bu kadar tahrik edici şeyleri yayınlamaktan ve zorla sorun yaratmaktan kaçınmalı." İngmar Karlsson, karikatürlerin yayınlanmasına gerekçe olarak "ifade özgürlüğü" gösterilmesine dikkat çekilmesi üzerine "Aptalların bile bir şekilde görüşlerini ifade etme hakları vardır" yanıtını verdi. Karlsson, "Eğer bu karikatürlerde Yahudiler konu alınsaydı, eminim ki bazı kişiler bu konuyu mahkemeye taşırdı. Irkçı nefret yaratma unsuru taşıdığını öne sürerlerdi" sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:05