TETİKÇİYİ BABAMIN EVİNDE GÖRDÜM

Danıştay’a düzenlenen kanlı baskını azmettirdiği iddiasıyla gözaltına alınan Şeyh Salih Hoca lakaplı S. K’nın oğlu Ahmet K., saldırgan Alparslan Arslan’ı olaydan 2 gün önce babasının Gültepe’deki evinde gördügünü söyledi. Arslan’ı babasıyla sınıfı arkadaşı S. E’nin tanıştırdığını belirten Kurter, “Arslan saldırıdan 2 gün önce babama ‘bir kız istedim alamadım. Irak’a gidip savaşıp şehit olacağım’ dedi. Babam da Arslan’a ‘Irak’ta şehit olunmaz. Boşu boşuna ölürsün’ şeklinde cevap verdi” diye konuştu. K., Arslan, Esen ve beraberindeki 10 kişilik grubun babasının vaazlarını dinleyip namaz kıldıktan sonra evden ayrıldıklarını söyledi.

Danıştay saldırısını kardeşi Ali Kurter’in televizyondan öğrenerek kendisine ilettiğini belirten 52 yaşındaki Ahmet K. iddialarını şöyle sürdürdü: “Hemen babamın yanına gittim. ‘Bu olayı yapan Alparslan Aslan senin yanına gelen çocuk değil mi?’ diye sordum. O da bana ‘evet o çocuk’ dedi. Bunun üzerine babamı bu insanlardan uzak durması yönünde uyardım. Babam da bana ‘sen merak etme, bizim de üst düzey tanıdıklarımız var. Bana bir şey olmaz’ diye cevap verdi.”

Kurter, babasının saldırıyla ilgili olarak, “Bu iş örgüt işi değil. Bu çocuk bunalımdaydı, bu olayı bu yüzden yaptı” dediğini söyledi.

ELEKTRİK İDARESİNDE ÇALIŞTI

Ahmet K., babasının şeyh olmadığını, hiçbir zaman camide hocalık yapmadığını belirtti. Oğul sözlerini şöyle sürdürdü:

“Babam Beşiktaş’ta bulunan elektirik idaresinde, elektirik sayacı tamir servisinde çalışarak hayatını kazandı. Mesleğinin son döneminde sayaç tamir şefi oldu. 35 yıl önce de buradan emekli oldu. Emekli olmasının ardından Gültepe Harmantepe Merkez Camii tuvaletinin işletmesini aldı. İki yıl bu işle uğraştı. Burayı bıraktıktan sonra Beyazıt’ta bir kitapçıda gece bekçiliği yaptı. Ardından iş hayatını noktaladı.”

“ŞEYH DİYE ADI ÇIKTI”

Babasının namaz kılmak için Harmantepe Camii’ne gittiğini belirten Ahmet K., “Babam caminin çay ocağına gelen cemaate dini öğütlerde bulunurdu. Bu telkinlerini büyüten cemaat, babamın derin bilgilere sahip bir alim olduğunu yaydı. Ardından dini bilgisi eksik olan herkes babama gelip akıl danışmaya başladı. Babamla 2 yıl öncesine kadar aynı evde oturuyorduk. Babam başka bir eve taşınınca, çevresinde kalabalıklaşan cemaatle dini sohbetleri sıklaştırdı. Alparslan Aslan’ı da bu sırada tanıdı ve şeyhe çıktı. Aslında babam şeyh lakabına karşıydı. Ancak bu yakıştırmayı yapanlar yaptı” dedi.