Soylu kırmızı dosyayı açtı.. İşte PKK yuvasına dönen CHP'li belediyeler
Kırmızı dosya açıldı! Bakan Soylu tek tek anlattı: 74 belediyeye 88 terör soruşturması
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Bizim belediyelerimizde bir tek PKK'lı yok" sözlerinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kırmızı dosyayı göstererek İstanbul ve Mersin Büyükşehir belediyeleri ile Adana-Seyhan, İstanbul Ataşehir belediyeleri dahil bütün belediyelerle ilgili terör örgütlerine neler yapıldığı açıklayacağını aktarmıştı. Bakan Soylu, kırmızı dosyada yer alan bilgileri kamuoyuna açıkladı. Soylu açıklamasında 74 belediyeye 88 terör soruşturması yapıldığını açıkladı.
İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Onlarca ülkede FETÖ terör örgütlerinin okullarının kapatılması için devlet topyekün mücadele ortaya koyuyor. 15 Temmuz sonrasında FETÖ temizliği yaptık, yargıda, poliste, eğitimde neredeyse kamu kuruluşlarında FETÖ temizliği yaptık. En küçük belediye birimlerine kadar PKK temizliği yaptık. Belediyeler yerel hizmet birimleridir. Hem insan kaynağına hem mali imkanlarına temas eden alanlar olduğu için belediyeler terör örgütlerinin sızmak istediği alanlardır.
Anayasanın 127. maddesinde diyor ki görevleriyle ilgili soruşturma açılan kişiyi İçişleri Bakanlığı uzaklaştırabilir.2. yasal dayanağımız ise belediye kanununun 55. maddesidir. Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Belediyenin işlemleri hukuka uygunluk açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir.
İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerle ilgili sorumluluğu vardır. MASAK uzmanlarıyla da soruşturmalarımızı elbette ki yapıyıoruz. Soruşturma 5 şekilde başlar. Birincisi vatandaşların ihbarı, ikincisi savcılığın soruşturması, üçüncüsü olağan kontrollerde, dördüncü olarak kamuoyuna yansıyan Haberler üzerine, beşinci de bakanlık tarafından res'en soruşturma başlatılır.
2019-2022 arasında toplam 74 belediyede 88 soruşturma terör kapsamında yürütülmüştür. Bu soruşturmalardan 79'u tamamlanmış, 42 ön inceleme, 19 araştırma, 33 tevdii raporu, 2 inceleme, 3 form inceleme raporu düzenlenmiştir. 9 soruşturma ise halen devam etmektedir.
Zaman zaman muhalefet partileri tarafından özellikle müfettiş gönderildiği, bu yolla baskı oluşturulduğu iddiaları dillendirilmektedir. Bu iddianın mesnetsiz olduğunu, tamamen de siyasi içerik taşıdığını, aslında devletin, aslında denetim mekanizmalarını etkisizleştirmeyi hedef aldığını veya soruşturma sonucundaki yolsuzlukların aslında siyasi saiklerle ortaya konulduğunu ifade edebilmek için maalesef söylenen gerçekle ilgisi olmayan iddialardır.
Hiçbir partiye ayrımcılık söz konusu değildir.
"204 BELEDİYEDE ÖZEL TEFTİŞ YAPILDI"
Devlet görevini yapmakla mükelleftir. 'Bütün CHP'li belediyelere teftişler geliyor' diyen bir anlayış söz konusu. Devleti itibarsızlaştırmayı maalesef bir çıkış noktası olarak görüyorlar. Özel teftişlerin sayısı AK Partili 72 belediyede, CHP'li 57 belediyede, MHP'li 19, İYİ Partili 2, HDP'li 34 olmak üzere toplam 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. Devletin kuralları vardır, bu kuralları herkes uygulamak zorundadır.
AK Parti'ye yapılan özel teftiş sayısı daha fazla. En önemli meselelerden birisi de devletin rehberlik görevi vardır. Sayılardan anlaşılabileceği gibi bunlarda hiçbir kasıt yoktur.
Bulgularımızın genel özetini yapmak isterim. Belediye bağlı kuruluş ve şirketlerine alım yapılırken, uyulması gereken hususlara uyulmadığı, güvenlik soruşturması yapılması gerekirken, terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığı, işe alınan personel için ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir komisyon oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı, adli sicil kaydı olduğu halde yine bir hülle yöntemiyle kontrollü şekilde alındığı, terör örgütüyle irtibatlı veya mahkumiyet kararı olan kişilerin yine işe alındığı, ben burada sadece terör soruşturmasını değil bir milli güvenlik sorununu anlatıyorum... Terör örgütü aileye diyor ki bir çocuğunu dağa götürüyorum, bir çocuğunu da belediyede işe alırım diyor. Terör örgütü içerisinde eylem yaparken kahramanlarımız tarafından etkisiz hale getiriliyor. Aileye diyor ki 'sen bizim değer ailemizsin', haşa onu şehitleştiriyor, onun yakınını belediyeye yerleştiriyor.
