Asayiş
  • 16.2.2009 10:08

SUSURLUK DİLE GELDİ

Türkiye yakın tarihinin en karanlık noktalarından birisi olarak gösterilen Susurluk skandalının üzerindeki sis perdesi Ergenekon terör örgütü davasıyla birlikte yavaş yavaş kalkmaya başladı. daha önce star’ın manşetine çıkan TBMM Susurluk Komisyonu üyesi Fikri Sağlar’ın ‘Ergenekon’da ifade verenler kendilerini kurtarmak için bugüne kadar söylemedikleri bilgileri anlatmaya başlayacak’’ açıklaması son yaşananlarla birlikte gerçeğe dönüşmeye başladı.

YORULMAZ’IN ANNESİ BAŞLATTI

İTİRAFLAR Susurluk skandalı sanıklarından merhum Özel harekat polisi Oğuz Yorulmaz’ın annesi Nuran Yorulmaz’ın çıkışıyla başladı. Anne Yorulmaz ‘Oğlum ve arkadaşları ‘devlet bize ne görev verdiyse yerine getirmek zorundayız’ diyerek toplam 93 kişinin ölümünden sorumludurlar. Oğlum bunları bana anlattı. Bu işlerde sadece Veli Küçük sorumlu tutulmamalı, o dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin de bu cinayetlerden yargılanmalı’ dedi.

ÇARKIN: BİN KİŞİYİ ÖLDÜRDÜM

İKİNCİ çıkış Susurluk sanıklarından eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın’dan geldi. Arena programına çıkan Çarkın ‘Terörle mücadele’ kapsamında bin kişiyi öldürdüm. Susurluk kazası Ergenekon’u aydınlatan bir ‘lamba’. Kullanıldığımızı kazanın olduğu sırada fark ettik ama hep sustuk. Abdullah Çatlı da Ergenekon örgütü tarafından öldürüldü. Bizim cezamız idamdı. Ancak hakim değişince 4 yılla kurtulduk’ dedi.

AĞAR-YAŞAR ÖZ KAVGASI

BU tartışmalar sürerken Susurluk skandalı nedeniyle 12 yıl sonra hakim karşısına çıkan Mehmet Ağar, hakkındaki tüm iddiaları reddederken, Yaşar Öz’le ilgili ‘İnsan ticareti yapıyordu. Muhbir olarak kullandık’ dedi. Ağar’a cezaevinde yatan Yaşar Öz’ün cevabı gecikmedi. Yaşar Öz, 6 sayfalık mektup yazarak Ağar hakkında ağır ithamlarda bulundu. Ağar’ı ‘Eli kanlı taşeron örgütler kurmak’, ‘Suçlulardan çıkar sağlamak’, ‘İşi bitince taşeronlarını öldürtmekle’ suçlayan Yaşar Öz, ‘Tek kanıt göster, aksi takdirde 16 yıl süren suskunluğumu bozarım’ mesajı gönderdi.

‘BOŞ ÇANTA’ MESAJI

ETÖ davası sürerken Susurluk hükümlüsü Sami Hoştan, Abdullah Çatlı’ya ait kayıp çantanın kendisinde olduğunu ve mahkeme bitince hakime vereceğini söyledi. Ancak Hoştan bunu beklemedi ve geçen hafta boş çantayı ETÖ davasının görüldüğü mahkeme salonuna getirtip Başkan Köksal Şengün’e verdi. Çantalı mesajın ardından Hoştan, duruşma salonunda arkadaşlarına ‘yakında 20-25’imizi salacaklar’ dedi ve aynı gün tahliye edildi.

Savcı: Çiftçi’yi 5 milyon dolar için mi öldürttün?

ETÖ davasında bir yıl tutuklu kaldıktan sonra geçen perşembe günü tahliye edilen ve cuma günü tekrar gözaltına alınan Sami Hoştan’ın, İzmir’deki Anafor operasyonu kapsamında ‘suç örgütü yöneticiliği’ suçlamasıyla gözaltına alındığı öğrenildi. İzmir Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatı ile gözaltına alınan ‘Arnavut Sami’ lakaplı Hoştan’ın İzmir’de işadamı olarak bilinen ve yeraltı dünyasında tanınan İbrahim Çitfçi’ye 5 milyon dolar borçlu olduğu, bu yüzden ters düştüğü Çiftçi’yi öldürttüğü iddiasıyla sorgulanacağı belirtildi. Hoştan’ın, İbrahim Çiftçi’nin cenazesinde çekilen resimleri de dava dosyasında delil olarak yer aldı.

BAYKAL DOSTLUĞU

HOŞTAN’A İbrahim Tatlıses’le Kuşadası’nda kumar oynatıp oynatmadıkları da sorulacak. Tatlıses’in Kuşadası’ndaki otelinde Hoştan ile Tatlıses’in gizlice kumar oynattıkları, bunu öğrenen ‘Ege’nin Efesi’ lakaplı Ahmet Tekin Baykal’ın, bir gece yarısı oteli basarak kumarhaneyi dağıttığı iddia edildi. Tatlıses ve Hoştan’ı bulamayan Anafor operasyonunda yakalanan çete lideri Baykal’ın, Hoştan ve Tatlıses’ten 1’er milyon dolar alarak hayatlarını bağışladığı öne sürüldü. Bu olayın ardından hoştan ile Baykal’ın ortak hareket ederek bir çok gece kulübü işletmecisinden haraç aldıkları, vermeyenlere işkence yaptıkları iddialar arasında yer alıyordu. Bu iddiaların da Hoştan’a sorulması bekleniyor.

Dalan 40 gündür ABD’de tedavi oluyor!

ETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalanma emri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bedrettin Dalan, halen ‘yurdışında tedavi’ oluyor. 7 Ocak’taki 9. Dalga operasyonda hakkında yakalama kararı çıkartılan Bedrettin Dalan, yurtdışında olduğu için gözaltına alınamamıştı. Operasyon yapılacağını ve kendisinin de gözaltına alınacağını öğrendiği için operasyondan bir ay önce yurtdışına çıktığını kabul eden Dalan ‘Eşim ve ben sağlık kontrolünden geçiyoruz. tedavimiz bitince en kısa zamanda Türkiye’ye döneceğim’ dedi. ‘ETÖ’nün finansörü olmak’la zuçlanan Dalan, yaptığı ilk açıklamalarda tedavisi bitince Türkiye’ye döneceğini açıkladı. Ancak Dalan son açıklamalarında ‘Doktorlarım izin verene kadar Türkiye’ye dönmeyeceğim’’ dedi.

(STAR GAZETE)

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 01:08

İLGİLİ HABERLER