
TMSF : STAR'I ALMAK İÇİN AMERİKA VE AVRUPA'NIN ÇOK BÜYÜK GRUPLARI HAZIR BEKLİYOR
Çukurova Grubu için, "Sözleşmeye uyulmazsa toleransa hakkımız yok" diyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, başka gruplara da müdahale hazırlığı yaptıklarını açıkladı. Önce olumlu tavır takınan bazı grupların sonra anlaşmadan kaçtığını söyleyen Ertürk, "Ciddi hazırlık var, gerekli müdahaleler yapılacak" dedi.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, önümüzdeki günlerde yeni müdahaleler yapabileceklerini söyledi. "Bazı hakim ortakların gizli, saklı neyi var, onun peşindeyiz. Soyulan paraların yurtdışında da takibini yapacağız" diyen Ertürk, çok ciddi hazırlıklar yaptıklarını ve bunları tamamlayınca yeni müdaleler olacağını açıkladı.
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İstanbul Şubesi’nin sohbet toplantılarının dünkü konuğu olan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, banka operasyonlarının kamuya olan 37 milyar dolarlık faturasını aşağı çekmek için çalışmaları sürdürdüklerini ve yeni müdahalelerin hazırlığını yaptıklarını anlattı. Amaçlarının TMSF'nin alacağını en kısa zamanda nakde çevirmek olduğunu, bugüne kadar toplam 1 milyar 136 milyon dolarlık tahsilat yaptıklarını anlatan Ertürk, "Uzanlar konusunda bu kadar hızlı davranırken diğerlerinde işler neden bu kadar yavaş ilerliyor" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Uzanlar'ın şirketlerine el konulmasında hızlı hareket edilmesi, şirketlerin çok büyük değer taşımasından dolayı oldu. Bazı bankalar için geç kalındığı düşünülüyor ama ortada müdahale edecek bir değer kalmamış. Bankaların Fon’a devrinden bu tarafa 4-5 sene geçmiş. Bankalar, Fon’a devredilmeden önce bütün kayıtların sıhhati konusunda ciddi kuşkularımız var. Hakim ortaklarla ilgili yapılan tasarrufların ciddi dayanağını bulamıyoruz. Bu hakim ortaklarla ilgili gizli saklı değerler var mı, bunun peşine düştük. Bilgi ve istihbarat edinmeye çalışıyoruz. 5020 sayılı yasa ortada bir değer varsa anlamlıdır. Bir değer yokken gidip şirketlere müdahale etmek sadece TMSF'nin yükünü artırır."
YURTDIŞINDA İZ SÜRECEĞİZ
"Soyulan paraların, imkanların bir kısmının yurtdışına gittiğini tahmin ediyoruz" diyen ve TMSF'ye yurtdışında takip yapmaya imkan verecek girişimleri olduğundan söz eden Ertürk, "Amacımız soyulan paraların yurtdışında da izini sürmek" dedi. Bazı bankalarla igili olarak ciddi bir hazırlık içinde olduklarını dile getiren Ertürk, "Çalışmalar tamamlanınca gerekli müdahaleleri yapacağız" diye konuştu. Ertürk, görüşmelerde olumlu tavır takınan bazı grupların, sonradan kaçmak için bahaneler yarattıklarını ve anlaşmaya yanaşmadıklarını da dile getirdi.
"Çukurova Grubu ana sözleşmeyi ihlal ederse hangi kanun işletilecek. Uzan Grubu’nun başına gelenler Çukurova Grubu’nun da başına gelecek mi?" sorusu üzerine, yasaları herkese eşit uygulamak zorunda olduklarını vurgulayan Ertürk, yetkileri borçlu ayırt etmeksizin kullanacaklarını ifade etti. Ertürk, "Orada bakacağımız tek şey elimizde değerli ve müdahale edeceğimiz varlıkların olması. Eğer bunlar varsa, bunlara müdahale etmek ve tahsilat yapmak için her türlü yetkiyi kullanırız" diye konuştu. Ertürk, Çukurova dışında her hangi bir borçlunun Fon’a gelerek, vadeye bağlı borcunu daha erken ödeme talebinde bulunması halinde de teminat yapısını zayıflatmamak koşuluyla olumlu yanıt vermeye hazır olduklarını kaydetti.
O meşhur kişiyle BDDK görüştü, bizi ilgilendirmez
ÇUKUROVA Grubu ile protokolü yaparken, paranın nereden geleceği, kimin vereceği ve grubun parayı nereden alacağı ile ilgilenmediklerini, bunu da "özellikle, kasıtlı" olarak yaptıklarını ifade eden Ahmet Ertürk, bu konuda şunları söyledi:
BİZİ İLGİLENDİRMEZ:
Bizim açımızdan bu önemli faktör değildi. Grup, ek sözleşmedeki protokolün ödeme takvimine uygun olarak getirip bedelini ödediği zaman bu paranın, nereden geldiği bizi ilgilendirmez.
BDDK GÖRÜŞME YAPTI:
Kreditörün kimliği ile ilgili araştırma BDDK tarafından geçen yıl kasım, aralık aylarında yapıldı. O meşhur kişiyle de (Nortway Petroleum'un başında bulunan Gary Steven Browning) BDDK görüşme yaptı, kreditörün kim olduğu konusunda bilgiler aldı, sonuçta tatmin olmadığı için kreditörün Yapı Kredi’nin hisse senetlerini rehin alma talebini reddetti.
