Gündem
  • 4.4.2013 18:33

Tatar Ramazan,Melek Anne ve Gencebay'dan destek istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreci kapsamında oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti ile bir araya geldi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen ''Çözüm Süreci Akil İnsanlar Heyeti İstişare Toplantısı'', saat 18.10'da başladı
Akil İnsanlar Heyeti'ne davet edilen isimler, kimlik kontrolünün ardından Başbakanlık Ofisi'ne kabul edildi.
Heyet üyeleri, toplantı saati öncesinde fuaye alanında bekledi. Burada katılımcılara çay ikramında bulunuldu. Heyet üyeleri burada birbirleriyle ve bakanlarla sohbet etti.

Toplantıya, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ ve Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.

Başbakan Erdoğan, salona girişinde konuklarıyla tek tek tokalaştı ve kısa süre sohbet etti.

Bu heyeti temsili bir grup olarak görmeliyiz

Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Akil İnsanlar Heyeti'ne ilişkin ''Kamuoyunda bu heyete 'Akil İnsanlar Heyeti' adı verildi. Bugün burada bulunan heyet, Türkiye'nin elbetteki tüm akil insanlarından oluşan heyet değildir. Bu heyeti bir özet, bir örnek, temsili bir grup olarak görmek belki daha doğru olacaktır'' dedi.

Üstendiğimiz misyon çok daha önemli

Başbakan Tayyip Erdoğan, ''Listeden, listenin ve heyetin isminden de ziyade işin magazin boyutundan ziyade üstenmekte olduğumuz misyonun çok daha önemli olduğunu, çok daha hassas zeminde yürütülüyor olduğunu özellikle hatırlatmak durumundayım'' şeklinde konuştu.

''Burada bulunan insanların ortak noktası, kangren olmuş bir sorunun çözüme kavuşmasını istemeleridir'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Can kaybına, kan kaybına yol açan bir meselenin sona erdirilmesini dert edinmeleridir. Bu heyetin içinde ya da dışında söyleyecek sözü, önerisi, eleştirisi olan varsa dikkatle dinleriz, dinliyoruz ve hiç bir komplekse kapılmadan dinlemeye devam edeceğiz'' ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde Akil İnsanlar toplantısında konuşma yaptı. "Gerçekleştirmekte olduğumuz bu toplantının ülkemiz, milletimiz özellikle ümitle ilerleyen çözüm sürecine hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum" diye konuşmasına başlayan Erdoğan, "Çağrımıza olumlu yanıt verdiğiniz için bu sürece yüreğinizi koyduğunuz için umutlu geleceğe ilerlerken tarihin yapımında görev üstlendiğiniz için herbiriniz için ülkem ve milletim adına tek tek teşekkür ediyorum" dedi. Erdoğan, "2009 yılından itibaren milli birlik ve kardeşik projesi adını vererek başlattığımız süreçte bu salonda değerli dostlarımızı ağırladık. Sanatçı, mütefekkir, yazar, gazeteciler, spor insanları, STK temsilcileri ve rektörlerle toplantı yaptık. Burada bulunan dostlarımızdan bazıları o toplantılara da katıldı. O toplantılardan istişarelerden çok istifade ettik. Bugün bu noktada birkaç hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bugün bu salonda bulunmuyor olmak takdir edersinizki süreçlerin dışında kalmak anlamına gelmez. Bu heyete akil insanlar heyeti adı verildi. Bugün burada bulunan heyet Türkiye'nin tüm akil insanlarından oluşan heyet değildir. Bu heyeti özet, örnek veya temsili görmek daha doğru olacaktır. Benzeri bir yapılanmayı 2005 yılındaki medeniyetler ittifaki girişiminde de uygulamıştık. O zaman 20 kişiden oluşan grup oluşturulmuş ittifak içindekilere yüksek düzeyli grup denmişti. Sonradan bu grup akil adamlar ismiyle anılmaya başlanmıştı. Grup içinde çok değerli hanımefendilerin olmasına rağmen akil adamlar ismi kullanılması haklı olarak eleştirilere maruz kaldı. Biz enerjimizi isim üzerinde harcayarak değiliz. Akil insanlar da denilebilir. Yüksek düzeyli grup, temsilcilerde denilebilir. Burada listeden, heyetin isminden ziyade magazin boyutundan ziyade üstlenmekte olduğumu misyonun çok daha önemli olduğu; hassas zeminde yürütülüyor olduğunu özellikle hatırlatmak durumundayım. Kamuoyunu, özellikle medyamıza, yazarlarımıza ve yorumcularımıza şu çağrıyı da yapmak istiyorum; Hayırlı iş için biraraya geldik. Hayırlı niyetler için biraya geldik. İşin magazin boyutuna isim boyutuna kim vardı kim yoktu boyutuna takılıp hedefin ve niyetin arka plana itilmesine sulandırılmasını lütfen müsaade etmeyelim. Ziraa geçmişte bunu çok yaşadık. Çok can alıcı çok acil bir meseleyi çözmek için istişare toplantıları yaparken niyet unutuldu, hedef unutuldu, yapılanlar konuşulanlar ne yazzıkki magazin, sulandırma hep ön palana çıktı. Hem buradaki heyetin hem dışarıdaki dost ve kardeşlerimizin zarf ve çerçeveyle ilgilenmeyi bir kenara bırakıp özle ilgilenmelerini sürecin önemi ve hassasiyeti açısından çok hayati bulduğumu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

