Ekonomi
  • 1.5.2006 11:08

TEKEL UCUZA SATILMIŞ

Tekel'in alkollü içkiler bölümünün Mey İçki'ye 292 milyon dolar bedelle satışının ardından ortaya çıkan spekülasyonlar ve Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Tekel'in alkollü içkiler bölümünün ucuza gittiğini ortaya koyan raporu üzerine, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Tekel'in alkollü içki bölümünün özelleştirme sürecinin Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından soruşturulmasını istedi. Hesap Uzmanları Kurulu, Tekel'in özelleştirme süreciyle ilgili yaptığı soruşturmayı tamamladı. Maliye Bakanlığı Baş Hesap Uzmanı Hayrettin Turan tarafından kaleme alınan "gizli" ibareli rapor, Başbakanlık ve TBMM KİT Komisyonu'na gönderildi. Kamunun bu özelleştirmeden hiçbir gelir elde edemediğini net bir şekilde ortaya koyan raporda, hisse devrinin geç yapılmasından dolayı Tekel'in duble avantajdan yararlanamadığı vurgulandı.

GELİR ELDE EDİLEMEMİŞ

Tekel'in alkollü içecekler bölümünün Özaltın-Limak- Tütsab ortak girişim grubunun oluşturduğu Mey İçki'ye satışında kamunun hiçbir gelir elde edemediğinin ortaya konulduğu raporda şöyle denildi:

"Hisse devrinin yapıldığı tarih itibariyle 262 milyon 384 bin dolar değerindeki net aktif (öz kaynak) 292 milyon dolara devredildi. Bu devir karşılığında 29 milyon 616 bin dolar gelir elde edilmiştir. Bu gelir, devredilen markaların peştemaliye (kira) değeridir. Böyle bir hükmün sözleşmeye konulması, devir esnasında markaların peştemaliye değerinin tespitinin eleştirilmesinin de önünü tıkamıştır. Böylece özelleştirme sonucunda hiçbir gelir elde edilememiştir."

DUBLE AVANTAJ YOK

Raporda, Tekel'in hisse devrinin 3 gün sonra yapılması dolayısıyla özellikle KDV konusunda duble avantajdan yararlanamadığının altı çizildi.

Tekel'e faydası 10 milyon YTL

Raporun sonuç kısmında, tartışmalı konuların başında gelen ve YDK'nın özelleştirme idaresine ağır suçlamalar yönelttiği Tekel'in cari hesabının tasfiye edilmesi olayında Tekelin ek maliyet altında kalmadığı hatta 10 milyon YTL fayda sağladığına işaret edildi. Özelleştirme öncesi yapılan modernizasyon eleştirilerinin de değerlendirildiği raporda, "Tüm modernizasyon ve inşaat harcamalarının cari hesabı artırmak veya daha fazla kaynak devretmek amacıyla yapılmadığı, harcamaların sadece tarafları bağlayan karşılıklı taahhütler nedeniyle yapıldığı ve özelleştirme programına başlamadan çok önce başlandığı" ifade edildi ve "Kayıtlarda bulunmayan bir mamul stokunun devri söz konusu değildir" denildi.

(bugün)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:22

İLGİLİ HABERLER