Sağlık
  • 27.12.2002 11:23

ŞOK İDDİA...DOKTORLAR İLAÇ FİRMALARININ ROBOTU OLDU !

Doktor... Doktor... Kalksana!.. Amerikalı çok ünlü bir doktor Arthur Biler, kitap yazdı. Kitabının adı; "Besinler En Değerli İlaçlarımızdır." 50 yıllık Amerikalı doktorun kitabında vardığı sonuç şuydu: "Modern tıp, çağımızın yüz karasıdır. Çünkü ilaç firmalarının robotu oldu." Yazar, bu tespitini somut veriler, belgelerle destekliyordu. İlaç firmaları korkunç. Doktorları esir alıyorlar. İlacın robotunu yapıyorlar. Ülkelerin sağlık sistemlerini ahtapotun sarmasına benzer biçimde kuşatıyorlar. Doktorunu, hastanesini, bakanını, bakanlık bürokratını, ecza deposunu, eczanesini, emeklisini, ilaç pazarlayıcısı reprezantını "çıkar reçetesi..." ile bağlıyorlar, yönlendiriyorlar. Pahalı ilaç satıyorlar. Doktorları hediyeye, geziye, prime, promosyona alıştırıp kullanarak bizim gibi ülkelerde "devleti insan sağlığından" soyup soğana çeviriyorlar. **** Saygın bir tıp profesörü olan Prof. Dr. Türkan Saylan, bu durumu "Tıpta Şarlatanlık" olarak adlandırıyor. İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Coşkun Özdemir de doktorların ilaç şirketleri ile tıbbi alet üretenlerin robotu haline gelmesini; "Anadolu'ya gidiyorum, yetiştirdiğim öğrencilerimin çoğunun doktorluk mesleğini; birbirlerine MR yollamaya indirgediğini görüyorum, üzülüyorum" diyor. Türk tıp dünyasının çok değerli hocalarından biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Bülent Berkarda da; "Ameliyata karar verici operatörün yerini değiştirdim, apandisit ameliyatlarında yüzde 70 azalma oldu" diye çarpıcı sonuçlar açıklıyor. **** Doktor... Doktor... Kalksana!.. Hocalarını dinlesene! Senin doktorluk mesleğin ilaç şirketlerinin robotu, prim, hediye, promosyon bağımlısı olmakla çengelleniyor, vidalanıyor, ilintilendiriliyor. Doktor! Bir cevap versene! Kuşkusuz doktorların hepsi değil, içlerinde meslek yeminine bağlı, aldığı tıp eğitimini insan sağlığını ticaret malı haline getirmeden yürüten ve "ilaç şirketlerinin robotu olmayı" reddedenler var. Sözümüz onlara değildir. İlaçta ülkenin soyulmasına aracılık eden doktorlardır. **** Doktor... Doktor... Kalksana!.. Olanı biteni hatırlasana... Bir bakan çıktı, "Benim bakanlığımda yılda 1 katrilyon lira yolsuzluk yapılıyor, Türkiye soyuluyor" dedi. Dünyada tek örnek! Bakan bakanlığını suçluyor! Çünkü soygunu durduramıyor! Eski Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın "kendi kendini yani bakanlığını ihbar ederek ilan ettiği bu 1 katrilyonluk soygun" bir yıl içindir. Her yıl SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı'nın sırtından 1 katrilyon fazla, haksız para alınıp ilaç şirketleri ile tıbbi malzeme satanların kasalarına akmaktadır. Bu sıcağa kar mı dayanır? Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemi SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı bu soygunla batmaktadır. Soygunun aktörleri; "doktor-ilaç şirketi-bakanlık-bakanlık bürokratı-tüccar eczacı-emekli karnesini doktoru ayarlayıp bol ilaç yazdırsın, satış kotasını doldursun, ilaç şirketinden yüksek prim alsın diye reprezanta rüşvet karşılığı veren vatandaş"tır. **** Fakat kilit rol doktordadır. Reçeteyi doktor yazmakta... MR fetişizmini doktor yaratmakta... İlaç şirketlerinin gezisine doktor gitmekte... Beyaz eşya, kahverengi eşya promosyonlarını doktor almakta... SSK'da, Bağ-Kur'da, Emekli Sandığı'nda etkin maddesi aynı olan eşdeğer ilaçları ihale yoluyla en ucuzunu temin etmek yerine "Protokol Alımlarla" en pahalısının alınmasına doktor göz yummakta... Pahalı ilaç seçimini doktor yapmakta... Gereğinden fazla ilaç tüketimi onun onayıyla tetiklenmekte... Doktor... Doktor... Kalksana!.. Lekelenen senin mesleğindir. Çaresine baksana... **** Çaresi nedir? Ben bilmiyorum... Çaresini bulsana... Soygunun kesilmesi için... Kamuoyu yaratsana... Bu soygunun alt yapısı yılların birikimiyle hazırlandı. Çünkü Türkiye'de yılda 4 milyar dolarlık ilaç satılmakta, bunun yüzde 94.7'sinin parası devletten çıkmakta. Devlet kim? Halk! Yani halktan çıkmakta. Halkın kendisi aptal, çıkarcı, avantacı, yüzsüz yanından yakalanılarak kendisini kendisine soydurmakta... Doktor... Doktor... Kalksana!.. Şu tabloya baksana: Türkiye'nin nüfusu 68 milyon fakat sosyal güvenlik sisteminden yararlananların sayısı 75 milyon... Emekli Sandığı'na üye: 12 milyon kişi... Bağ-Kur'a üye: 15 milyon kişi.. SSK'ya üye: 36 milyon kişi.. Yeşil karta üye: 12 milyon... Bunun toplamı ediyor 75 milyon. Nüfus 68 milyon fakat nasıl oluyorsa 5 milyon hayali insan sisteme kayıt yaptırıyor. Böylece 75 milyonun ilaç, hastane, ameliyat parasını devlet ödüyor. Kuşkusuz ödeyecek. Fakat bu yapı "ilaç şirketlerinin modern tıbbı ve doktoru robotlaştırması" kolaylığını da getirip, "ilaçta büyük soygun" sistemini besliyor. Doktor... Doktor... Kalksana!.. Çaresine baksana... (NECATİ DOĞRU / SABAH) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:00

İLGİLİ HABERLER