"76 MİLYONUN ÖZETİ SAYILABİLECEK BİR LİSTEYİ OLUŞTURDUK, OLUŞTURMAYA GAYRET ETTİK"

"Heyeti oluştururken zorlu bir seçme süreci yaşadık" diyen Erdoğan, " Geniş bir havuz oluşturduk. Katkı verebilecek, söz söyleyebilecek, örnek teşkil edecek, temsil kabiliyeti yüksek, kanaat önderliği yapabilecek çok sayıda isim belirledik. Ancak heyetin etkinliği çalışma kolaylığı açısından sayıyı sınırlı tutmak gibi zorunluluğumuz vardı. Çok ince çok hassas bir tercih sürecinin ardından farklı kesimleri temsil etmek suretiyle 76 milyonun özeti sayılabilecek bir listeyi oluşturduk, oluşturmaya gayret ettik.

Burada bulunan insanların ortak noktası, kangren olmuş bir sorunun çözüme kavuşmasını istemeleridir. Can kaybına, kan kaybına yol

açan bir meselenin sona erdirilmesini dert edinmeleridir. Bu heyetin içinde ya da dışında söyleyecek sözü olan varsa , önerisi olan varsa, eleştirisi olan varsa dikkatle dinleriz, dinliyoruz ve hiç bir komplekse kapılmadan dinlemeye devam edeceğiz. 76 milyonun tamamını ilgilendiren bir meselede tamamına kulak verebilmek için nasıl hassasiyetle çalıştıksa bundan sonrada aynı hasasiyetle aynı sabırla aynı kucaklayıcı tavarlı çalışmaya devam edeceğiz. Sessiz devrim diye nitelenen reformlar gerçekleştirdik. Büyük değişim ve dönüşümlere imza attık. Bunları yaparken miletimizin desteğini alarak yol yürüdük. Demokratik katılım kanallarını açık tuttuk. İstişareyle hareket ettik. Uzlaşı ve diyaloğa büyük önem verdik. Bugün bu salonda oluşan heyet çok farklı düşüncülerden etnik köken, ideoloji, mezhep her ne olursa olsun burada bulunan herkes bir sorunun var olduğunu ve acilen çözülmesi gerektiğini kabul ediyor. Bizim ortak paydamız da budur. Türkiye'nin can alıcı, can yakıcı bir meselesinde her ne şekilde olursa olsun çözüm arayışlarının uzağında kalmak için hiç bir bahane geçerli olmaz. Kan akmaya devam ederken her bahane teferruattır. Terörün sebepleri, sonuçları, çözüm yöntemleri ve çözüm muhtevası konusunda herkes fikir ve değer dünyasına göre farklı perspektifler ortaya koyabilir. Ama hepimizin ittifak edebileceği konu kanın durmasıdır, hakkın ve hukukun üstün tutulmasıdır, ileri demokrasinin hayat bulmasıdır. Silahı, terörü, şiddeti, çatışmayı ölümü değil, demokrasiyi, hakkı, hukuku, siyaseti, hayatı önemseyen herkesin yapması gereken taşın altına elini koymak, sorumluluk üstlenmek, yanlış gidişe dur demektir. Bu salonda bulunan insanlar sadece akil değil, aynı zamanda cesurdur, yüreklidir, idealisttir, barışseverdir. Bir kere böyle bir tablonun oluşması, en başta Türkiye'yi yüreklendirmiş, milletimizi umutlandırmıştır" diye konuştu.

