TALABANİ'YLE İSTANBUL'DA İŞ YEMEĞİ YİYEN İKİ GAZETECİ KİM?
IKYB’nin lideri Talabani ile yakın ilişki içinde bulunduğu Çevik ve Çandar’ın, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda bulunan Borsa Lokantası’ndaki gözlerden uzak yemeği, yaklaşık 2.5 saat sürdü. Talabani’nin “aile dostlarım” dediği İlnur Çevik ve Cengiz Çandar’la yemeğinde Talabani’nin eşi Hero İbrahim Ahmet ve kimlikleri belirlenemeyen iki erkek ve bir kadın daha bulundu.
Tercüman’ın, yemekten fotoğraf alma isteği üzerine Cengiz Çandar, lokanta müdürü ile “Bu bir özel yemektir. Fotoğraf çekilmesinden rahatsız oluruz” mesajını iletti. Lokanta görevlileri, bu talimat üzerine Tercüman ve Vatan gazetelerinin muhabirlerinin içeriye girmelerine engel oldular.
Yemek süresince Talabani ve yanındakiler hararetli konuşmalar yaptılar. İlnur Çevik’in sıkıntılı, buna karşılık Cengiz Çandar’ın gergin tavırları dikkat çekti. İlnur Çevik, zaman zaman başını iki elin arasına alarak sıkıntısını atmaya çalıştı.
Saat 15.00 sıralarında, Talabani eşiyle birlikte korumalarının ortasında lokantadan çıktı. Çevik ile Çandar ise bir-iki dakika gecikmeyle kendisini izledi. Dışarda gazetecileri gören Çevik ve Çandar, Talabani ile 15-20 metre mesafe bırakarak, aynı fotoğraf karesine girmemeye gayret etti. Buna karşılık Talabani’nin son derece rahat tavırları dikkat çekti.
Talabani, bir ara küçük fotoğraf makinasını cebinden çıkararak, kendilerini görüntüleyen Tercüman ve Vatan gazetelerinin muhabirlerinin fotoğraflarını çekti.
Dinlenmek istedim
Talabani, Tercüman’ın “Ticaret için mi, diplomatik çevrelerle temaslarda bulunmak üzere mi Türkiye’desiniz?” sorusunu “Uzun süredir çok yoruluyordum. Dinlenmek için İstanbul’a geldim. Bu gezimin herhangi bir resmi tarafı yok” şeklinde yanıtladı. “Türkiye Kuzey Irak’ın dibinde bir ülke. İstanbul’dan başka bir yerde işlerinizden daha rahat uzaklaşamaz mıydınız?” sorusuna ise Talabani, “İstanbul yıllarca Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti görevini üstlenmiş bir şehir. Deniz güzel, ormanlık alanlar var. Buradan daha iyi nerede dinlenebilirim ki?” karşılığını verdi.
Ailece yemek yedik
Yemekte, Vatan Gazetesi’ne Kuzey Irak’ta aldığı 65 milyon dolarlık ihaleyi göğsünü gere gere anlatan İlnur Çevik ve kankası Cengiz Çandar’la beraber olduğunu hatırlattığımız Talabani, “Cengiz Çandar da, İlnur Çevik de arkadaşlarımdır. Aile dostlarımdır. Bu nedenle onlarla yemek yemekte bir sakınca görmedim. Yemeğin herhangi bir ekonomik yanı yok” dedi. İstanbul’a gelişinden Türk yetkilileri de bilgilendirdiğini belirten Talabani, kaldığı otele gitmek üzere 06 JP 604 plakalı Dışişleri Bakanlığı’nın sağladığı protokol aracına binerek, Borsa Lokantası’ndan ayrıldı.
Malzeme topladım
Talabani’nin 10 metre arkasından yürüyen Turkish Daily News Gazetesi’nin ortaklarından İlnur Çevik ise, “Daha önce Kuzey Irak’taki milyonlarca dolarlık ihale aldığınızı açıklamıştınız. Bu yemek de yeni bir ihalenin habercisi mi?” şeklindeki sorumuz üzerine, “Ben o bölgeyi avucumun içi gibi bilirim. Sayın Talabani ile bölgeden konuştuk. Analiz yapmak üzere malzeme topladım. Bunu da kendi gazetemde kullanacağım. Yorumları da size anlatamam herhalde” dedi. Karşısında gazetecileri görünce sıkıldığı her halinden belli olan Cengiz Çandar da “Dışişleri’nden mesaj getirmek” gibi bir durumun sözkonusu olmadığını, sadece yemek yediklerini söyledi.
Çevik ve Çandar da, üzerinde Dışişleri Bakanlığı Protokol yazılı bir araçla lokantadan ayrıldı.
Dolarlar konuşuldu
Talabani, Çandar ve Çevik uzun yemekte neler konuştuklarını sır gibi saklarken, servis yaparken konuşmalara tanık olan garsonlar, “İngilizce konuşuyorlardı. Hangi konularda konuştuklarını tam anlamadık ama, diyaloglarda çokça ‘Turkish’, ‘Dollars’ kelimeleri geçiyordu” dediler.
Bu arada yemek sırasında İlnur Çevik’in sık sık cep telefonuyla uzun konuşmalar yaptığı gözlendi.
İşini bilen gazeteci
Kuzey Irak denilince ilk akla gelen isimlerden olan ve bölgeye ilgisi ile tanınan İlnur Çevik ve Cengiz Çandar’ın Talabani ile Ankara değil İstanbul’da ve bir yemekte buluşması akılları karıştırdı. Yemeğin, Vatan Gazetesi’ne verdiği “İşini bilen gazeteci” başlıklı röportajda Kuzey Irak’ta aldığı 65 milyon dolarlık ihaleyi övünerek anlatan Çevik’in yeni teşebbüslerinin habercisi olup olmadığı bilinmiyor. Çevik’in “Hem gazeteciyim hem de işadamı. Bundan da rahatsız olmuyorum” diyen Çevik’in bu demeci üzerine usta Gazeteci Emin Çölaşan “Tüccar gazetecilik” başlıklı yazısında “Her iktidarın her devrin adamıdır” yorumu yapmıştı. Çölaşan “Tüccar gazetecilik iyi ve kazançlı bir iştir. Bu deyim sadece firma sahibi gazetecileri kapsamaz. İş takipçisi liboşlar, ihale takipçileri, komisyon alanlar... tümü bu sınıflandırmaya girerler” derken, diğer bir usta kalem Mehmet Barlas ise Çevik’in gurur röportajı üzerine köşesinde “Peki ama, İlnur Çevik, Aydın Doğan’ın ortağı olan bir patron değil mi?” diye sordu. Kutsal bir meslek olan gazetecilik ile tüccarlığı aynı potada eritme becerisi gösteren Çevik’in gazetesi Turkish Daily News’in büyük ortağının Aydın Doğan olduğunu hatırlatan Barlas, Aydın Doğan da diğer şirketi ‘Petrol Ofisi’ ile Irak’ta dolaylı ve doğrudan iş yapmıyor mu?” diye sormuştu.
H.O.Tercüman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:31