TAŞERONLARIN ÇALIŞANLARI SÖMÜRMESİNE HÜKÜMET SEYİRCİ KALIYOR!

İGM'nin mart ayı 3. toplantısına katılan Çelik, mahalli idarelerin önemini vurgularken, meclisteki muhalefet temsilcilerinin de sorularını cevaplandırdı. Çelik, muhalefete mensup grup başkan vekillerinin devlette taşeron firmalarda çalışanların sıkıntılarını gündeme getirmeleri üzerine, "Bu taşeronluk konusu Türkiye'nin meselesidir.
Ben çalışma bakanı olmadan önce yeni iş kanunu çıkmıştı, kanunun ikinci maddesinde sıkıntılar var. Tabii biliyorsunuz, uzlaşma kültürü gereği patron kesimi bir şey istiyor, işçi kesimi bir şey istiyor. Herkesin istediğini bir araya getirirseniz, onları çakıştırmak mümkün değil. Oradan çıkan enteresan bir madde var. O maddeyi bir şekilde almak durumundasınız. O maddeye bir şekil aldırmadığınız sürece bu taşeronluk ve emeğin istismarı konusu devam edecektir.
Bu Türkiye'nin meselesidir. Bir kanuni değişiklik yürürlüğe girince tekrar onun üzerinde oynamanın da getirdiği bir sürü risk var ama ne olursa olsun, emek olmadan sermaye olmaz, o halde emek merkezli bakmak zorundayız. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığım döneminde bunun mücadelesini vermişimdir. Sendikalarla beraber önemli değişiklikler ve düzenlemeler yapmışızdır" dedi.
Taşeronların uygulamalarından örnekler veren Çelik, "Aslında oradaki sıkıntı şu; taşeron firma 11 ay işçiyi çalıştırıyor, 12. ay çıkışını veriyor, 1. ayda tekrar işe alıyor. Böylece kıdem tazminatı ödemiyor. Bu doğru değil, yani bir patronun işi buna kaldıysa, bundan bir beklenti içerisindeyse kendi istikbali açısından da doğru bir iş yapmadığını söyleyebilirim. İşveren aslında kendi istikbalini çok büyük tehlikeye atıyor ama maalesef böyle bir yapı var. Buradaki haksızlığın mutlaka önlenmesi gerekiyor" diye konuştu.