TATAR RAMAZAN,MELEK ANNE VE GENCBAY'DAN DESTEK İSTEDİ

"Bu heyet gerçekten birbirinden değerli arkadaşlarımızdan oluşuyor" dişen Erdoğan, "Bazılarınızı gençliğinizden itibaren hayranlıkla takip ediyoruz. Bazılarınızı genç olmanıza rağmen büyük bir takdirle izliyoruz. Şunu samimiyetle söylemek durumundayım. Sizlerin hayranları olarak inanın eserleriniz, yazılarınız, şiir ve şarkılarınızın etkilerini sizlerden çok daha fazla hissediyor, çok daha iyi biliyoruz. Çünkü siz filmlerinizde belki bizi oynadınız. Bizim gönüllerimize hitap ettiniz. Bize bizleri anlattınız. Bugüne kadar Türkiye'yi anlattınız. Sizlerden filmini yaptığınız, notalara döktüğünüz, sayfalara aktardığınız tüm o sorunlar için destek bekliyor, katkı bekliyor, insiyatif bekliyoruz. Tüm annelerin melek olduğunu hepimize anlatan değerli sanatçımız Hülya Koçyiğit'ten, Anadolu'nun Trakya'nın melek misali annelerin gözyaşlarını dindirecek yeni bir rol bekliyoruz. O unutulmaz Tatar Ramazan rolünde "Bir ekmeği bölüşerek yemektir hüner" diyen sevgili Kadir İnanır'dan bir sofraya oturup bir somunu palaşan 76 milyonun kardeşliğine yeniden vurgu istiyoruz. "Dertler benim hasret benim ömrüm senin olsun" diyen Orhan Gencebay'dan dertleri de hasretide ortadan kaldıracak yen bir duruş bekliyoruz. Vizontele filminde "Bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen burası rünyanın en güzel yerider" diyen Yılmaz Erdoğan'dan daha fazla seveceğimiz daha fazla mutlu mesut olacağımız Türkiye'nin inşaasına katkılar bekliyoruz.Bir röportajında "ortak vicdanı temsil etmesi gereken sanatçılar arasında bile barışa kuşku duyulması gereken birşeymiş gibi bakanlar var" diyen Lale Mansur'dan barışın kaybedenlerinin olmayacağını daha fazla anlatmasını bekliyoruz. Meselenin sancısını yıllarca çekmiş kardeşimiz Yılmaz Ensaroğlu kardeşimizden, yıllarca hasip yatmış Oral Çalışlardan, Doğu Ergilden "devletin değil insanın özne olabileceğini" savunan sayın Deniz Ülke Arıboğandan, Andıçlanan Ali Bayramoğlu'ndan, hukukun sesi Kezban Hatimi hanımdan milletin ve milliyetçiliğini derin analizlerin yapmış Erol Göka'dan buradaki tüm dotlarımızdan artık eserleri kadar sürece yüreklerini koymamazı istiyoruz"dedi.

