TEL AVİV'DEKİ PATLAMADA ÖLENİN BİR İSRAİLLİ KADIN ASKER OLDUĞU AÇIKLANDI
KUDÜS - İsrail'in Tel Aviv şehrinde bu sabah bir otobüs durağı yakınında meydana gelen bomba patlamasında ölenin İsrailli genç bir kadın asker olduğu açıklandı. Askeri kaynaklar, olayda ayrıca 20 kişinin yaralandığını belirttiler.
Sabah herkesin işe gittiği bir sırada saat 07.00'de (TSİ 07.00) meydana gelen patlamadan sonra hastaneye götürülen kadın askerin ölmüş olduğunun anlaşıldığını ifade eden kaynaklar, yakınları haberdar edilene kadar kadın askerin isminin açıklanmayacağını söylediler.
İsrailli kadın askerin ölümü ile birlikte Filistin intifadasının başladığı Eylül 2000'den beri toplam 4 bin 177 kişi öldü. AFP'nin rakamlarına göre ölenlerden 3 bin 180'i Filistinli ve 926'sı İsrailli.
Filistinli militanlar yaklaşık 4 aydır İsrail içinde böyle saldırı düzenlemiyorlardı ve İsrailli yetkililer bunun inşa edilmekte olan ''güvenlik duvarının'' doğrudan bir sonucu olduğunu ileri sürüyorlardı. Tel Aviv Polis Müdürü Yossi Setbon, patlayıcı cihazın çalılık içinde gizlendiğini belirterek, ''Patlamada bir otobüs ve yakınlardaki binalar hasar gördü. Patlamanın etkisiyle otobüsün camları kırıldı'' dedi.
Patlamanın sorumluluğunu basın kuruluşlarına yapılan bir telefonla Filistin lideri Yaser Arafat'ın Fetih harekinin silahlı kanadı El Aksa Şehitleri Tugayı üstlendi. Adını açıklamayan sözcü saldırının İsrail kuvvetlerinin Batı Şeria'nın Nablus kentinde ve Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği operasyonlara misilleme olarak yapıldığını kaydetti. Olay anını görüp polisi telefonla haberdar eden görgü şahitlerinde bir otomobil sürücü, patlama ve yoğun bir dumandan sonra kaldırımda uzanmış genç bir kadın asker gördüğünü anlatarak, ''Kadın askere 'Bana konuş, bana konuş' diye seslendim. Bir şeyler mırıldandı ve sonra şuurunu kaybetti'' şeklinde konuştu.
Saldırının ardında haftalık kabine toplantısının başlangıcında yaptığı konuşmada İsrail Başbakanı Ariel Şaron, bugünkü saldırının Uluslararası Adalet Divanı himayesinde gerçekleştirilen ilk saldırı olduğunu ifade etmişti. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in güvenliği ileri sürerek Batı Şeria'da inşa etmekte olduğu bariyerin meşruluğu hakkında verdiği kararı açıklamış ve bunun uluslararası hukuka göre ''illegal olduğu ve Filistin toprağındaki kısmının yıkılması gerektiği''ni bildirmişti. İsrail ve ABD ise bu kararın gerçeklere uygun olmadığını ve ayrıca bağlayıcı olamayacağı görüşünü savunmuşlardı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:33