Önce Musevileri, dün de İngilizleri hedef aldığı söylenen eylemlerin uluslararası boyutlu olduğu belirtiliyor. Sedat Laçiner, saldırılarla Türkiye’nin ABD-İsrail ve İngiltere eksenine dahil edilmek istendiğini savunurken, Bülent Orakoğlu, saldırıların 5 gün arayla olmasına dikkat çekti.
İstanbul’u kana bulayan terörist saldırıları değerlendiren uzmanlar, geçen hafta Yahudileri, dün de İngilizleri hedef aldığı söylenen saldırıların uluslararası ilişkileri yönlendirmeye dönük olduğuna dikkat çekiyor. Saldırıların Irak Savaşı’ndan sonra büyük bir meşruiyet sorunu yaşayan ve kendi ülke kamuoylarının da tepkisini toplayan İsrail ve İngiltere yönetimlerine büyük güç kazandırdığını savunan uzmanlar, bu gruba Türkiye’nin de dahil edilmeye çalışıldığını öne sürüyor. Uluslararası terör uzmanı Yard. Doç. Dr. Sedat Laçiner, saldırıların amacının Türkiye’nin Bush-Blair ve Sharon ekseni olarak isimlendirilen “Şahin Eksenine” dahil edilmesi olduğunu dile getiriyor. Washington yönetiminin kararlarında etkili olan iki başkentin Tel Aviv ve Londra olduğunu vurgulayan Laçiner, “Medeniyetler Çatışması” tezini hararetle savunan şahinlerin önünde bugüne kadarki tek engelin AK Parti liderliğindeki Türkiye olduğunun altını çiziyor. Medeniyetler arasındaki özel konumu nedeniyle Türkiye’nin izlediği dış politikanın hem üç başkenti, hem de İslam dünyasını çok yakından ilgilendirdiğini ifade eden Laçiner, saldırıları, Türkiye’yi ABD-İsrail ve İngiltere eksenine dahil etmek isteyen güçlerin tezgahladığına inandığını söyledi. Laçiner şöyle konuştu: “Türkiye olduğu müddetçe dünyayı tehlikeye atabilecek bir sert blok ittifakın kurulması mümkün değil. Türkiye bu cepheye dahil olursa, Bush-Blair ve Sharon, Ortadoğu’da gerçekleştirmek istedikleri düzenleme için önemli bir müttefik bulmuş olacaklar. Türkiye bu saldırılarla hizaya getirilmek isteniyor. Dün bölücü terör örgütü KADEK de Irak’ın kuzeyinden giriş yaparak çeşitli hedeflere saldırılarda bulundu. El Kaide ve PKK’nın eş zamanlı gerçekleştirdikleri saldırılar kesinlikle tesadüf değil. Terör yoluyla Türkiye’ye verilmek istenen mesajı hükümet almak istemese bile karşı taraf mesajı vermekte kararlı görünüyor.”
‘Esas sorun Irak ve Ortadoğu’
Emniyet Kaçakçılık Harekat Dairesi eski Başkanı Atilla Aytek de, Dışişleri Bakanlığı’nın Irak’ın kuzeyinde İsrail ve ABD’nin yürüttüğü faaliyetlerden duyduğu rahatsızlığı iletmesinin üzerinden çok geçmeden Türkiye’nin birçok yerinde patlamalar meydana geldiğine dikkat çekti. Aytek, yaşanan gelişmelerin, Ankara’nın Ortadoğu politikalarından rahatsız olan çevrelerle ilgili olduğunu belirtiyor. Saldırılarla, Türkiye’nin izlediği politikaları değiştirmeye zorlandığını belirten Aytek, “Şu anda terörün hedefini ve yönünü saptamak çok zor. Farklı örgütler telaffuz edilebilir ancak esas sorunun Irak ve Ortadoğu olduğunu artık herkesin görmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, “Uluslararası terör Türkiye’de yeni taktikler deniyor.” dedi. 5 gün arayla gerçekleşen intihar saldırılarının “savaş olmayan bir ülkede” ilk kez yaşandığının altını çizen Orakoğlu, uluslararası terör örgütlerinin bugüne kadar bu kadar kısa aralıklarla eylem gerçekleştirmediğine dikkat çekti. Orakoğlu, saldırıların halk kadar güvenlik birimlerinin de pasifize edilmesine yönelik mesajlar içerdiğini söyledi. Saldırıların son derece profesyonel, uzun bir izleme ve takip neticesinde planlandığına dikkat çeken Orakoğlu, “İlk saldırının muhasebesini bile yapamadan gerçekleşen yeni intihar ciddi bir organizasyonu gözler önüne seriyor. İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom ve İsrailli yetkililerin Türkiye’yle beraber aynı karede görünmek istemesi de terör hücrelerini yeniden kızdırmış olabilir.” iddiasında bulundu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:05
