SOHBET -43 ..KIYAMET ÖNCESİ

SOHBET -43
KIYAMET ÖNCESİ
Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi ve Sellem’in bahsettiği kıyametten hemen önceki topluluğuz.
Emin olun, Kıyamet sandığınızdan çok daha yakın…
Kıyamet yaklaştığında insanların hayırlıları birbiri ardına göçüp gidecek.
Sevgili Efendimiz şöyle buyurdu;
-“Allah’ın salih kulları birbiri ardından ahirete göçer; geride arpa ve hurmanın döküntüleri gibi değersiz kimseler kalır. Allah Teâla da onlara hiçbir önem vermez.
Şu anda bu olmadı mı?

Zaman yaklaşacak, ilim ortadan kalkacak. Fitneler çıkacak, kargaşa başlayacaktır.
“Zamanın yaklaşması” ifadesini âlimler gece ile gündüzün eşit olması şeklinde anlamışlardır.
Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam:
- “Kıyamet öncesi gece ile gündüz bir olacaktır. Kıyamet yaklaşınca zaman kısalır; o kadar ki bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün de bir saat gibi olur.
Şu anda zaman böyle değil mi?

Kıyametten hemen önce İlmin ortadan kalkacağını haber veren Peygamber Efendimiz, bunun nasıl olacağını şöyle ifade buyurmuş;
-‘Allah Teâla ilmi, kullarının kalbinden silerek değil, âlimlerin ruhlarını alarak ortadan kaldıracaktır. Artık hiçbir âlim kalmayınca, halk birtakım cahilleri başa geçirecektir. Bunlara soru sorulacak, onlar da ilimleri olmadığı halde fetva vermeye kalkacak… Böylece kendileri sapacak hem de halkı saptıracaklardır.”
Şu anda bu olmuyor mu?

Hoca sıfatı verilen bir takım cahiller çıktıkları televizyonlarda saçma sapan fetvalar verip izleyenleri saptırmıyorlar mı?
Hatta bazı cemaat hocaları; hakkı batıl, batılı hak göstermiyor mu?
Kıyametten önce fitnelerin çıkacağını bildiren Allah’ın Elçisi Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam şöyle buyurdu: |
- “Yararlı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zamanda insan; Mü’min olarak yatar, kâfir olarak kalkar. Mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Dinini küçük bir dünyalığa satar.
Âlimler buradaki ‘FİTNE’yi karışıklık (Kargaşa) olarak tefsir ettiler Nitekim…
Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vesselam) : “Zaman yaklaşacak, ilim kalkacak, fitneler ortaya çıkacak, insanlar cimrileşecek ve kargaşa artacak” buyurmuştu.
Ashaba-ı kiram “Kargaşa (here) nedir?” diye sorunca, Resûllullah, kargaşanın adam öldürmek olduğunu söyledi.
Kısaca her gün okuduğumuz cinayet haberleri, uyuşturucu parası için annesini boğazlayan evlatlar, miras için abisini vuran kardeşler..
Bu karışıklıklar boş yere mi oluyor sanıyorsunuz?
İnsanlar; Televizyon, cep telefonları ve internet yüzünden imanını kaybetmiyor mu?

Sevgili Efendimiz bazı kimselerin dinden döneceklerini söyleyerek ashabını uyarmıştır.
Fahr-i Kâinat Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam şöyle buyurmuştu: “Ümmetimden bazı kabileler müşriklere katılmadıkça, ümmetimden bazı kabileler de putlara tapmadıkça kıyamet kopmayacaktır.”
Müslüman olduğunu söyleyen malum bir kesim puta tapmıyor mu?

Koyun çobanlarının halkın yöneticisi olacağını; yalın ayak, baldırı çıplak birtakım önemsiz kişilerin birbiriyle bina yarışına girişeceğini, cariyelerin de kendi efendilerini doğuracağını haber vermiştir.
Bu ifade, Cibril hadisi diye bilinen hadis-i şerifte geçmektedir.
Bir gün Cebrail aleyhisselam insan kıyafeti giyerek Peygamber Efendimiz’in yanına geldi ve ona “iman, İslam, ihsan” hakkında sorular sordu. Ardından kıyametin ne zaman kopacağını sual etti.
Allah’ın Elçisi: “Bu konuda kendisine sorulan, sorandan daha fazla bilgiye sahip değildir.” buyurduktan sonra kıyametin alametlerinden üçünü söyledi…
- Kıyamet yaklaştığında, toplumda önemli bir yeri bulunmayanlar, (bu rivayete göre “koyun çobanlarının başka rivayetlere göre “deve çobanlarının”) hem yönetici hem de servet sahibi olacak.
“Benim evim seninkinden daha iyi” diye birbiriyle bina yarışına girecek Dolayısıyla o devirde (Hakiki) ilim adamlarına ve toplumda önemli yeri bulunan kişilere değer verilmeyeceği de anlaşılmış oldu.
Buna ek olarak; “Annelerine, sanki onlar kendilerinin hizmetçisiymiş (cariyesiymiş) gibi kötü davranan çocukların doğması” diye haber verdi.

