Medya
  • 7.4.2022 23:18

Şu 5 kişiyle arkadaşlık etme

ŞU 5 KİŞİYLE ARKADAŞLIK ETME
Mümin akıllı, ferasetli ve dikkatli olacak. İlmi siyaseti bilecek. Bu bilgileri kendi nefsi için değil, dini İslam için kullanacak.
Bilgi Allah için kullanırsa kıymetli olur. Nefsi için kullanırsa rezil olur.
Ahir zaman kıyametten önceki en bozuk zamandır.
Böylesi bozuk bir zamanda yaşayan kişi ne kadar temiz olursa olsun, o ortamın havası kişiyi kirletir.
Kirlenen bir kişi, sık sık arınmaya temizlenmeye ihtiyaç duyar. Eğer temizlenmez ise; o kir üzerinde kaldığından, o kirin üzerine her gün yeni kir birikir. Sonuçta da bozukluk her tarafını kaplar. Dışarıdan gelen tasarruf artık onun kalbine işlemez olur. Kalbi kararır. Allah korusun kalp bir kez kararmaya başlarsa temizlenmesi çok zor olur. Çünkü ahir zaman pisliktir.
Böyle pislik bir zamanda yaşayan mümin bütün fenalıklardan, sadece ve sadece Allahü teâlâ ’ya sığınarak kurtulur.
Pisliklere bulaşmamanın yolu; yaptığınız her işte Allahü teâlâ’ nın rızasını gözetmektir. Kirden kurtulmak için her gün Allahü teâlâ’yı anıp, kalpleri temizlemelidir.
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; tertemiz bir kalp 24 saatte kararır.
Allah muhafaza 24 saat önce cennetlik olan, 24 saatte cehennemlik olur.

Ahir zaman müminleri hiç uyumamalıdır. Uyusa bile gözü açık uyumalıdır.
Adım attığımız, bastığımız her yerde tuzak vardır.
Yaşadığımız yerin her metrekaresinde bir mayın olduğu bir zamanda yaşıyoruz.
Atacağımız bir yanlış adım, sizin paramparça olmamıza neden olur. O yüzden sürekli uyanık ve kalp gözünüzün açık olması lazım.
Yaptığınız her işte, söylediğiniz her sözde kılı kırk yarın.
Unutmayın ki; söylediğiniz bir sözün, daha beyninize gelip dilinize gelmediği anda defterinize işleyen hesap var.
Onun için ağzınızdan çıkan her kelimeye, her cümleye çok dikkat edin.
Özellikle Allahü Teâlâ’yı ilgilendiren, onun uhdesinde olan konularda biliyor sanıp da kelam eylemeyesiniz. Ola ki yanlış biliyor olabilirsiniz.
Söyleyeceğiniz o kelime, o kelam, sizin imansız gitmenize neden olabilir.
Ahir zamanın mayını, diline sahip olmamaktır. Patlama ise imansızlıktır. Ağzınızdan çıkacak tek kelime Allah muhafaza kişiyi imansız eder.
İşte feraset yani sezgi burada lazımdır.
Müminler ile ahmaklar arası farklardan birisi budur.
Ahmak önünü arkasını düşünmeden, diline gelen her şeyi konuşur.
Mümin ise ehlisünnet süzgecinden geçirip, ağzından çıkan dikkat eder.
Bu yüzden attığınız adıma ve ağızdan çıkan kelime sözlere çok dikkat edin.
Özellikle ahmaklarla arkadaşlık yapmayın. Çünkü o ahmaklar doğru işi yanlış yaptırır. O yanlış bir kişiyi felakete götürür.
İslâm âlimlerinin gözbebeklerinden olup, Silsile-i aliyye’nin dördüncüsü Câfer-i Sâdık hazretleri (Rahmetullahi aleyh), şu beş kimseyle arkadaşlık etmeyin buyurdu..
1- Yalancıyla arkadaşlık etme. 
İnanırsan aldanabilirsin. Çünkü o seraba benzer. Uzağı yakın, yakını uzak gösterir. 
Yalancıyla arkadaşlık etmemelidir. Dostlarımızı uzaklaştırır, düşmanlarımızı dost gösterir. 
Herkesin kâfir bir cin arkadaşı vardır. Kâfir cinler kişiyi yalanlarıyla aldatmaya çalışır. Onlar her kılığa girer. 
2- Cimriyle arkadaş olma. 
Cimri ile arkadaşlık, kişinin malına bereketsizlik getirir. 
Cömerdin az ibadeti, cimrinin çok ibadetinden üstün olduğu gibi, cömert cahil de, cimri âlimden üstündür. 
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Allahü teâlâ cömerdi, gece gündüz ibadet eden cimriden daha çok sever.
Başka bir Hadis-i Şerif’te; Cömertlik, dalları dünyaya sarkmış bir Cennet ağacıdır. Kim bu ağacın bir dalına tutunursa, bu dal onu Cennete götürür. Cimrilik de, dalları dünyaya sarkan Cehennem ağacıdır. Bu dalın birine yapışan, Cehenneme gider.
Cimrinin en çok sevdiği mirasçılarıdır. Ne kendi yer, ne başkalarına yedirir. İllâ mirasçılarına saklar.
3- Ahmakla arkadaşlık yapma. 
Çünkü sana fayda vereceğim derken zarar verir. 
Ahmağın kalbi ağzında, akıllının dili kalbindedir. Yani ahmak sır saklayamaz, akıllı sırrı ifşa etmez
Hikmet, iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayırma iradesidir.. Hikmetin lüzumundan az olmasına ahmaklık denir
İmam-ı Rabbani Hazretleri ahmaklığı, “Dünyayı ele geçirmek için Ahireti [dinini] vermek ahmaklıktır. Yaratıkların en ahmağı nefstir. Çünkü her isteği kendi aleyhinedir.” Buyurdu.
Ahmağın üç alameti vardır: Farzlarda tembellik, abesle iştigal ve yaratıklara eziyet etmek.
Hadis-i Şerif’te buyruldu ki; Ahmaklığın en kötüsü, Müslümanlığı bırakıp, başka dine meyletmektir.
Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam buyurdu ki; Akıllı, nefsine uymaz, ibadetlerini yapar. Ahmak olan da nefsine uyar, günah işler, sonra da Allah affeder diye ümit eder.
4- Niyeti kötülerle arkadaşlık etme. 