“BEN DE BİLMİYORUM, ÖĞRENECEĞİZ"

Girişte basın mensuplarının ısrarlı sorularını cevaplayan sanatçı Lale Mansur, “Bende sizin bildiğiniz kadarını biliyorum. Buraya bu görevin ne olduğunu, kapsamının ne olduğunu bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorsunuz bende bilmiyorum. Bunu öğreneceğiz. Şu anda söylenecek pek fazla bir şey yok" dedi.

“BARIŞA ULAŞABİLİRSEK HERKES İÇİN KAZANÇ OLACAK"

Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak ise, “Ne olduğunu şimdi daha yeni öğreneceğim. Sadece terörün sona ermesi değil, barış çok daha kapsamlı ve daha derinlikli bir şey. Barış 'insanın vicdanı ile aklını barıştırmak’ demek. Hepimiz kendimizle, inancımızla, kültürümüzle barışabilecek miyiz? Önemli olan bu. Farklılıklarımıza rağmen barış içinde yaşabilecek miyiz? Daha da önemlisi içinde yaşadığımız toprakla, havayla, suyla barışabilecek miyiz? Tarihin yaşayan tanıklarıyız. Ümit ederim bu tanıklığımız sorumluluğumuz ile birlikte barışı mümkün kılar. Barışa ulaşabilirsek herkes için kazanç olacak. Bu barış sadece Türkiye halkları için değil, başka halklar için de baht kaynağı olmasını diliyorum. Umuyorum bölge halkları için umut teşkil ederiz. Umutsuz değilim ama bakalım 'Mevlam neyler? Neylerse güzel eyler?" diye konuştu.

“BEN ŞEHİT HAKLARINA SAHİP OLMAK İSTİYORUM"

Öte yandan 2008 yılında meydana Güngören’deki patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerinden bazıları da ofis önüne geldi. Şehit yasası kapmasında mağdur olduklarını söyleyen aileler, ölen yakınlarının şehit sayılması için Başbakan’la görüşmek istediklerini ifade ettiler. Patlamada 27 yaşındaki oğlu Yunus Öztürk’ü kaybeden anne Türkan Öztürk, “Ben şehit haklarına sahip olmak istiyorum. Dağ gibi oğlumu kaybettim. Ben başbakanımdan randevu istiyorum. Ben Başbakan’a derdimi anlatayım, kabul etmiyorsa desin ki ben bunu kabul etmiyorum" dedi. Öztürk’e patlamada hamile eşini Filiz İlkiz’i kaybeden İlhan İlkiz, oğlu Murat Ağca’yı kaybeden Perihan Ağca, yine patlamada askeri sınavları kazanan oğlu Furkan Şentürk kaybeden Sadiye Şentürk eşlik etti. Acılı anneler oğullarının fotoğraflarını basın mensuplarına gösterdi.

AKİL İNSANLAR HEYETİ

Başbakanlık tarafından açıklanan, çözüm sürecine katkı verecek olan akil insanlar heyetinde bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu, Can Paker, Tarhan Erdem, Yılmaz Ensaroğlu, Ahmet Taşgetiren, Deniz Ülke Arıboğan, Yusuf Şevki Hakyemez bölge grubu başkanları olarak yer aldı. Çözüm sürecine ilişkin birikimi bulunan ve toplumun çeşitli kesimlerinin itibarını kazanmış olan yazar, sanatçı, akademisyen ve STK temsilcilerinden müteşekkil akil insanlar heyetinin gruplar halinde 7 bölgede faaliyet göstermesi planlanıyor. Bölgelere göre oluşturulan her grubun birer başkan, başkan vekili ve sekreteri olacak.


 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 16:36

İLGİLİ HABERLER