Hal sahibi ve evliya bir zat vardı.
Yakınlarda vefat etti. (Allah rahmet eylesin)
Kansere yakalandığımda inanılmaz ilgilendi. Hemen her gün aradı. Her gün dualar etti.
Haftada birkaç gün mutlaka hasbıhal ediyorduk.
Bir gün beni evine davet etti.
Ankara’dan atlayıp gittim.
Koca günü baş başa geçirdik.
Aman Yarabbi neler anlattı neler.
Söz döndü dolaştı kıyamete geldi.
Şöyle dedi; “Kıyametin küçük alametlerinin tamamı çıktı. Sırada ilk büyük alameti var. Ama görürüz ama görmeyiz. Artık göreceğimiz şey büyük alamettir.”
Sonra onların bazılarını sıraladı..
Akdeniz’de büyük bir fırtına (Savaş) Bazı ülkelerin(Ortadoğu’da) yerin dibine batması .. (Büyük çöküntü) Körfezde çıkacak büyük ateş.. Sonunda beynime saplanan şu sözü söyledi;
-ALLAH-Ü TEÂLA DİNİNİ YIKIYOR
Şaşkına döndüm. Dedim ki, “Abi Allah dinini neden yıksın?”
Dedi ki, “Dinini yıkacak ki kıyamet kopacak. O yüzden âlimleri teker teker aralarından alıyor. Toplum cahil kaldı. Etrafta olup bitenleri görmüyor musun? Hakiki âlim kaç kişi kaldı. O kalanlarda yakında gider.”
Enver Abi’den sonra en çok özlediğim kimselerden birisiydi.. Kendisi de beni burada temelli yalnız bırakıp gitti.
Bundan sonraki süreç büyük bir hızla kıyamete gitme sürecedir.
Bir devirde mümin sayısı azalırsa, o müminlerin kıymeti de artar.
Bu yüzden kıyametten hemen önceki müminler kıymetli olur. Onların ibadet sevapları yüksek olur.
Sayıları azalan müminlere Allahü teala yardım eder.
Yardım için de bağlı oldukları hocalarını görevlendirirler. İsterse büyüğü vefat etmiş olsun.
Hocasını dinleyenin akıbeti hayırlı olur. Dinlemeyene yapacak bir şey yoktur.Bir müminin başında hocası yoksa hata yapması kaçınılmaz olur.
Bizim nesilde dünyadan ayrıldıktan sonra, dünyada Ehlisünnet müminlerin sayıları çok az kalacak.
Âlim ve evliyanın az kaldığı veya kalmadığı dönemlerde, pek çok sahte âlim ve evliya ortaya çıkar. Onlar olmadıkları halde, kendilerini evliya ilan ederler. Cahil Müslümanlar onların sözüne kanıp arkasından giderler. İşte felaket burada başlar.
Bu türlü yanlış sahte âlimlerin peşinden gidenler, o kişi cehenneme gittiğinde amel defterleri bile açılmadan onunla birlikte cehenneme giderler.
Dünyada yaptıkları iyilik ve ibadetlerin onlara bir faydası olmaz.
Bu iyilik ve ibadetleri amel defterinde bulunur. Bunların amel defterleri açılmayacağı için, bunlardan bir fayda elde edemezler.
Bu kişiler hesaba bile çekilmezler. Başları nereye giderse hesapsız ve kitapsız onunla birlikte giderler.
Ölçü budur.
Yazının içerisinde sorduğum beş soruma cevabınız “evet” ise, benden size; tavsiye acil İmanınız tazeleyin, Tövbe edin ve Allah’ın ipine sıkıca sarılın.
Allahü Teâlâ’yı, Rasûlullah’ın ve Büyükleri her daim anın.
Dünyadan uzaklaşıp, ahirete yaklaşın.
Allah rızası için bu uyarıları dikkate alın.. VESSELAM

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