Yaşam
  • 13.10.2005 11:12

''SON GECE O KADAR MUTLUYDU Kİ''

Türk edebiyat dünyasının mihenk taşlarından; şair, yazar ve düşün adamı Attila İlhan''ın ölümü tüm sevenlerinin içine ateş düşürdü... Ateşin düştüğü yüreklerin başında da yeğeni, Kerem Alışık geliyor. Annesi Çolpan İlhan ve o son gecesinde şairin yanındaydılar.. * Kimler vardı yanında? Annem, ben ve dayımın yardımcısı Belgin Hanım vardı. Ölümünden bir gün önce dayımın Kanlıca''daki evinde ailece toplanmıştık. Pazar günleri bütün aile toparlanırız. Aile geleneğimiz. Birlikte yemek yeriz. O gün dayımın TÜYAP kitap fuarında imza günü vardı. Yorgundu ama keyifliydi. ''Bugünleri de gördüm ya'' diyordu. İmza gününe gösterilen ilgi onu çok mutlu etmişti. Son kitabıyla ilgili konuştuk. ''10 sayfa kaldı'' demişti. * Sonra? Sonra eve gittim. Saat 21.00''de annem aradı. ''Dayın iyi değil'' deyince uçarak gittim. Hasteneye gitmeyi sevmezdi. Kriz anında ısrarlarımıza rağmen şiddetle karşı çıktı hastaneye gitmeye. Ambulans gelene kadar da kaybettik. O çok sevdiği Kanlıca''da, çok sevdiği evinde yumdu gözlerini. * Öldüğü gün Cumhuriyet''te veda yazısı çıktı. Kötü bir tesadüftü o. Ama dayım son gününe kadar hayata dört elle sarıldı. Kitap yazıyordu, televizyonda program yapıyordu, yayınevinde danışmanlık yapıyordu. Yeni bir şiir kitabı yazacaktı. * Son kitabıyla ilgili bir karar aldınız mı? Hayır, belki eksik olan 10 sayfayla yayınlanır. * Dayınızla aranız nasıldı? Dayım benim için çok önemliydi. Babamdan çekinirdim. Rahat olamazdım. Her şeyimi paylaşamazdım. Ama dayıma... Küçüklüğümden beri her şeyimi anlatırdım. Dinlerdi beni. Bıkmadan usanmadan. Ne anlatırsam anlatayım. İşimi, özel hayatımı. Babamı kaybettikten sonra dayımı babam yerine koydum. İkinci kez babamı kaybettim. Utangaçtı, çekingendi ''Sen bana benziyorsun çocuk'' derdi Haftasonlarını beraber geçirirdik. Özellikle cumaları. Cuma günlerini iple çekerdim. Kanlıca''ya gider, dakilalarca yürür sohbet ederdik. Bana, ''Çocuk sen bana benziyorsun'' derdi. O da utangaçtı, çekingendi, kalabalıktan hoşlanmazdı. Rahat bir insan değildi. Birbirimize çok benziyorduk. Şimdi sağ omzumda babam, sol omzumda dayım var. İkisinin sorumluluğu çok ağır. Onu nasıl bilirdiniz? Fazıl Hüsnü Dağlarca: Ölümü yazınımız için bir yitiktir. Adalet Ağaoğlu: Attila İlhan büyük şairlerimizdendir. Kendine özgü benzersiz bir isimdi. Çok üzgünüm. Hilmi Yavuz: Attila İlhan ilk gençlik yıllarımızın hem şair hem de entelektüel olarak tek idolü idi. Doğan Hızlan: İyi şair, enteresan romancı, sivri dilli polemikçi... Ataol Behramoğlu: Türk şiiri en büyük ustalarından birini kaybetti. Küçük İskender: Çeşitli dönemlerimde kendime hoca olarak kabul ettiğim beş şairden biriydi. Oktay Akbal: Çağdaş edebiyattan birkaç kalıcı isimden biridir. İlhan Berk: Her alanda hep bir fenomendi. Özellikle Türk şiirine etkisi derindir. Selim İleri: Attila İlhan, çağdaş Türk edebiyatında bütünüyle bir devir, bir dönem, bir fırtınaydı. Ona handiyse varlık sebebimi borçluyum.. Murat Bardakçı: Benim için Türk şiirinin yaşayan ''tek'' şairiydi. ''En büyük'' yahut ''en iyi'' şairlerinden biri değil, ''yaşayan tek şairi''. Türkçe''yi geniş hayal gücünün yaratıcılığıyla böyle şık bir dantel gergef gibi işlemiş başka bir şair yoktur. Şimdi, lütfen, hem Türk şiirine, hem de Türk şiirinin bu büyük evladına sizler de birer fatiha okuyun. Zira şair gitti ve meydan artık ''müteşâirler''e kaldı... Özdemir İnce: Şairliği göz kamaştırdığı için filozofluğu gölgede kaldı. Türkiye''nin Sartre''ı, Camus''suydu.... (VATAN) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:54

İLGİLİ HABERLER