KÖLN - Almanya'da gülmekte zorluk çekenler için son dönemlerde çok sayıda dernek kuruldu. Sayısı 41'e ulaşan bu derneklere gidenlere gülmenin gayet ciddi bir iş olduğu öğretiliyor.
Derneğin düzenlediği gülme kurslarına, toplumun birçok kesiminden kişiler katılıyor. Ev kadınları, öğrenciler, işsizler. Yaşları da 20-70 arasında değişiyor. Buraya gelmelerindeki amaç bir terapiye katılmak değil, sadece gülmek. Başkalarının bu konuda ne düşündüğü de onları pek etkilemiyor.
Yaşlı başlı insanlar, kollarını sağa sola açıp var güçleriyle gülmeye çalışıyor. Bazıları kasıklarını tutuyor, bazılarıysa gülerken yürüyor, tökezliyor. Ancak bu insanların gülünecek hali yok, tam aksine durum çok ciddi. Yine de derneğin düzenlediği kurslara katılanlar gülüyor da gülüyor.
Köln'deki derneği 3.5 yıl önce kuran Christiane Speit, gülmenin büyük faydaları olduğunu savunarak, ''Ben kendimde fark ettim. Stres durumlarında daha sakin olabiliyorum bu sayede. Gülme çok sağlıklı bir olay. Vücuda da iyi geliyor. Vücut kendini daha iyi koruyor, kan dolaşımı iyileşiyor ve bir de mutluluk hormonları dağılıyor vücutta. Bunu fark etmek mümkün. Şöyle içten kahkahalarla güldüğünüz zaman, ardından ne denli yorulduğunuzu fark edersiniz. Ondan sonra da üzerinize bir ağırlık, mutlu bir ağırlık çöker. İşte o zaman gülmenin ne kadar iyi birşey olduğunu anlamış olursunuz'' diye konuşuyor.
İnsanların gülmeyi hiç ciddiye almamasından da yakınan Speit, ''Bence buna herkes kendi karar vermeli. Bizim deli olduğumuz düşünsünler, beni ilgilendirmez. Deliyim, ne olacak? Ama gülmenin bana iyi geldiğini biliyorum. O zaman neden gülmeyeyim?'' diye soruyor.
Gülme kursuna üç yıldır devam etmesine rağmen, bunu 'organize saçmalık' olarak nitelendiren Walter Köhler ise, düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
''Gerçekten de gülünç birşey bu. Ama bizim hoşumuza giden de bu zaten. Ben de bu yüzden buraya geliyorum, gülmek için, gülmeyi sevdiğim için.''
Speit ve derneğin diğer aktif üyeleri, bu gülme kursuna 45 dakikadan sonra son veriyor. Çünkü gülmek da spor gibi yorucu. Kurslar genel bir ısınmayla başlıyor. Herkes bir daire oluşturup, ''Hahaha hohoho hahaha'' diye gülmeye çalışarak, alkış tutuyor. Asıl egzersizler bundan sonra başlıyor. Tüm egzersizler, yapmacık bir gülmeden gerçek bir gülmeye geçiş olarak yapılıyor. Sonundaysa tüm katılımcılar katıla katıla gülüyor. Ve son olarak hep beraber, 'dünyanın en mutlu insanı, en sağlıklı insanı, en zengin, en güzel insanı' olduklarını bağırıyorlar.
Madan Kataria adındaki bir Hintli doktor, gülmenin sağlığa yararlı olduğu teziyle ortaya çıkarken, yetişkinlerin de gittikçe daha az güldüğünü fark etmiş. Örneğin bir Alman, 1950 yılında günde 18 dakika gülerken, bugün ise yalnızca toplam 6 dakika gülüyor. Bu sebeple Madan Kataria, 1995 yılında Bombay'da ilk gülme derneğini kurarak, sebepsiz gülmeye yol açan yoga teknikleri geliştirmiş.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:09