Gündem
  • 16.4.2004 10:44

SÜRÜCÜ BELGELERİ İÇİN PSİKO-ANALİZ TESTİ GERÇEKÇİ YAPILIYOR MU?

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl çok sayıda kişinin ölümüne, yaralanmasına ya da sakat kalmasına neden olan trafik kazalarını önlenmek için mevcut formalitelerden kurtulmak gerektiğini söyledi. Bir kişinin bedensel rahatsızlıklarının görsel olarak anında anlaşılabileceğini ancak, psikolojik durumun tahlilinin kolay olmadığını ifade eden Ünal, şunları söyledi: ''Bir defa kişinin ruh hali mevsimden mevsime, aydan aya hatta bir kaç saat içinde bile değişebilir. Yorgunluk, uykusuzluk, alkol kullanımı, açlık ya da ani yaşanabilen herhangi bir olaydan kaynaklanan huzursuzluk ruh halini etkiler. Bu nedenle kişinin ruh halini kestirmek öyle kolay birşey değil.'' Ünal, kişinin psikolojik durumunu tahlil için en az bir saat hatta bir kaç seans gerekebileceğini, bazen kişinin yakınlarıyla da görüşme gereğinin duyulacağını belirterek, şöyle devam etti: ''Oysa, sürücü belgesi alabilmek için gerekli olan psiko-analiz testi, hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle ne yazık ki tam anlamıyla yapılamıyor. Günde 100-150 hastaya bakan bir doktor hastasına psiko-analiz için gerekli olan bir saati veya birkaç seansı nasıl ayırabilir? Artık formalitelerden kurtulmamız, gelişmiş ülkelerdeki gibi gerçekçi sonuç alabilecek çalışmalar yapmalıyız.'' GÖZDEN KAÇIYOR Ünal, testlerin formalitede kalmasının, trafik canavarını da gözden kaçırdığını, sorunun sürücü kurslarında ruh sağlığını yansıtan uzun süreli testler yapılarak giderilebileceğini savundu. Her 4 kişiden birinde ruhsal rahatsızlık bulunduğunu ancak, bunların büyük bölümünün tedaviden uzak kaldığını, çoğunun da hastalığını kabullenmediğini vurgulayan Ünal, ''Gözden kaçan ruhsal sorunlar sadece kişiye değil, trafik kazalarında olduğu gibi çevresindekilere de zarar veriyor'' dedi. ATED BAŞKANI: ''POLİKLİNİKLER BİLE RAPOR VERİYOR'' Adana Trafik Eğitim Derneği (ATED) Başkanı Abdülkadir Kendirci ise artık tam teşekküllü hastanelerin yanında hastanelerin anlaşmalı olduğu polikliniklerin de trafikte gerekli olan sağlık raporunu verebildiklerini ancak, büyük bölümünün yine formalitede kaldığını kaydetti. Trafik konusunda AB'ye uyum için yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini, bu konudaki taslağın da hazır olmasına rağmen yasalaşmadığını vurgulayan Kendirci, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Biz Türkiye olarak ne kaybediyorsak, formalitelerden, bürokratik engellerle uğraşmaktan kaybediyoruz. Artık AB kapısındaki bir ülkeyiz. Bu nedenle her konuda olduğu gibi trafik kazalarının önlenmesi konusunda da formalite ile uğraşmak yerine gerçekçi önlemler almak zorundayız.'' Kendirci, 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu gereğince yapılması gerekenlerin bile yerine getirilmediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu kanun, trafik eğitim parklarının kurulmasını öngörüyor ama bunlar yapılmıyor. Yıllarca mücadele ettikten sonra ilköğretim okullarına zorunlu trafik dersi getirildi ancak, bunlar ezberde kalıyor, uygulama yok. Çocuk uygulamayı görmediği için bir süre sonra öğrendiklerini unutuyor. Adana'da bir tane trafik eğitim parkı var, bundan da yararlanılmıyor. Sadece trafik haftasında oraya gidip çocuklara şeker dağıtmakla yetiniyoruz. Bu sorunları çözmek yerine sadece formaliteden ibaret kalan psiko-analiz raporu ile uğraşıyoruz.'' Adana Devlet Hastanesi'nde görevli psikiyatr ve psikologlar da, sürücü belgesi raporlarında zamanın kısıtlı olmasından yakınarak, en az 45 dakika ayırmaları gereken kişilerin yoğunluk nedeniyle birkaç dakika içinde test yöntemiyle psikolojik hallerini tahlil etmeye çalıştıklarını ifade ettiler. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:02

İLGİLİ HABERLER