Gündem
  • 17.6.2005 00:31

TANIK OLARAK DİNLENEN DSP ESKİ MİLLETVEKİLİNİN, ÖNAL'IN ÖZKAN'IN ÖNÜNDE EL PENÇE DİVAN HAREKETİNİ YAPMASI, MAHKEME HEYETİNİ VE İZLEYENLERİ HAYRETE DÜŞÜRDÜ

EDA HAN
ANKARA  - Devlet eski Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Devlet eski Bakanı Recep Önal'ın, "görevlerini kötüye kullanarak Hal Bankası'nı zarara uğrattıkları" gerekçesiyle Yüce Divan'da yargılanmalarına bugün devam edildi.


Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın öğleden sonraki bölümünde tanıkların dinlenilmesine devam edildi. Tanık olarak dinlenen dönemin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Dairesi Başkanı Zafer Dedemen, Bankalar Yeminli Murakıplar Kurulu Başkanı İlkay Karakoç'un Halkbankası ile ilgili rapor hazırlayan murakıplara dönemin Banka Müdürü Yanel Ansen'e ceza kanunlarına göre rapor hazırlanması yönünde baskı yaptığının doğru olmadığını söyledi. Dedemen'in bu ifadesinin sabahki oturumda ifade veren eski Bankalar Yeminli Murakıbı Vedat Aksu'nun ifadeleri ile çelişmesi üzerine Aksu, tekrar tanık kürsüsüne çağrılarak Dedemen ile yüzleştirildi. Aksu, yemekte sohbet ederken Dedemen'in alkollü olduğunu ve bu nedenle kendisine söylediklerini hatırlamadığını söyledi.
Bunun üzerine söz alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya, Dedemen'e "Sizin alkol ölçünüz var mı? Ne kadar içince sarhoş oluyorsunuz?' sorusunu yöneltti.

Bu soruya Dedemen, "Kendimi kaybedecek kadar alkol almam" yanıtını verdi. Duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin Merkez Bankası meclis üyesi olan Aytekin Tece ise banka murakıbı Mustafa Ekin'in kendisini ziyareti sırasında, Karakoç'un Ansen'i teftiş edenlere baskı kurduğunu anlattığını ifade etti. Bu konuyu Ansen'e anlattığını belirten Tece, şöyle konuştu:


"O tarihlerde Halkankası ile ilgili Yanel Ansen gazetelerin bombardımanına uğramıştı. Görüşmemizde, Ekin'in bana anlattıklarını dönemin Bakanı Hüsamettin Özkan'a anlatmasını istedi. Ekin'in bu konuda bakanla görüşüp görüşmediğini bilmiyorum."


Duruşmada DSP eski milletvekili Mustafa Düz'ün tanık olarak dinlendiği bölüm ilginç olaylara sahne oldu. Mahkeme Başkanı Düz'e Halbankası olayı ile ilgili bir bilgisinin olmadığını sormasına rağmen Düz, 1999 yılında çıkan Rahşan Affı'na değindi. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç'ın sürekli uyarmasına rağmen Düz, konu yerine af ile ilgili kendi yaptıklarını anlattı. Düz, Özkan'ı milletvekili olduktan sonra tanıdığını, o dönemde samimi ilişkilerinin olduğunu söyledi. Özkan ile birlikte ut çaldıklarını anlatan Düz, Özkan'ın ut çalmasına da yardımcı olduğunu belirtti.

Hukukçu olmadığı halde Adalet Komisyonu'nda görevlendirildiğini söyleyen Düz, "Buna hukuktan anlamadığım için itiraz ettim. Özkan ile bu konuyu görüştüğümüzde kendisi bana 'Görev alınmaz verilir, sen jokersin, sen sadece elini indirip kaldır, fena mı olur devleti öğrenirsin' dedi.

Daha sonra bu affın doğru olmadığını gördüm ve bu konuda önergeler verdim. Partimden bana istifa et dediler. Ben de onlara 'İstifa etmem, beni ihraç edin' dedim. Daha sonra beni KİT Komisyonu'na kaydırdılar. Burada da kamu bankalarının zarara uğraması ile ilgili raporlar hazırladım. Daha sonra partiden ihraç edildim" diye konuştu.