TMSF'NİN İŞİ DEĞİL:
Kreditörle ilgili hiçbir bilgiye sahip değiliz, hiçbir görüşme yapmadık. Bu bilinçli tercihtir. Bizim kreditörün kimliğini araştırmak gibi bir yetkimiz yok. Kriminal durumu küçümsemiyorum, böyle bir şey varsa gereği yapılmalı. Bunu yapacak TMSF değil, TMSF'nin başkanı değil.
Çukurova için artık yeni planı düşünmeyiz
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Çukurova Grubu ile bundan sonra ne olacağına ilişkin "Elimizde akıbetini bilmediğimiz iki tane protokol var, bunlar hallolmadan yeni bir ödeme planı alternatifini düşünmüyoruz" derken, 31 Ekim'e kadar grubun 30 milyon dolar ödenmesini beklediklerini söyledi. "Alacağımızı tahsil etmek için yasaların bize verdiği yetkiler hangileriyse onları hiç gecikmeden aynen kullanırız" diyen Ertürk, yapılan protokollere göre izlenecek prosedürü şöyle anlattı:
Çukurova ile biri 31 Ocak 2003’te yapılan ilk, diğeri de 4 Ağustos 2004'te imzalanan ek sözleşme mevcut. Grup ek sözleşme gereğince ilk taksidini Fon’a 30 Eylül'de ödemek zorundaydı. Bu protokole göre grubun sözleşme süreci yani 20 ay boyunca 4 defa gecikme hakkı var, böylece birini kullanmış oldu.
Çukurova'nın 11 Ekim'de Yapı Kredi'ye yapmadığı ödeme TMSF açısından önem taşımıyor. TMSF için 31 Ekim önemli. Çukurova Grubu, 31 Ekim’e kadar, hem 30 Eylül taksidini, hem de 31 Ekim ikinci taksidi yani 30 milyon doları öderse ek protokol devam eder. Ödemezse protokol feshedilecek ve birinci protokole dönülecek. Protokol gereği ödemenin iki defa üstüste geçikmesi fesih nedeni.
İlk protokole göre Çukurova'nın 31 Temmuz'da Fon'a 16 milyon dolar ödemesi gerekiyordu. Ancak yeni protokol nedeniyle bu ödeme yapılmadı. Çukurova, ek protokolün feshedilmesi halinde 31 Ekim'den sonra 60 gün içinde bu ödemeye yapmak zorunda.
Sözleşmeye göre ödenmeyen bir taksidin ertesi taksit vadesine kadar faiziyle birlikte ödenmesi gerekiyor. TMSF faizin ise 31 Temmuz'dan itibaren işlenmesi gerektiği görüşünde.
Çukurova birinci protokolde yer alan hükümleri de yerine getirmezse bu sözleşme de feshedilecek. Alacağın tahsili için yasaların TMSF'ye verdiği yetkiler hiç gecikmeden aynen kullanılacak.
İlk sözleşmeye dönmek TMSF'nin aleyhine
ÇUKUROVA Grubu'nun Yapı Kredi ve TMSF ile ayrı ayrı protokoller yaptığını ve 114 milyon dolarlık ödemenin Yapı Kredi ile ilgili olduğunu hatırlatan Ertürk, şöyle konuştu: "Sözleşmelerimiz farklı, teminatlarımız farklı. Yapı Kredi'nin birinci sözleşmeye göre kazanacağı ve kaybedeceği ile bizimkiler farklı. Kamuoyunda sanıldığının aksine, birinci sözleşmeye dönmek bizim aleyhimize. Ek sözleşmenin devam etmesi bizim menfaatimize. 15 yıl çok uzun bir süre. Birinci sözleşmeye dönmeyi bir başarı havasında yansıtmak durumunda değiliz. Elimizdeki kilit teminatlar. Bir şekilde protokollerin bozulması halinde elde edebileceğimiz ise ancak 3'te 1'dir."
Ayrıca, grubun mali yapısının zayıflamasının, piyasada kredibilite yitirmesinin alacaklı olarak Fon’un aleyhine olduğunu da ifade eden Ertürk, "Yapı Kredi ve Turkcell grubun iki önemli şirketi. Bunların değer kaybetmesi, bizim ve Türkiye ekonomisinin aleyhinedir. Teminatımızı zayıflatacak yorum ve habere yol açmak bizim alacağımızı zayıflatır" diye konuştu.
RTÜK izin versin Star'ı satarız
UZANLAR'ın medya grubunun satışında RTÜK'ün lisans konusunda engel çıkardığını söyleyen Ahmet Ertürk, bugünlerde RTÜK'ten bir açıklama beklediklerini belirtti. "Eğer RTÜK lisans devrine izin verirse satış süreci hazır, takvimi hemen ilan edebilecek haldeyiz" diyen Ertürk, bir diğer zorluğunda yabancılara satışta yüzde 25 sınırı aranması olduğunu kaydetti. Medya grubu ile Avrupa, Amerika ve Kanada'dan çok büyük medya gruplarıyla görüşme yaptıklarını söyleyen Ertürk, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak yabancılar yüzde 51 istiyor, ya da 49'una bile sahip olsa yönetim hakkı. RTÜK'ten cevap bekliyoruz. Ona göre ya yolumuza devam edeceğiz, ya da yeni düzenlemeler gerekecek."