Bozuk niyetlilerle arkadaşlık etme. Size de kötü bir şey yaptırır. 
Hazret-i Ali (Radıyallahü anh) buyurdu ki:
(Ahmak ve cahil ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalpler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır.)
Bu yüzden birbirinizle arkadaşlık ediniz. Bozuk kimseleri idare ediniz.

Bidat ehliyle arkadaşlık, gayrı Müslimlerle arkadaşlık etmekten daha kötüdür.
Sapık kimselerden uzak durmalıdır. 
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: “Bid’at sahibine kıymet veren, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.
Dinden ve yoldan çıkmış kimselere değer vermek ve yardımcı olmak bu hükümdedir.
Hadis-i şerifte (Bidat ehliyle düşüp kalkmayın! Onların hastalığı uyuz gibi bulaşıcıdır) buyruldu.
Böyle kimselerden uzak durmalı mümkün olduğunca az görüşmelidir.
Hastalıklar sadece bedenden geçmez, ruhlara da bulaşır. 
Kötü şeyler ruhtan ruha bulaşır. Hastalık gibi geçer, Kanser gibi sirayet eder.
Büyükler bunu bildikleri için, "Kötü arkadaşlarla arkadaşlık yapmayın" diye ikaz ettiler. 
Kötülük bulaşıcı olmasaydı bu ikaza da gerek kalmazdı.
Hadis-i şerif de mealen: Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin!” buyruldu.
5- Fasıkla arkadaşlık etme. 
Açıktan günah işleyip, bundan utanmayanlarla arkadaşlık yapma. Aleni günah işleyip, bundan da mahcup olmayıp, utanmayanlar, seni de utanmaz eder.
Yaptığı günahtan utanmayanlara af yolu kapalıdır. 
Arkadaş üç çeşittir.
Birincisi gıda gibidir, devamlı ihtiyaç olur.
İkincisi ilaç gibidir, bazen ihtiyaç hissedilir.
Üçüncüsü hastalık gibidir, istemediğiniz halde o sizi bulur. 
Aklını kalbinin kölesi yapmayan bir kişi doğruyu bulamaz.
.
Bu bakımdan sıkıntılı anlarda, içinden çıkamadığınız anlarda, aklınıza değil kalbinize danışın.
Akıl nefsin makamıdır. Nefis akılda taht kurmuştur.
Nefsin hükümdarlığından hiçbir hayırlı cevap çıkmaz. Oradan kişiyi imansızlığa götürecek her türlü talimat gelir.
Bu yüzden oradan gelen her şey, kişinin hem dünyasını hem ahiretini yıkar.
İmanın tahtı kalptedir.
Bizim yolumuz sevgi yoludur ki; bu sevgi yolu, imanın tahtının olduğu kalpte olur. Kalpten gelen şeyler, kişiyi ebedi saadete götürücü şeylerdir.
Nefsin tahtının bulunduğu akıl ise asidir. Akıl “peki” demez, kalp “peki” der. O yüzden sakın ola kalbinize aklınıza köle eylemeyiniz
Allahü teâlâ hepimizi bu tür ahmaklıklardan korusun ve feraset sahibi kullardan eylesin.. Amin

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 7.4.2022 22:30

İLGİLİ HABERLER