KHK'yla ihraç edilmiş kişilere kamu görevi veremezsiniz. Kanun açık, buna rağmen belediye şirketleri üzerinden tekrar işe alındıkları, silahlı terör örgütü üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, suç kaydı bulunanların işe alındığı, cinsel taciz suçundan kaydı olanların stratejik ve hassas yerlerde çalıştırıldığı ortaya çıkan önemli hususlardır.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, bağlı şirketlerde terörle iktisatlı kişilerin olduğuna dair soruşturma başlatıldı. Bunlardan 54 kişinin terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisatlı olduğu tespit edildi.
MERSİN'DE 54 KİŞİ TESPİT EDİLDİ
Bakan Soylu, "Mersin Büyükşehir Belediyesine bağli şirketlerde toplam 54 kişinin terör örgütleriyle irtibat/iltisakli olduğu tespit edildi. Bunlardan 30 şüpheli hakkında "PKK/KCK veya FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından verilmiş mahkeme kararları var; bazılarının ise yargılamaları sürüyor. 54 kişiden diğer 24'ün ise sözde değer ailesi olması açısından 1. ve 2. derece yakınları olan kişilerin PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosunda veya Avrupa ülkelerindeki yapılanması içerisinde yer aldığı; bazılarının güvenlik güçlerince sağ olarak ele geçirilmiş olduğu ve haklarında adli işlem yapıldığını anlaşıldı. Yani bu 54 kişiden 30 kişi doğrudan iltisaklı veya örgüt üyesi, 24 kişinin de 1. ve 2. derece yakınları örgüt üyesi veya iltisaklı kişiler, yani sözde "değer ailesi" olarak değerlendirilebilecek kişilerdir. Bu 54 kişi işe alınırken, geçerli mevzuat hükümleri uygulansaydı, bunları işe girmeleri mümkün olmayacaktı. Bu konuda sorumluluğu bulunan 21 kişi hakkında müfettişlerimizce 10 Ekim tarihinde hazırlanan raporu düzenlenmiş ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu" dedi.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde 2 adli soruşturma yürütüldüğünün aktaran Bakan Soylu, şunları açıkladı:
"PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı eylem yaparken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının 1. derece aile yakini olan, terör örgütü tarafından sözde değer ailesi olarak adlandırılan,sosyal medya hesapları üzerinden PKK/KCK terör örgütünü öven, elebaşının posteri altında fotoğraf çektirip paylaşan, terör örgütünün sözde bayrağını/flamasını paylaşan, kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının silahlı olacak şekilde fotoğraflarını paylaşan, yapılan aramada terör örgütü elebaşına ve mensuplarına ait fotoğraf, video gibi materyaller ele geçirilen ve 2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerden sonra Mersin Büyükşehir Belediyesinde işe girdiği anlaşılan 10 belediye personeli, 15 Eylül tarihinde yapılan operasyonla gözaltına alındı. Bu 10 belediye çalışanından 2'sinin çocuklarının PKK/KCK kırsal alanında faaliyet gösterirken etkisiz hale getirildiği ve diğerlerinin 1. ve 2. derece aile bireyleri hakkında terör suçlarından işlem yapıldığı tespit edildi. Gözaltıların ertesi günü adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklandı. 7 kişinin ise adli kontrol kararı ile yargılanmalarına devam ediyor.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Soruşturma kapsamında; PKK/KCK-TDÖ Çukurova Bölgesi İdeolojik Alan, Kültür, Eğitim, Cezaevi Dış Koordinasyon ve gençlik yapılanması (DGH) sorumlularının aralarında bulunduğu 38 şahsın yakalanmasına yönelik Adana merkezli 8 ilde (Diyarbakır, Van, Şırnak, Osmaniye, Kahramanmaraş Mardin ve Mersin) gerçekleştirilen eş zamanlı operasyon neticesinde 37 şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır. Adana/Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Funda Buyruk'un belediye binasında bulunan makam odasında, Binevş Kültür ve Sanat Derneği'nde ve şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda; 3 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet kurusıkı tabanca, 4 şahıs tutuklanmış, 2 belediye personelinin de aralarında bulunduğu 27 şahsın adli kontrol kararıyla yargılanmalarına devam edilmektedir.
TERÖRİST CENAZESİNE KATILMIŞ
Mersin Büyükşehir Belediyesindeki ikinci adli soruşturmada da 28 Eylül tarihinde PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapan ve terör örgütüne eleman temin eden, aralarında 18 belediye personelinin bulunduğu 20 kişi yakalanmış ve gözaltına alındı.Soruşturma kapsamında, Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in, terörist cenazelerine katıldığı, maddi destek sağladığı, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edildi. Adli makamlara sevk edilen bu kişi tutuklamdı. En güncel haliyle, 2 adli operasyonda toplam 28 kişi gözaltina alınmış, bunlardan 14 kişi hakkında kamu davası açılmış, toplam 4 kişi tutuklandı.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDE PKK'LI ÇIKTI
Bakan Soylu, İzmir Büyükşehir Belediyesindeki PKK'lıyı açıkladı. Bakan Soylu, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen adli soruşturmada, haklarında ifade ve teşhis bulunan PKK/KCK terör örgütü adına faaliyet yürüten kişilere yönelik başlatılan operasyonda gözaltına alınan 50 şüpheliden biri olan Mustafa Demir'in SGK kaydında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığında tekniker olduğu yazıyor. Bu kişi gözaltına alındı ve sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Halen Sincan cezaevinde bulunuyor. Bu kişinin ayrıca, Kandil bölgesinde 15-20 Mayıs 2004 tarihinde, sözde PKK Korgra-Gel 2. Kongresi'ne katıldığı tespit edildi."
