KAYNAK : Haber Vitrini
DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu'nun öldürülmesine ilişkin davada 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu, Yargıtay'daki savunmasında, kendisinin atılan yumruklardan korunmaya çalıştığını ileri sürerek "Siz beraat kararı verseniz bile, ben suçlu konumundan nasıl kurtulacağım bunu düşünüyorum" dedi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ndeki davanın temyiz duruşmasına, sanık Tekelioğlu ve avukatları katıldı. MHP'li TBMM İdare Amiri Ahmet Çakar da duruşmayı izledi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin Başkanı olan, DYP Grup Başkanvekili Turan Güven'in eşi Türkan Güven'in, bugün yapılan bütün davaların temyiz duruşmalarına başkan olarak çıkmadığı dikkati çekti. Güven'in yerine, başkanvekili Sadık Mollamahmutoğlu, heyetin başkanlığını yaptı.
Sanık avukatlarından Kamil Akdoğan, 30 Ocak 2001"de TBMM Genel Kurulu'nda, iç tüzük değişikliği görüşmeleri yapılırken iktidar partilerinin değişikliği mutlaka geçirmek, muhalefet partilerinin de buna izin vermemek kararlılığını taşıdıklarını söyledi.
Müvekkilinin olayda etkili eyleme maruz kaldığını, dayak yediğini ileri süren Akdoğan, etkili eylemin olabilmesi için kastın aranması gerektiğini, oysa müvekkilinin böyle bir kastının olmadığını savundu.
Yerel mahkemenin etkili eylem ile ölüm olayı arasında illiyet bağı kurmadığını, ancak sonuçta sanığı mahkum ettiğini kaydeden Akdoğan, mahkemenin kendisiyle çeliştiğini öne sürdü. Akdoğan, "Merhuma saldıran tanık beyanlarıyla ve fotoğraflardan hareketle hüküm kurulmuştur" dedi.
Olay anında ekelioğlu'nun saldırıya uğradığını ileri sürdüğü bazı fotoğrafları da gösteren Akdoğan, müvekkilinin dayak yiyen kişi olduğunu, saldıran olmadığını öne sürdü.
Şıhanlıoğlu'nun yüzünde meydana gelen çiziklerin taşınma anında olabileceğini ileri süren Akdoğan, yerel mahkemenin müvekkilinin beraati için gerekli olan bütün delilleri topladığını, ancak beraat kararı vermekten imtina ettiğini öne sürdü.
Akdoğan, Şıhanlıoğlu'nun ölümünden üzüntü duyduklarını da belirterek, olayın TBMM çatısı altında meydana gelmesi ve basının da ilgisi nedeniyle mahkemenin mahkumiyet kararı verdiğini savundu ve hükmün bozulmasını istedi.
Diğer sanık avukatı Hakkı Gökçe de müvekkilinin dayak atan değil, olayda dövülen olduğunu ileri sürdü.
Olayda meşru müdafaa bulunduğunu kaydeden Gökçe, TBMM çatısı altında meydana gelen olay nedeniyle yerel mahkemenin ''medyanın tazyiki altında'' karar verdiğini savundu ve hükmün bozulmasını talep etti.
Tekelioğlu ise olayın içinde nasıl yer aldığını hatırlamadığını belirterek şöylye konuştu:
"Her taraftan üzerime kollar uzanıyordu. Atılan yumruklardan korunmak istedim. Kaçmayı denedim ama çok kalabalıktı. Ben yumruk mu attım, kollarımı mı uzattım, hatırlamıyorum. Merhuma vurma niyetim, kastım da olmadı. Sadece kendimi savunma gayreti içinde oldum. Karar beraat çıksa bile şu dışardan gelen kadının çığlığındaki gibi, ben acaba suçlu konumundan ayrıca nasıl kurtulacağım. Beni düşündüren bu, bunun sıkıntısını yaşıyorum." Başkan Sadık Mollamahmutoğlu, davaya müdahil olarak katılanların Yargıtay'daki duruşmalarda sözlü savunma yapamayacaklarını ancak temyiz dilekçelerinin inceleneceğini söyledi.
Mollamahmutoğlu, adaletin herkese lazım olduğunu, verecekleri kararın objektif olacağını belirtti ve temyiz kararının 24 Ekim Perşembe günü açıklanacağını bildirdi.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Fevzi Şıhanlıoğlu'nun öldürülmesine ilişkin davada, MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu'nu, TCK'nın 452, 51 ve 59'uncu maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 yıl 9 ay 10 gün ağır hapis cezasına mahkum etmişti; davanın diğer sanığı, MHP Osmaniye Milletvekili Mehmet Kundakçı'nın ise delil yetersizliğinden beraatini kararlaştırmıştı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:25