KAYNAK : Haber Vitrini
NURAY BÜYÜKBAŞ
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satısı, 2002 yılının Mart ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8.3 artarak 2 milyar 861 milyon 64 bin dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.
TİM Başkanı Satıcı, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, özellikle ihracatımızın büyük çoğunluğunu oluşturan sanayi ürünlerinde görülen yüzde 20.8 oranındaki artış, tarım ürünlerinde görülen yüzde 1.9'luk artışı telafi etmiştir. Tarım ürünlerinde özellikle zeytin ve zeytinyağı sektöründe görülen yüzde 62.2'lik daralma dikkat çekicidir" dedi.
"KRİZ DIŞ PAZARLARA AÇILMADA BİR İVME"
2002 yılının ilk üç ayını değerlendiren Satıcı, toplam ihracat artışı yüzde 5 olurken, sanayi ürünleri ihracatı yüzde 6.4 artmış, tarım ürünleri ihracatı ise yüzde 4 oranında azaldığını ifade etti. Satıcı, "İhracatımızda görülen artışın en önemli sebebi, ekonomik krizin devam etmesi nedeniyle daralan iç pazarın büyümeye geçememesi yüzünden üretiminin dış piyasalara yönelmesidir. İhracatta en yüksek artışların gözlemlendiği elektrik-elektronik ve makina, çimento ve toprak ürünleri ve hazırgiyim ve konfeksiyon sektörlerinde iç pazarın önemli ölçüde daralması, bu sektörelere dış pazarlara açılmaları için bir ivme yaratmıştır" diye konuştu.
"KRİZİN BİTMEDİĞİ AÇIK"
İhracat fiyat endeksinin 2001 yılında 85.5'e düşmesine dikkat çeken Satıcı, 1994 yılında 100 birim fiyata sattığımız ürünü, 2001 yılında 85.5 birim fiyata satıldığını belirtti. TİM Başkanı Satıcı, 2002 yılında daha da gerileceği tahmin edilen ihracat fiyatlarındaki en önemli tehlikenin, şu anda hiç karsız yada zararına yapılan satışlardaki birim fiyatların ileride yapılacak olan ihracatta, ithalatçılar tarafından referans gösterilmesi ve fiyatların arttırılması halinde kaybedilen pazarlar olarak gösterdi.
Satıcı şöyle devam etti: "TİM olarak 'Türkiye'de kriz bitmiştir' söylemini gerçekçi bulmamakta, bu realiteden uzak yorumun, yapay bir iyimserlik ortamı yaratarak, sorunlarımıza gerçekçi çözümler bularak geçmişin hatalarını yenilememek için gösterilmesi gereken çabaları erteleyici bir unsur olarak görmekteyiz. Türkiye'deki gerçekleri incelediğimizde krizin bitmediği açıktır. Şüphesiz Türkiye'nin gerçekleri şu anda yaşanmakta olan istihdam ve üretimdeki darboğazlar, üretime yönelik finasman sağlayamayan bankacılık sistemidir."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:07