İstanbul Ataşehir Belediyesiyle ilgili olarak açıklamasında Bakan Soylu, şunları aktardı:
"Ataşehir Belediye Başkanlığının 01/01/2019 tarihinden itibaren; personel, imar, ihale, yapi ruhsatları ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları iş ve işlemleri" ile ilgili olarak, özel teftiş yaptı. Bu özel teftiş kapsamında;
"Ataşehir Belediyesi DHKP/C'ye çalışıyor" başlıklı haberler üzerine Mülkiye Müfettişliğince yürütülen incelemelerde; belediyede ve iştiraki olan Atabel ve Ataper adli şirketlerinde çalışanlardan toplam 125 kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağmalamak, silahla yaralamak, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçiliği, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, ticaretini yapmak ve kullanmak gibi suçlardan kayıtlarının bulunduğu tespit edildi.
ATAŞEHİR BELEDİYESİNDEKİ TERÖRİSTLER
2019 yılından önce işe başlatılmış olan 16 çalışanın terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu, bunlardan 3 kişinin DHKP/C terör örgütüyle, 13 kişinin ise diğer terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu; 2019 yılından sonra işe başlatılan 13 çalışanın kendisi veya birinci derecede yakınlarını terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu, bunlardan 1'inin DHKP/C, 1'inin FETÖ, 7'inin PKK/KCK, 1'inin TKEP/lL, 1'inin TKPM/L, 1'inin MKP ve 1'inin El-Kaide ile irtibat ve iltisakinin olduğu tespit edildi. bu kişilerin Ataşehir Belediyesinin gizlilik içeren birimlerinde, cinsel taciz suçundan kaydı olan kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Kadın ve Aile Müdürlüğü gibi hassas birimlerde görüldü. Sorumluluğu bulunan görevliler ile ilgili olarak tevdi raporu düzenlenmiş ve bakanlığımca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu."
BEKLE VE GÖR DEMİŞTİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığı ve kurumlarının 2023 yılı bütçesinin görüşmelerinde CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Bizim belediyelerimizde bir tek PKK'lı yok" sözlerinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kırmızı dosyayı göstererek bekle ve gör demişti.
CHP'li Özkoç'un ısrarları üzerine Soylu, "Geçen yıl Meclis'te bir değerlendirme ortaya koydum. Sayılardan anlaşılabileceği gibi bunlarda hiçbir kasıt yoktur.
Bulgularımızın genel özetini yapmak isterim. Belediye bağlı kuruluş ve şirketlerine alım yapılırken, uyulması gereken hususlara uyulmadığı, güvenlik soruşturması yapılması gerekirken, terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığı, işe alınan personel için ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir komisyon oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı, adli sicil kaydı olduğu halde yine bir hülle yöntemiyle kontrollü şekilde alındığı, terör örgütüyle irtibatlı veya mahkumiyet kararı olan kişilerin yine işe alındığı, ben burada sadece terör soruşturmasını değil bir milli güvenlik sorununu anlatıyorum... Terör örgütü aileye diyor ki bir çocuğunu dağa götürüyorum, bir çocuğunu da belediyede işe alırım diyor. Terör örgütü içerisinde eylem yaparken kahramanlarımız tarafından etkisiz hale getiriliyor. Aileye diyor ki sen bizim değer ailemizsin, haşa onu şehitleştiriyor, onun yakınını belediyeye yerleştiriyor.
Bu değerlendirmeden sonra 'Devletin işleyişi içinde elbette PKK'nın yönettiği belediyelere terör örgütleri nasıl sızmış ve orayı yönetmişlerse acaba diğer belediyelerde de böyle bir durum söz konusu mu?' diye yaptığımız değerlendirmede bir sonuca ulaştık. Sizin söylediğinizin tamamının yalan olduğunu, belediyelerin terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini göreceksiniz. Bütün devlet bilgileri ve belgeleriyle Mersin ve İstanbul büyükşehir belediyeleri ile Adana Seyhan, İstanbul Ataşehir belediyeleri dahil bütün belediyelerle ilgili terör örgütlerine neler yapıldığı ortaya çıkacak. Öyle yok hem HDP/PKK ile anlaşma yapacaksın hem de terör örgütünün üyelerini oraya koyacaksın hem de 'Bunun suçlusu İçişleri Bakanı'dır.' diyeceksin. Sana o keyfi bu akşam yaşatmayacağım" demişti.
Güncellenme Tarihi : 26.11.2022 12:12