
ŞOK İTİRAF!. ERGENEKON'UN 1 NUMARASI HALEN YURTDIŞINDA
Ergenekon'un 1 numaralı adamının hâlâ yurtdışında olduğunu savunan Güney, Ergenekon'un sonunun Susurluk davasıyla aynı olacağını öne sürerek, "Susurluk ne olduysa bu da öyle olacaktır" dedi.
Belgeler bir albaydan Güney, Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar'ın hazırladığı 32. Gün programına Kanada'dan katıldı. Güney eline geçtiğini iddia ettiği 6 çuval belgenin ayrıntısına girmekten kaçınırken, belgelerin 7 yıl önce İstanbul'da o dönem albay rütbesinde olan şu ana kadar adı hiç gündeme gelmemiş bir asker tarafından belirli aralıklarla kendisine ulaştırıldığını öne sürdü.
İsim babası bir paşa Örgüte verilen "Ergenekon" isminin 1978-79 da İstanbul'da komutanlık yapan bir paşanın hocasına ait soyadı olduğunu belirten Güney, bu ismin saygı amacıyla örgüt yapılanmasına verildiğini iddia etti.
MÜDÜRÜN İŞKENCELERİ
Tuncay Güney, 2001 yılında Ergenekon’la ilgili evinde bulunan 6 çuval belgeden dolayı dönemin bir emniyet müdür yardımcısı tarafından işkence gördüğünü iddia ederken, işkenceye dayanamadığını ve bu yüzden yapmadığı ve söylemediği şeyleri söylediğini belirtti ve “Bana işkence yapan emniyet müdürü (Programın başında bu kişinin Adil Serdar Saçan olduğunu söylüyor), bana pasaport ve kimlik verip yurtdışına çıkmamı sağladı. Kalsaydım birilerinin başı yanacaktı. Ergenekon’un 1 numarasını o emniyet müdürü de biliyor. O açıklasın. Ben mahallenin delisi değilim” dedi.
ERGENEKON MHP’li ya da İslamcı mı?
Tuncay Güney, “Ergenekon nedir” sorusuna ise şöyle cevap verdi : “Bakın Ergenekon grubundaki insanlar Türk milliyetçisi MHP’li falan değiller. İslamcı da değiller. Ergenekon, global bir örgüt hakikaten, güzel bir örgüt. Çalışma Planı’na bakarsanız daha elinize geçmeyenler hariç, çok akademiktir. Yurtdışında ve yurt içinde başarılı bir örgüttür.” Ergenekon örgütünün Türklerin Ergenekon’dan çıkış destanıyla ilgisi olmadığını belirten Güney, “Daha önceki adı başka. 1978-1979’da İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı olduğunu iddia eden kişi, şimdiki emekli paşanın da hocasıdır. Adam kanserdi herhalde öldü. Ben 3-4 kere tanışabildim. Bu kişinin soyadı Ergenekon” dedi.
İstihbaratcı gazeteciler!
Güney’in program sırasında gazetecilere yönelik suçlamaları kafaları karıştıracak türdendi. Mehmet Ali Birand ve Yeni Şafak gazetesi İstihbarat Müdürü Şaban Arslan hakkında çeşitli iddialar ortaya atan Güney, Ergenekon dosyalarından birisinin de “çift meslekli gazeteciler” olduğunu söyledi. Türkiye’de istihbarata da çalışanlar olduğunu söyleyen Güney, “Benim dosyalarımda Birand’ın da Avrupada bir ülkenin tarafından desteklendiği, bir yabancı devlet adına çalıştığı doğrultusunda paşanın imzaladığı bir rapor var” dedi. Şaban Arslan’ın da kendisine bilgi servisi yaptığını belirten Güney, “Parti Başkanı’nın polisteki ifadesi bana Arslan tarafından gönderildi. Ben bu arkadaşın esas patronunu da biliyorum. Türk istihbaratından birisi o. Yeni Şafak’ın PKK-Ergenekon bağlantısıyla ilgili bana dayandırdığı manşeti de doğru değil. Bunlar bana emniyette işkenceyle söyletilenlerdi” dedi.