SPK, 2000'de ÇEAŞ ve Kepez'in imtiyaz sözleşmesine aykırı faaliyetlerini tespit ederek sözleşmenin iptal edilebilirliğini Enerji Bakanlığı'na duyurduğunu ve yatırımcıları bilgilendirdiğini açıkladı
SPK, ÇEAŞ ve Kepez'in imtiyaz sözleşmesinin iptaline ilişkin risk konusunda yatırımcıları uyarmadığı yolundaki eleştirilere yanıt verdi. Açıklamada şöyle denildi
''SPK tarafından 1995 yılı Mart ayında başlatılan ve yoğun bir şekilde bugüne kadar aralıksız devam eden Kepez ve ÇEAŞ ile ilgili denetlemeler sonucunda; imtiyaz sözleşmesine, şirketlerin mevduatının değerlendirilmesine ve Sermaye Piyasası Mevzuatı ve ilgili diğer mevzuata aykırı işlemler ile ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yazılı olarak bilgilendirilmiş ayrıca; ilgili tüm kamu kuruluşlarına bilgi verilmiş ve konu kamuya tam ve eksiksiz olarak, zamanında duyurulmuştur.''
SPK, mevzuata aykırı fiiller nedeniyle ÇEAŞ, Kepez ve Metaş ile ilgili 68 ceza ve hukuk davası nedeniyle mahkemelere başvurduğunu belirterek şöyle devam etti
''2000 yılı Haziran ayında yapılan denetimde Bakanlıkla ÇEAŞ ve Kepez arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesine aykırılıklar saptanmış ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na imtiyaz sözleşmesinin iptal edilebilirliği hususu 06.10.2000 tarih ve 12277 sayılı yazımızla bildirilmiş ayrıca yine aynı tarihte (06.10.2000) konu hakkında (sözleşmenin iptali) kamuya duyurulmuştur.
SPK'nın başlatılan incelemeler neticesindeki tespitler ve bu konuyla ilgili olarak basında çıkan haberler üzerine, 1995 yılından sonra söz konusu şirketlerin hisse senetleri İMKB tarafından zaman zaman geçici olarak işleme kapatılmış, gözaltı pazarına alınmış ve son olarak da 17.06.2003 tarihinde Borsa kotundan ve pazarlarından tamamen çıkarılmıştır.''
SPK, yazarımız Yavuz Semerci'ye hitaben yaptığı açıklamada ''hizmet kusuru'' nedeniyle idare aleyhine dava açılabileceği görüşüne şu yanıtı verdi
''Yatırımcılara SPK aleyhine dava açmaları yönündeki tavsiyenize ilişkin olarak ise; diğer bir yatırımcı tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İMKB ve SPK aleyhine Ankara 11. İdare Mahkemesi'nde açılan Aktaş hisse senetlerinin Kurul kaydından çıkarılması nedeniyle idarenin hizmet kusuru oluştuğu ileri sürülen tazminat davasında Mahkemenin 27.05.2003 tarih E.2002/802, K.2003/807 sayılı kararında, ''...dava konusu olayda davacının borsada işlem görmesi menedilen Aktaş AŞ. hisse senetlerine sahibi ve ortağı konumunda olduğu, her ticari faaliyette ksağlamak asıl olmakla beraber, zarar etmekte olası olduğundan, zarara uğrayabilme riskinin sürdürülen faaliyetten soyutlanma olanağı bulunmadığından, uğranıldığı ileri sürülen zarar nedeniyle davalı idarelere tazminle sorumlu tutmak mümkün bulunmamaktadır.'' gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Yargı kararına atıfla yatırımcıların dava açmaya yönlendirilmesi, yazınızda belirtildiği gibi Anayasal bir hak olmakla birlikte, yukarıda yer alan kararda olduğu gibi davaların reddedilmesi de mümkündür.''
sabah
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:36