''SSK'YI SAĞLIK BAKANLIĞI'NA DEVREDİP DAHA SONRA ÖZELLEŞTİRECEKLER''
YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA - Hükümetin SSK'yı özelleştirmek için düğmeye bastığını ileri süren TTB, ''Bu sürecin sonunun ne olduğu dünyadaki örneklerinden bilinmekte olup, halkın ve sağlık çalışanlarının aleyhinedir'' dedi. Hayatın her alanında AK Parti hükümetinin sürdürdüğü eşitsizlikleri arttırıcı uygulamaların sağlık alanında artarak devam ettiğini savunan TTB, ''SSK'nın lavedilmesi zaten sağlık hizmetlerine ulaşmada zorlanan işçilerin ve ailelerinin büyük bir çoğunluğunun ileride bu hizmetleri hiç alamayacak duruma getirecektir. Sağlık ortamının daha da tahribatına yol açacak bu girişimin engellenmesi için Türk Tabipleri Birliği'nin ilgili tüm kurumlarla birlikte her türlü çaba içerisinde olacağı açıktır'' görüşünü savundu. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi için hazırlanan yasa tasarına ilişkin TTB'nin görüşleri şöyle:
''Bilindiği gibi Kamu Yönetimi Temel İlkeleri Kanunu'na göre, Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti sunmaktan tamamen çekilecektir. Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim hastaneleri dışındaki bütün sağlık kurumları il özel idareleri aracılığıyla yüzlerce parçaya bölünerek ve işletmeler haline getirilerek piyasaya sunulacaktır. Öte yandan yasa tasarısındaki SSK'nın Sağlık Bakanlığı'na devri ile kamunun sağlığını koruyucu girişimlerde bulunulduğu gerekçesi tamamen yanılsamadır. SSK'nın bir kamu niteliğinde sağlık kuruluşu olarak 11'i eğitim hastanesi olmak üzere 147 yataklı hastanesi ve toplam 573 sağlık tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerde 33 bin yatakla hizmet sunulmaktadır. 2003 yılında 68.000.000 poliklinik yapılmış, 606.000 hasta yatırılarak tedavi edilmiş, 211 bin doğum gerçekleştirilmiştir. Yatak doluluk oranı yüzde 70.9 olarak gerçekleşmiştir. SSK bu hizmeti toplam sağlık çalışanlarının yüzde 8.5'u ile gerçekleştirmiş ve 35.000.000 insana sağlık hizmeti sunmuştur. SSK hastanelerinin etkin ve verimli olmayışı gibi bir argümanın kullanılması en kibar ifade ile doğru değildir. Sağlık bütçesi arttırılmadıkça, bütçenin kullanımındaki öncelikler değiştirilmedikçe ve kamusal sağlık anlayışından uzaklaştıkça halkın sağlık ihtiyaçlarının karşılanmayacağını biliyoruz. Yasa Taslağı'nda esas gerekçenin ne olduğu söylemeyip, onun yerine sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi halinde kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasının sağlanacağı, kaynak israfının önleneceği gerekçesi ile SSK'nın sağlık ünitelerinin verimli kullanılmadığını söylemek haksızlıktır. Herkesin gözü önünde böyle bir el koyma girişimini gerekçelendirebilmek için Sağlık Bakanı'nın ''bugüne kadar sırtına steteskop değmeyen hastalar bundan sonra daha nitelikli sağlık hizmetine ulaşacaktır'' ifadeleri ise, bugüne kadar ülkemizdeki sağlık personelinin yüzde10'u ile ülkemiz nüfusunun yüzde 50'sine yakın bir kesimine hizmet götürmeye çalışan hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik bir başka hürmetsizlik örneği olarak da tarihimizde yer alacaktır.Şu anda SSK bünyesinde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarını ise, Kamu Personel Kanun Taslağında da görüldüğü gibi yakın bir zamanda iş güvencesiz ve çok daha kötü bir çalışma ortamı beklemektedir. SSK'nın Sağlık Bakanlığı'na devrinde esas gerçekleştirilmek istenen Sağlık Bakanı'nın da açıkca söylediği gibi kamu sağlık kuruluşlarının mahalli idarelere devredilerek özelleştirilmesidir. Bu sürecin sonunun ne olduğu dünyadaki örneklerinden bilinmekte olup, halkın ve sağlık çalışanlarının aleyhinedir. Hayatın her alanında AK Parti hükümetinin sürdürdüğü eşitsizlikleri arttırıcı uygulamaların sağlık alanını da kapsayarak geliştirmesinin bir adımı olan SSK'nın lavedilmesi zaten sağlık hizmetlerine ulaşmada zorlanan işçilerin ve ailelerinin büyük bir çoğunluğunun ileride bu hizmetleri hiç alamayacak duruma getirecektir. Sağlık ortamının daha da tahribatına yol açacak bu girişimin engellenmesi için Türk Tabipleri Birliği'nin ilgili tüm kurumlarla birlikte her türlü çaba içerisinde olacağı açıktır''.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:09