Düz, dönemin Halkabankası yöneticileri ile ilgili hazırlanan raporun Özkan tarafından sümenaltı edildiği savundu. Halkbankası ile ilgili açıklamalarından dolayı Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığını belirten Düz, bu davadan beraat ettiğini hatırlattı. Bu arada Düz, Önal'ın milletvekili olduğu dönemde Meclis'te herkese bakan olacağını söylediğini iddia ederek, bir gün Özkan'ı ziyareti sırasında Önal'ın Özkan'ın önünde el divan pençe durduğuna şahit olduğunu öne sürdü. Düz daha sonra Önal'ın Özkan'a el pençe divan olmasını taklit etti.

Düz'ün bu hareketi, mahkeme heyetini ve duruşmayı izleyenleri hayrete düşürdü. Düz'ün bu hareketine sanık avukatlarından tepki geldi. Önal'ın avukatı Osman Öz, Düz'ün yaptığı davranışı, "Haddini aşan bir davranış, terbiyesiz' olarak nitelendirdi. Mahkeme Başkanı Kılıç da Düz'ü uyararak, konuyla ilgili bilgi vermesini istedi.


Duruşmada söz alan Özkan'ın avukatı Olcay Mis ise, "Tanık suçlamalarla ilgili olmayan çok şey anlattı.Tanığın huzura niye geldiği anlaşıldı. Tanık kendini tatmin etmek için buraya gelmiş" tepkisini gösterdi.


Düz, Özkan'ın Meclis'te kurulan Soruşturma Komisyonu'nun ardından kendisini Kalamış'a çağırdığını belirterek, "Özkan bana 'Yüce Divan çocuk oyuncağı değil. Senin oradaki açıklamaların AK Parti'ye yarayacak. Biz düğmeye bastık. Arkasında paşalar var. Cumhuriyet Partisi yüzde 11 oy alacak, biz yüzde 85 oy alarak marka olacağız. Seni de milletvekili seçeriz' dedi. Ben de bu teklifi kabul etmedim" diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Halkbankası eski müfettişlerinden Tahir Bayındır ise Halkbankası ile ilgili hazırlanan raporların 2 yıl bekletildiğini savundu. O dönemde Halkbankası ile ilgili usulsüzlükler olduğunu kaydeden Bayındır, "Özkan'ın bu konuda soruşturma yapması gerekiyordu. Bu konu ile ilgili Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu'nun raporları olmasına rağmen Özkan usulsüzlük olmadığını söyledi" şeklinde konuştu. Bayındır, Karakoç ile Ansen arasında yaşanan husumetin Halkbankası ile ilgili hazırlanan raporlara yansımadığını düşündüğünü söyledi. Bayındır, " Şayet husumet olsaydı, Karakoç bunu 2 yıl bekletmez, rapor hazırlanır hazırlanmaz direk savcılığa gönderirdi" dedi.


Tanık olarak dinlenen dönemin Halkbankası'nda müfettiş olarak görev yapan Atilla Kılıç ise Ansen'e suçlamalarda bulundu. Ansen'in göreve başladıktan sonra çevresindeki insanlara farklı davrandığını savunan Kılıç, Ansen'in Halkbankası ile ilgili hazırladığı raporlardan dolayı kendisini mahkemeye verdiğini ancak kendisinin mahkeme kararıyla tekrar göreve döndüğünü söyledi. Bir ara duygulanan Kılıç, "İdareyle u dirildiğini söyleyen Düz, "Bğraşmak çok zordu. Görevimden ayrıldım. Ansen kendi şahsi garezi nedeniyle 18 yıllık memur olan eşimi işten attı" suçlamasında bulundu.
Tanık olarak dinlenen Vakıfbank eski Genel Müdürü Hasan Kılavuz ise ifadesinde ilginç açıklamalarda bulundu. Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu ile yaptığı bir görüşmede Oduncu'nun kendisine bir dosya çıkararak, Halbankası'nın Özer Çiller'in ortağı olduğu SERA şirketine 40 milyon dolar kredi verdiğini, ancak bununla ilgili hiçbir işlem yapamadıklarını anlattığını söyledi. Oduncu'nun kendisine Özkan'ın kendilerini ilgili yerlere ulaşmasını engellediğini anlattığını söyleyen Kılavuz "Ben de kendisine 'Bu tür görevler zor görevlerdir. Ama gereğini yapmak gerekir' dedim" diye konuştu.


Tanıkların dinlenilmesinin ardından Yüce Divan heyeti duruşmaya 15 dakika ara verdi. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç, bir dahaki duruşmada aralarında eski bürokratlar ve müfettişlerin bulunduğu 10 kişinin tanık olarak çağrılmasına karar verildiğini ve duruşmanın 14 Temmuz 2005 tarihine ertelendiğini bildirdi.

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:21

İLGİLİ HABERLER